132 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İsmail et-Tirmizî, ona Eyyüb b. Süleyman, ona Ebu Bekir b. Ebu Üveys, ona Süleyman b. Bilal, ona Muhammed b. Ebu Atik ve Musa b. Ukbe, onlara (Muhammed) b. Şihab, ona Süleyman b. Erkam, ona Yemame'de oturan Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda adak adanmaz. (Eğer adanmışsa) bunun kefareti yemin kefareti (gibidir)." Ebu Abdurrahman dedi ki: Süleyman b. Erkam, metrûkü'l-hadîs'tir (hadisi terk edilmiştir). (Onun durumunu) Allah en iyi bilendir. Bu hadiste ona, Yahya b. Ebu Kesir'in ashabından birçoğu muhalefet etmiştir.
Açıklama: Bazı sahabeler ve ilim adamları bu hadiste geçen "Allah'a isyan konusunda adak adanmaz" bölümünde görüş birliği içindedirler. Fakat böyle bir adakta bulunan kimsenin durumu hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı bu adağın yapıldığı takdirde bunun kefaretinin "yeminin kefareti gibi" olacağına dair hükmü kabul ederken aralarında Malik ve Şafiî'nin de bulunduğu diğer bir kısım alim ise böyle bir adamanın kefareti de olmayacağını ifade etmişlerdir.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Malik b. Enes, ona Talha b. Abdülmelik b. El-Eylî, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat (türünden bir şeyi yapmayı) adarsa (adağını yerine getirerek) ona itaat etsin. Kim de Allah'a isyan (türünden bir şeyi) yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) ona isyan etmesin." Bize Hasan b. Ali el-Hallal (Hasan b. Ali b. Muhammed), ona Abdullah b. Nümeyr (b. Abdullah b. Ebu Hayye), ona Ubeydullah b. Ömer (b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab), ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed (b. Ebu Bekir es-Sıddık), ona da Aişe (bt. Abdullah b. Osman b. Amir), Rasulullah'tan (sav) benzer bir hadis rivayet etmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Yahya b. Ebu Kesir de bu hadisi Kasım b. Muhammed'den rivayet etmiştir. İçlerinde Rasulullah'ın (sav) ashabının da bulunduğu bazı alimler, rivayette ifade edilen hükmü benimsemişlerdir. Malik ve ve Şafii de aynı görüştedir. Bu alimler şöyle demiştir: "Allah'a isyan türünden bir şeyi yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) Allah'a isyan etmez ve o adaktan dolayı yemin keffareti ödemez."
Bize Halid b. Mahled, ona Malik (b. Enes), ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat hususunda bir adakta bulunursa, adadığını yerine getirsin. Kim de Allah'a isyan hususunda bir adakta bulunursa, adadığını yerine getirmesin."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muaviye, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî, ona da Meymune bint. Kerdem el-Yesâriyye şöyle demiştir: Kendisi babasının gözetimindeyken, babası Hz. Peygamber (sav) ile karşılaştı ve: "Ben, Büvâne'de deve kurban etmek üzere adakta bulundum." Hz. Peygamber (sav): "Orada put var mı?" dedi. Babası: "Hayır (yok)" dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Öyleyse adağını yerine getir" buyurdu. Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona (Fadl) b. Dükeyn, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Yezid b. Miksem, ona Meymune bint. Kerdem, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Talha b. Abdülmelik b. el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Kim Allah'a itaat [türünden bir şeyi yapmayı] adarsa [adağını yerine getirerek] O'na itaat etsin. Kim de Allah'a isyan [türünden bir şeyi] yapmayı adarsa [adağını yerine getirip de] O'na isyan etmesin. Bize Hasan b. Ali el-Hallal, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed ona da Aişe, Rasulullah'tan (sav) benzer bir hadis rivayet etmiştir. Ebu İsa [et-Tirmizî] bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Yahya b. Ebu Kesir de bu hadisi Kasım b. Muhammed'den rivayet etmiştir. İçlerinde Rasulullah'ın (sav) ashabının da bulunduğu bazı âlimler, rivayette ifade edilen hükmü benimsemişlerdir. Malik ve ve Şafiî de aynı görüştedir. Bu âlimler şöyle demiştir: '[Kişi] Allah'a isyan türünden bir şeyi yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) Allah'a isyan etmez ve o adaktan dolayı yemin kefareti ödemez.'