أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَسْتَعِيذُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَمِنْ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ وَقَالَ « إِنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِى قُبُورِكُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19464, N002067
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَسْتَعِيذُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَمِنْ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ وَقَالَ « إِنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِى قُبُورِكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Yahya, ona Amre, ona da Aişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre, Peygamber (sav):
"Kabir azabından, Deccal fitnesinden Allah'a sığınır ve siz kabirlerinizde imtihana çekileceksiniz," buyururdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2067, /2222
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Kabir, soruları ve suali
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26347, N001476
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ عَمْرَةَ حَدَّثَتْهُ أَنَّ عَائِشَةَ حَدَّثَتْهَا أَنَّ يَهُودِيَّةً أَتَتْهَا فَقَالَتْ أَجَارَكِ اللَّهُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ قَالَتْ عَائِشَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ النَّاسَ لَيُعَذَّبُونَ فِى الْقُبُورِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَائِذًا بِاللَّهِ . قَالَتْ عَائِشَةُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ مَخْرَجًا فَخَسَفَتِ الشَّمْسُ فَخَرَجْنَا إِلَى الْحُجْرَةِ فَاجْتَمَعَ إِلَيْنَا نِسَاءٌ وَأَقْبَلَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَذَلِكَ ضَحْوَةً فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ فَقَامَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ دُونَ رُكُوعِهِ ثُمَّ سَجَدَ ثُمَّ قَامَ الثَّانِيَةَ فَصَنَعَ مِثْلَ ذَلِكَ إِلاَّ أَنَّ رُكُوعَهُ وَقِيَامَهُ دُونَ الرَّكْعَةِ الأُولَى ثُمَّ سَجَدَ وَتَجَلَّتِ الشَّمْسُ فَلَمَّا انْصَرَفَ قَعَدَ عَلَى الْمِنْبَرِ فَقَالَ فِيمَا يَقُولُ « إِنَّ النَّاسَ يُفْتَنُونَ فِى قُبُورِهِمْ كَفِتْنَةِ الدَّجَّالِ » . قَالَتْ عَائِشَةُ كُنَّا نَسْمَعُهُ بَعْدَ ذَلِكَ يَتَعَوَّذُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme, ona İbn Vehb, ona Amr b. el-Haris, ona Yahya b. Said, ona Amre, ona da Aişe (r.anha) anlatıyor: 'Bir Yahudi kadını bana gelerek: Allah seni kabir azabından korusun,' demişti. Ben de Peygamber'e (sav): 'Ey Allah'ın Rasulü! İnsanlara kabirde azap ediliyor mu?' diye sordum. Bunun üzerine Peygamber (sav):
"Allah'a sığınırım o kabir azabından," dedi. Aişe diyor ki Rasulullah (sav) dışarı çıkmıştı da Güneş tutulmuştu. Biz de dışarı çıktık, kadınlar etrafıma toplandılar. Rasulullah (sav), bize doğru geldi. Vakit kuşluk vakti idi. Uzun süren bir kıyam yaptıktan sonra yine uzunca bir rükû' yaptı sonra başını rükû'dan kaldırdı, önceki kıyamdan biraz hafif olarak yine kıyamda durdu. Sonra tekrar rükû'a vardı ki o rükû'da öncekinden biraz kısa idi. Sonra secdeye vardı. Sonra ikinci rekâta kalktı, aynısını yaptı fakat ikinci rekâtın kıyam ve rükû'ları birinci rekâttan daha kısa idi sonra secdeye vardı, (bu esnada) güneş açılmıştı. Namaz bitince minbere çıktı, söyledikleri arasında şunlar da vardı:
"İnsanlar Deccal fitnesine uğrayacakları imtihan gibi kabirlerinde de imtihana çekilirler." Aişe diyor ki: 'Bu olaydan sonra Rasulullah'ın (sav) kabir azabından Allah'a sığındığını duyuyorduk.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kusûf 11, /2184
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
Ehl-i kitap, inançları
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Kıyamet, alametleri, Deccal
Namaz, Kusûf namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32735, D004242
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدٍ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَالِمٍ حَدَّثَنِى الْعَلاَءُ بْنُ عُتْبَةَ عَنْ عُمَيْرِ بْنِ هَانِئٍ الْعَنْسِىِّ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَقُولُ كُنَّا قُعُودًا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْفِتَنَ فَأَكْثَرَ فِى ذِكْرِهَا حَتَّى ذَكَرَ فِتْنَةَ الأَحْلاَسِ فَقَالَ قَائِلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا فِتْنَةُ الأَحْلاَسِ قَالَ
"هِىَ هَرَبٌ وَحَرْبٌ ثُمَّ فِتْنَةُ السَّرَّاءِ دَخَنُهَا مِنْ تَحْتِ قَدَمَىْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ بَيْتِى يَزْعُمُ أَنَّهُ مِنِّى وَلَيْسَ مِنِّى وَإِنَّمَا أَوْلِيَائِىَ الْمُتَّقُونَ ثُمَّ يَصْطَلِحُ النَّاسُ عَلَى رَجُلٍ كَوَرِكٍ عَلَى ضِلَعٍ ثُمَّ فِتْنَةُ الدُّهَيْمَاءِ لاَ تَدَعُ أَحَدًا مِنْ هَذِهِ الأُمَّةِ إِلاَّ لَطَمَتْهُ لَطْمَةً فَإِذَا قِيلَ انْقَضَتْ تَمَادَتْ يُصْبِحُ الرَّجُلُ فِيهَا مُؤْمِنًا وَيُمْسِى كَافِرًا حَتَّى يَصِيرَ النَّاسُ إِلَى فُسْطَاطَيْنِ فُسْطَاطِ إِيمَانٍ لاَ نِفَاقَ فِيهِ وَفُسْطَاطِ نِفَاقٍ لاَ إِيمَانَ فِيهِ فَإِذَا كَانَ ذَاكُمْ فَانْتَظِرُوا الدَّجَّالَ مِنْ يَوْمِهِ أَوْ مِنْ غَدِهِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Osman b. Said el-Hımsî, ona Ebu Muğîra (Abdülkuddüs b. Haccâc), ona Abdullah b. Salim, ona Alâ b. Utbe, ona Umeyr b. Hani el-Ansî, ona da Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Rasulullah'ın huzurunda oturuyorduk. Rasulullah (sav) uzun uzadıya fitneleri (meydana gelecek büyük hadisleri) anlattı sonra da Ehlâs fitnesininden bahsetti. Birisi, ehlâs fitnesi nedir, Ey Allah'ın Rasulü! dedi Rasulullah (sav):
"O, insanların birbirinden kaçması ve haksız yere malların alınmasıdır. Sonra Serrâ (nimet) fitnesi vardır. Bu fitne, benim ailemden, benden olduğunu zanneden ama aslında benden olmayan bir adamın ayakları altından yayılacaktır. Benim dostlarım ancak takva ehlinden olanlardır. Sonra insanlar, kaburga üzerindeki oturak gibi devam etmeyecek olan bir adamla anlaşacaklar; daha sonra karanlık fitne çıkacak, bu fitnenin de ümmetten dokunmadığı kimse kalmayacak. Bitti denildiğinde yine devam edecek. O fitnede (esnasında) kişi, mümin olarak sabahlayacak akşama kâfir olarak çıkacak. O zaman insanlar iki gurupta olacaklar. Bunlar, içinde asla nifakın olmadığı iman grubu ve imanın olmadığı nifak grubudur. Siz o güne ulaştığınızda o gün veya yarın Deccal'i bekleyiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 1, /964
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Velid Umeyr b. Hani el-Ansî (Umeyr b. Hani)
3. Ebu Muhammed Alâ b. Utbe el-Yahsubî (Alâ b. Utbe)
4. Ebu Yusuf Abdullah b. Salim el-Eş'arî (Abdullah b. Salim)
5. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
6. Ebu Süleyman Yahya b. Osman el-Kuraşi (Yahya b. Osman b. Said b. Kesir)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32737, D004244
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ نَصْرِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ سُبَيْعِ بْنِ خَالِدٍ قَالَ أَتَيْتُ الْكُوفَةَ فِى زَمَنِ فُتِحَتْ تُسْتَرُ أَجْلُبُ مِنْهَا بِغَالاً فَدَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَإِذَا صَدْعٌ مِنَ الرِّجَالِ وَإِذَا رَجُلٌ جَالِسٌ تَعْرِفُ إِذَا رَأَيْتَهُ أَنَّهُ مِنْ رِجَالِ أَهْلِ الْحِجَازِ قَالَ قُلْتُ مَنْ هَذَا فَتَجَهَّمَنِى الْقَوْمُ وَقَالُوا أَمَا تَعْرِفُ هَذَا هَذَا حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ صَاحِبُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ حُذَيْفَةُ إِنَّ النَّاسَ كَانُوا يَسْأَلُونَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْخَيْرِ وَكُنْتُ أَسْأَلُهُ عَنِ الشَّرِّ فَأَحْدَقَهُ الْقَوْمُ بِأَبْصَارِهِمْ فَقَالَ إِنِّى قَدْ أَرَى الَّذِى تُنْكِرُونَ إِنِّى قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ هَذَا الْخَيْرَ الَّذِى أَعْطَانَا اللَّهُ أَيَكُونُ بَعْدَهُ شَرٌّ كَمَا كَانَ قَبْلَهُ قَالَ
"نَعَمْ." قُلْتُ فَمَا الْعِصْمَةُ مِنْ ذَلِكَ قَالَ
"السَّيْفُ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ثُمَّ مَاذَا يَكُونُ قَالَ
"إِنْ كَانَ لِلَّهِ خَلِيفَةٌ فِى الأَرْضِ فَضَرَبَ ظَهْرَكَ وَأَخَذَ مَالَكَ فَأَطِعْهُ وَإِلاَّ فَمُتْ وَأَنْتَ عَاضٌّ بِجِذْلِ شَجَرَةٍ." قُلْتُ ثُمَّ مَاذَا قَالَ
"ثُمَّ يَخْرُجُ الدَّجَّالُ مَعَهُ نَهْرٌ وَنَارٌ فَمَنْ وَقَعَ فِى نَارِهِ وَجَبَ أَجْرُهُ وَحُطَّ وِزْرُهُ وَمَنْ وَقَعَ فِى نَهْرِهِ وَجَبَ وِزْرُهُ وَحُطَّ أَجْرُهُ." قَالَ قُلْتُ ثُمَّ مَاذَا قَالَ
"ثُمَّ هِىَ قِيَامُ السَّاعَةِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Nasr b. Asım, ona da Sübey' b. Halid şöyle demiştir:
Tüster feth edildiği zaman Küfe'ye gelmiştim. Oradan katır getiriyordum. Mescide girdim, bir de ne göreyim: İnsanlardan bir topluluk ve aralarında bir adam oturuyor. Onu gördüğümde Hicazlılar'dan birisi olduğunu hemen anladım. Bu (zat) kim? dedim. Oradakiler bana asık bir suratla dik dik baktılar ve sen bunu bilmiyor musun? Bu Rasulullah'ın (sav) arkadaşı Huzeyfe b. Yaman'dır dediler. Huzeyfe (ra), insanlar Rasulullah'ın (sav) (Ümmeti için) hayırlı olan şeyleri sorarlardı. Ben ise şer olanını sorardım dedi. Halk ona gözlerini dikti. (Dikkatle dinlemeye başladı.) Huzeyfe devamla şöyle dedi: Ben size hoşlanmayacağınız şeyler haber vereceğim, Ben Rasulullah'a (sav) Ya Rasulullah, Allah'ın bize verdiği bu hayırdan sonra yine eskisi gibi şer olacak mı? Bana haber ver dedim.
"Evet," karşılığını verdi. Ondan korunma (nın yolu) nedir?
"Kılınç (savaş)." Peki sonra ne olacak Ya Rasulullah?
"Eğer yeryüzünde Allah'ın bir halifesi olursa, sırtına (haksız yere) vursa malını alsa bile ona itaat et, ama eğer Allah'ın halifesi bulunmazsa, o zaman ağaç kökü kemirerek (Issız bir yerde öl)." Sonra Ne olacak, (Ya Rasulullah)?
"Sonra Deccâl çıkacak. Onunla bir nehir ve bir ateş bulunacak. Onun ateşine düşene ecri (sevabı) verilecek, günahı silinecek, nehrine düşene ise günahı verilecek ve sevabı silinecek." Daha sonra ne var?
"Daha sonra kıyamet kopacak."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 1, /965
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Sübey' b. Halid el-Yeşkürî (Sübey' b. Halid)
3. Âsım Ebu Nasr b. Asım el-Leysî (Âsım Ebu Nasr b. Asım)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Yönetici, fiillerine karşı tavrın nasıl olacağı
Yönetim, yöneticinin fiillerine sabretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32904, D004294
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ ثَابِتِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ يُخَامِرَ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"عُمْرَانُ بَيْتِ الْمَقْدِسِ خَرَابُ يَثْرِبَ وَخَرَابُ يَثْرِبَ خُرُوجُ الْمَلْحَمَةِ وَخُرُوجُ الْمَلْحَمَةِ فَتْحُ قُسْطَنْطِينِيَّةَ وَفَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيَّةِ خُرُوجُ الدَّجَّالِ." ثُمَّ ضَرَبَ بِيَدِهِ عَلَى فَخِذِ الَّذِى حَدَّثَ - أَوْ مَنْكِبِهِ - ثُمَّ قَالَ
"إِنَّ هَذَا لَحَقٌّ كَمَا أَنَّكَ هَا هُنَا أَوْ كَمَا أَنَّكَ قَاعِدٌ." يَعْنِى مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ.
Tercemesi:
Bize Abbas Anberi, ona Haşim b. Kasım, ona Abdurrahman b. Sabit b. Sevban, ona babası, ona Mekhul, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Malik b. Yuhamir, ona da Muaz b. Cebel (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Beytu'I-Makdis'in imarı, Medine'nin harabına, Medine'nin harabı büyük savaşın çıkışına, büyük savaşın çıkışı İstanbul'un fethine, İstanbul'un fethi de Deccal'in çıkışına alâmettir." Sonra Rasulullah (sav), eli ile konuştuğu kişinin (Muaz b. Cebel'in) dizine veya omuzuna (omuzlarına) vurdu ve "bu (dediklerim) şüphesiz senin burada oluşun gibi- veya senin burada oturduğun gibi- haktır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 3, /979
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Malik b. Uhaymir el-Yemani (Malik b. Yuhamir)
3. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
4. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
5. Ebu Abdurrahman Sabit b. Sevban el-Ansî (Sabit b. Sevban)
6. Abdurrahman b. Sabit el-Ansî (Abdurrahman b. Sabit b. Sevban)
7. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
İbadethaneler, Beyt-i Makdis ve mahşer yeri oluşu ve kılınan namazın fazileti
Kıyamet, alametleri, Deccal
Şehirler, İstanbul, fethi
Şehirler, Medine, muhasara edileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32905, D004295
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ سُفْيَانَ الْغَسَّانِىِّ عَنْ يَزِيدَ بْنِ قُتَيْبٍ السَّكُونِىِّ عَنْ أَبِى بَحْرِيَّةَ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الْمَلْحَمَةُ الْكُبْرَى وَفَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيَّةِ وَخُرُوجُ الدَّجَّالِ فِى سَبْعَةِ أَشْهُرٍ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammet Nufeyl, ona İsa b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem, ona Velid b. Süfyan el-Ğassânî, Yezid b. Kuteyb es-Sekûnî, ona Ebu Bahriyye, ona da Muaz b. Cebel'den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Büyük savaş, İstanbul'un fethi ve Deccal'in çıkışı yedi ay içerisinde olacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 4, /979
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu Bahriyye Abdullah b. Kays el-Kindi (Abdullah b. Kays)
3. Ebu Bahriyye Yezid b. Kuteyb es-Sekûnî (Yezid b. Kuteyb)
4. İbn Ebu Meryem Velid b. Süfyan el-Ğassânî (Velid b. Süfyan b. Ebu Meryem)
5. Ebu Bekir b. Ebu Meryem el-Ğassanî (Bükeyr b. Abdullah b. Ebu Meryem)
6. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Savaş, ve Barış
Şehirler, İstanbul, fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275755, İM004071-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدَّجَّالُ أَعْوَرُ عَيْنِ الْيُسْرَى جُفَالُ الشَّعَرِ مَعَهُ جَنَّةٌ وَنَارٌ فَنَارُهُ جَنَّةٌ وَجَنَّتُهُ نَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Ali b. Muhammed, o ikisine Muaviye, ona el-A'meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe'den (b. el-Yeman) (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Deccal, sol gözü sakattır, saçı çoktur. Beraberinde bir cennet ve bir cehennem vardır. Onun cehennemi bir cennet, cenneti de bir cehennemdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275761, İM004072-2
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالُوا حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ سُبَيْعٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ الدَّجَّالَ يَخْرُجُ مِنْ أَرْضٍ بِالْمَشْرِقِ يُقَالُ لَهَا خُرَاسَانُ يَتْبَعُهُ أَقْوَامٌ كَأَنَّ وُجُوهَهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطْرَقَةُ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Muhammed b. Beşşar ve Muhammed b. el-Müsenna, onlara Ravh b. Ubade, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ebu't-Teyyah, ona el-Muğira b. Sübey', ona Amr b. Hureys, ona da Ebu Bekir es-Sıddık (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bize Deccal'in doğuda Horasan denilen bir yerden (çıkacağını kendisine yüzleri deri ile kaplanmış kalkanlar gibi (yuvarlak, geniş, elmacıkları yüksek) kavimlerin tabi olacağını beyan buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Amr b. Hureys el-Kuraşî (Amr b. Hureys b. Amr b. Osman b. Abdullah b. Ömer)
3. Muğira b. Sübey' el-Iclî (Muğira b. Sübey')
4. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275762, İM004072-3
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالُوا حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ سُبَيْعٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ الدَّجَّالَ يَخْرُجُ مِنْ أَرْضٍ بِالْمَشْرِقِ يُقَالُ لَهَا خُرَاسَانُ يَتْبَعُهُ أَقْوَامٌ كَأَنَّ وُجُوهَهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطْرَقَةُ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Muhammed b. Beşşar ve Muhammed b. el-Müsenna, onlara Ravh b. Ubade, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ebu't-Teyyah, ona el-Muğira b. Sübey', ona Amr b. Hureys, ona da Ebu Bekir es-Sıddık (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bize Deccal'in doğuda Horasan denilen bir yerden (çıkacağını kendisine yüzleri deri ile kaplanmış kalkanlar gibi (yuvarlak, geniş, elmacıkları yüksek) kavimlerin tabi olacağını beyan buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Amr b. Hureys el-Kuraşî (Amr b. Hureys b. Amr b. Osman b. Abdullah b. Ömer)
3. Muğira b. Sübey' el-Iclî (Muğira b. Sübey')
4. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
7. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275763, İM004073-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ مَا سَأَلَ أَحَدٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الدَّجَّالِ أَكْثَرَ مِمَّا سَأَلْتُهُ - وَقَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ أَشَدَّ سُؤَالاً مِنِّى - فَقَالَ لِى « مَا تَسْأَلُ عَنْهُ » . قُلْتُ إِنَّهُمْ يَقُولُونَ إِنَّ مَعَهُ الطَّعَامَ وَالشَّرَابَ قَالَ « هُوَ أَهْوَنُ عَلَى اللَّهِ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki', ona İsmail b. Ebu Halid, ona Kays b. Ebu Hazim, ona da El-Muğîra b. Şu'be (ra) şöyle demiştir: Hiçbir kimse Peygamber'e (sav) Deccal hakkında benden daha fazla soru sormadı. (Ravi İbn Numeyr kendi rivayetinde 'daha fazla soru' ifadesi yerine: 'Benim sorularımdan daha çetin soru' dedi). Bunun üzerine Resul-i Ekrem (sav) bana:
"Deccal hakkında ne soracaksın?" buyurdu. Ben: Onlar (yani halk veya Ehl-i Kitab) diyorlar ki: Şüphesiz yiyecek ve içecek (maddeleri) yalnız Deccal'in beraberinde bulunur, dedim. O, buyurdu:
"Deccal, Allah nezdinde şu (anlattığı) ndan ehvendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal