38 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, ona Muhammed b. Müslim et-Tâifî, ona Amr b. Dinar, ona Said b. Ebu Huveyris Mevlâ Âli Saib, ona da Abdullah b. Abbas rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) tuvalete gitti. Geri dönünce kendisine yemek takdim edildi ve abdest almayacak mısınız? diye soruldu. Bunun üzerine O (sav); "niçin? Namaz için mi?" buyurdu
Açıklama: Hz. Peygamber'in "Niçin? Namaz için mi?!" ifadesi diğer bazı rivayetlerde geçtiği üzere (mesela bk. hadis no: M000827) "namaz kılmak mı istiyorum ki abdest alayım" manasındadır.
Bize Kuteybe b. Said ve Halef b. Hişam el-Mukrî, onlara Abdullah b. Yahya et-Tev'em; (T) Bize Amr b. Avn, ona Ebu Yakub et-Tev'em, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona annesi ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) küçük abdestini bozdu. Arkasında su kabı ile bekleyen Hz. Ömer'e: "Bu nedir, Ey Ömer?" diye sordu. Hz. Ömer, abdest alacağınız sudur diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her bevledişimde bana abdest almak emredilmedi. Eğer böyle yapsaydım, (her bevilden sonra) abdest almak sünnet olurdu."
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî ve Ebu Rabi' ez-Zehrânî, o ikisine Hammad b. Zeyd, ona Amr b. Dinar, ona Said b. (Ebu) Huveyris, ona da İbn Abbas rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) tuvaletten çıkmıştı. Kendisine yemek getirildi ve abdest (alıp almayacağından) söz edildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "namaz kılmak mı istiyorum ki abdest alayım?" dedi.
Bize Muhammed b. Amr b. Abbad b. Cebele, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Said b. Huveyris ona da İbn Abbas rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını karşılayıp dönünce kendisine yemek getirildi. Rasulullah (sav) yemeği yedi fakat elini suya dokundurmadı. Ravi İbn Cüreyc dedi ki: Bana Amr b. Dinar, ona da Said b. Huveyris şu ilaveyi rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav); Sen abdest almadın? denildi. O (sav) şöyle cevap verdi: "Namaz kılmak istemedim ki abdest alayım!" [Amr, (bu hadisi) Said b. Huveyris'ten işittiğini söylemiştir.]
Bize Abdurrahman, ona Süfyan, ona Seleme, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: Ben bir gece (teyzem) Meymûne'nin yanında kalmıştım. Geceleyin Rasulullah (sav) kalktı, ihtiyacını giderdi, yüzünü ve ellerini yıkadı, [sonra uyudu]. Bir müddet sonra tekrar kalktı, su tulumunu aldı, tulumun ağzındaki bağı çözdü. Sonra orta yollu bir abdest aldı, yani suyu çok kullanmadan ve onu organlara da tam ulaştırarak bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. Ben de kalktım ve Hz. Peygamber'in (sav) benim kendisini takip ettiğimi bilmesini istemediğim için uykudan yeni uyanıyormuş gibi gerindim. Abdest aldım. Rasulullah (sav) namaza durdu, ben de onun sol tarafında namaza durdum. Rasulullah (sav) benim kulağımdan tuttu ve sağ tarafına geçirdi. Toplamda on üç rekât namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Kendisi uyuduğu zaman horlardı. Sonra Bilâl gelip namaz vaktini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) bu sefer abdest almadan namaz kıldı. Duasında da şunları söylüyordu: "Allah’ım! Kalbimde bir nur kıl, gözümde de bir nur, kulağımda da bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümde bir nur, altımda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur kıl ve benim nurumu büyüt!" Ravi Küreyb şöyle demiştir: Bu kelimelerden (veya nurlardan) yedisi tâbuttadır (yani kalbin tabutu gibi olan bedendedir). Sonra ben İbn Abbâs'ın oğullarından bir adamla karşılaştım. O bana bu duâ kelimelerini rivayet etti, ayrıca, "Sinirlerimde, etimde, kanımda, saçımda ve bedenime/cildimde" (nur ver) kelimelerini de zikretti, bunun dışında iki haslet daha (kemik ve ilik) söyledi.