78 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Ca’fer ve Abdurrahman b. Mehdi, bu ikisine Şu’be, ona Hişam b. Zeyd Enes b. Mâlik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Biz (bir yolculukta) Merrü’z-zahrân (denilen semt) den geçerken bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Yolcular onun arkasından koştularsa da yorulup aciz kaldılar. Bunun üzerine ben koştum ve nihayet hayvana yetiştim ve yakalayıp Ebu Talha’ya getirdim. Ebu Talha da tavşanı kesti ve butu ile uyluğunun üst tarafını (benimle) Hz. Peygamber’e (sav) gönderdi. Peygamber (sav) de bu hediyeyi kabul etti.”
Ve bu hadisi bize Ebu'r-Rabî ve Kuteybe, onlara Hammâd rivayet etti; (T) ve bana Züheyr b. Harb, ona İsmail, her ikisine (yani ilk seneddeki Hammâd ile ikinci seneddeki İsmail'e) Eyyûb; (T) Ve bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik b. Miğvel; (T) Ve bana Hârun b. Abdullah, ona Muhammed b. Bekr, ona İbn Cüreyc; (T) Ve bize Hârun b. Abdullah, ona Şücâ b. Velid, ona Musa b. Ukbe; (T) Ve bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Üsâme; onların tamamına Nafi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav), keler hakkında Leys'in Nâfi'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti. [İlgili hadis: Bir adam Rasulullah'a (sav) keler yemenin caiz olup olmadığını sordu. Rasulullah (sav) “Ben onu ne yerim ne de haram ederim” buyurdu.] Şu kadar var ki Eyyub'un rivayet ettiği hadiste "Rasulullah'a (sav) bir keler getirildi, onu ne yedi, ne de haram etti"; Üsâme'nin rivayet ettiği hadiste "Rasulullah (sav) minberdeyken mescitteki bir adam ayağa kalktı…" denilmektedir.