517 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Avn, ona Halid el-Vasıtî, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebû Kilabe; (T) Bize Müsedded, ona Halid -yani İbn Abdullah el-Vasıtî-, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebû Kilabe, ona Amr b. Bücdân, ona da Ebu Zer şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in yanında küçük bir miktar koyun birikti. Bana, "Ey Ebu Zer! Bunları al ve otlamaya kırsala götür" dedi. Ben de Rebeze'ye geldim. Cünüp oluyordum ve beş-altı gece yıkanmadan duruyordum. En son Hz. Peygamber'e geldim ve bana "(Şaşırarak) Ebu Zer! Sen misin?" dedi. Ben de cevap vermedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "Ey Ebu Zer! Annen acını görsün, annen öle" dedi. Sonra siyahi bir cariye çağırdı. Cariye içerisi suyla dolu olan bir kova ile geldi. Beni bir örtü ile gizledi ve ben de bir devenin arkasında saklanarak yıkandım. Üstümden bir dağı atmış gibi hissettim. Sonra Hz. Peygamber, "On sene de olsa temiz toprak müslümanın abdest suyu yerine geçmektedir. Ancak su bulduğunuz zaman onunla yıkanınız. Çünkü bu daha hayırlıdır," dedi. [Müsedded, zekâttan biriken sürücük demiştir.] [Ebû Davud, Amr'ın rivayeti daha tamdır, demiştir.]
Açıklama: "Annen acını görsün", "annen öle" gibi sözler beddua anlamında olmayıp muhatap ile samimiyeti ifade etmektedirler.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona Zekeriyya, ona Musab b. Şeybe, ona Talk b. Habib el-Anezi, ona Abdullah b. Zübeyr, ona da Aişe şöyle dedi: "Hz. Peygamber (sav) şu dört şeyden dolayı gusül abdesti alırdı. Cünüplük, cuma namazı, kan aldırmak ve cenaze yıkamak."
Bize Müsedded, ona el-Mu'temir; (T) Bize Ahmed b. Hanbel, ona İsmail b. İbrahim, onlara Bürd b. Sinan, ona Ubade b. Nüsey, ona Ğudayf b. Haris şöyle anlatmaktadır: "Hz. Aişe'ye Rasulullah (sav) cünüplük sebebiyle gecenin başında mı, yoksa sonunda mı gusül abdesti alırdı? diye sorduğumda Aişe, bazen gecenin başında, bazen de sonunda gusül abdesti alırdı dedi. Bu işte genişlik (kolaylık) veren Allah'a hamd olsun dedim ve Hz. Peygamber (sav) gecenin başında mı, yoksa sonunda mı vitir namazı kılardı? diye sordum. Gecenin başında da sonunda da vitir kıldığı olurdu diye cevap verdi. Bunun üzerine Allahu Ekber, bu işimizde de genişlik ve kolaylık ihsan eden Allah'a hamd olsun dedim. Sonra Rasulullah (sav) gece namazında açıktan mı okurdu, yoksa gizli mi okurdu? diye sordum. Gizli okuduğu da olurdu, açık okuduğu da olurdu dedi. Ben bu işte de bize genişlik ve kolaylık ihsan eden Allah'a hamd olsun diye karşılık verdim."