221 Kayıt Bulundu.
Bize Sehl b. Osman ve Ebu Küreyb Muhammed b. el-Alâ, onlara Ebu Muaviye -Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye tahdis etti ifadesini kullanmıştır-, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona Ebu Hureyre veya Ebu Said -A'meş burada şüphe etmiştir- şöyle söylemiştir: Tebük savaşı sırasında insanlar açlıkla karşı karşıya kaldılar ve Ey Allah'ın Rasulü! İzin verirseniz develerimizi boğazlayalım hem etlerini yiyelim hem yağlarını kullanalım dediler. Rasulullah (sav); "bunu yapın" buyurdu. Hz. Ömer gelip Ey Allah'ın Rasulü! Eğer bunu yaparsan bineklerimiz azalır. Siz onların kalan azıklarını toplayın ve Allah'a bereket vermesi için dua edin. Umulur ki Allah bu azıklara bereket verir dedi. Rasulullah (sav); "evet, bunu yapalım" buyurdu ve bir yaygı getirilmesini emretti. Yaygıyı serdi ardından kalan azıkların getirilmesini istedi. Ravi şöyle demiştir: Bazısı bir avuç mısır, bazısı bir avuç hurma, bazısı bir parça ekmek getirdi. Sonunda yaygının üzerinde az bir şey toplandı. Rasulullah (sav); "bu toplanan yemeklerin üzerine bereketli olması için dua etti. Sonra kaplarınıza yemekten alın" buyurdu. Kaplara yemekten koydular. İçine yemek konmayan hiçbir kap kalmadı. Doyana kadar yediler. Hatta biraz yemek arttı. Rasulullah (sav); "şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve ben Allah'ın Rasuluyüm. Eğer bir kul şüphe etmeden bu iki şehadetle Allah'a kavuşursa cennete girmesine engel olunmaz."
Bize Müemmel b. el-Fadl, ona Velid b. Müslim, ona Abdullah b. A'lâ, ona Büsr b. Ubeydullah, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Avf b. Malik el-Eşcaî'den naklettiğine göre şöyle demişti: Tebük savaşında deriden yapılmış bir çadırda bulunan Rasulullah'ın (sav) yanına gittim. Kendisine selam verdim, selamımı aldı ve "(çadıra) gir" dedi. (Çadır küçük olduğundan) Her tarafım (tüm vücudum çadıra) girsin mi, ey Allah'ın Rasulü? diye sorunca "(evet) her tarafın girsin" diye cevap verdi.
Bize Muhammed b. Miskin, ona Ebu Hasan, ona Ebu Zekeriya Yahya b. Hassân b. Hayyân, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Tebûk gazvesinde, Semûd kavminin helak olduğu Hıcr vadisinde konakladığı zaman, sahâbîlerine buranın kuyusundan su içmemelerini ve buradan su almamalarını emretmiş. Sahâbîler “biz bu kuyunun suyundan alıp hamur yoğurduk ve su kaplarımızı doldurduk” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara bu hamuru atmalarını ve doldurdukları suyu da dökmelerini emretti. Sebre b. Ma'bed ve Ebu Şumûs'tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) yiyeceklerin atılmasını emretmiştir. Ebu Zer'in rivayetinde ise Peygamber (sav) buranın suyuyla hamur yoğuran kimsenin yoğurduğu hamuru atmasını emretmiştir.
Bize Safvan b. Salih, ona Velid ona Osman b. Ebu Âtike şöyle rivayet etmiştir: "(Avf b. Malik, Rasulullah'a) Her tarafım (tüm vücudum çadıra) girsin mi? sözünü sadece çadırın küçüklüğünden dolayı (şaka olsun diye) söylemişti."
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb (T); Yine bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik, ona, görme yeteneğini kaybettiği zaman (babası) Ka'b'a rehber (oğlu) Abdullah b. Ka'b, ona da Ka'b b. Malik, Hz. Peygamber (sav) ile birlikte Tebûk seferine katılamadığı zamanki hadisi uzun uzadıya rivayet etmiştir. İbn Bukeyr Ka'b b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ant olsun ki ben İslâm Dini üzerinde olacağımıza dair Hz. Peygamber'le (sav), sözleştiğimiz Akabe gecesinde bulundum. Her ne kadar Bedir, insanlar arasında Akabe'den daha çok zikrediliyor ise de ben Akabe'de hazır bulunmayı Bedir'de hazır bulunmaya tercih ederim.
Açıklama: Hadisin tam metni için B004418 numaralı hadise bakılabilir.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb (T); Yine bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik, ona, görme yeteneğini kaybettiği zaman (babası) Ka'b'a rehber (oğlu) Abdullah b. Ka'b, ona da Ka'b b. Malik, Hz. Peygamber (sav) ile birlikte Tebûk seferine katılamadığı zamanki hadisi uzun uzadıya rivayet etmiştir. İbn Bukeyr Ka'b b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ant olsun ki ben İslâm Dini üzerinde olacağımıza dair Hz. Peygamber'le (sav), sözleştiğimiz Akabe gecesinde bulundum. Her ne kadar Bedir, insanlar arasında Akabe'den daha çok zikrediliyor ise de ben Akabe'de hazır bulunmayı Bedir'de hazır bulunmaya tercih ederim.
Açıklama: Hadisin tam metni için B004418 numaralı hadise bakılabilir.
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. MâIik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Tebûk gazvesinden dönüp de Medine'ye yaklaştığımızda "Medine'de öyle topluluklar var ki, yürüdüğünüz her bir yerde, sizin geçtiğiniz her bir vadide sizinle beraberdiler" buyurdu. Sahabîler “ey Allah'ın Rasulü, onlar Medine'de kalmadılar mı” dediler. Rasulullah (sav) "Evet onlar Medine'de kaldılar. Fakat onları Medine'de mazeretleri alıkoydu" buyurdu.