559 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Ebu Zinâ, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İki büyük grup birbiriyle savaşmadığı sürece Kıyamet kopmayacaktır. Davaları aynı olmasına rağmen bu iki grup arasında büyük bir savaş olacaktır. Otuza yakın yalancı deccal ortaya çıkmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Onların her biri kendisinin Allah'ın elçisi olduğunu iddia edecektir. İlim çekilip alınmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman birbirine yaklaşmadıkça, fitneler zuhur etmedikçe, herc (هَرْج) yani öldürmeler çoğalmadıkça, zekatını kimin kabul edeceği konusunda kişiyi endişeye sevk edecek şekilde mal çoğalıp bollaşmadıkça, bu durumda zekatını bir kişiye teklif edip de o kişi 'Benim o mala ihtiyacım yok.' demedikçe, insanlar yüksek binalar yapma yarışına girmedikçe, birinin kabrine uğrayan başka bir kişi 'keşke onun yerinde ben olsaydım!' demedikçe; güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Güneş, batıdan doğduğu ve insanlar Kıyamet'in koptuğunu gördükleri vakit herkes ona iman edecektir. Heyhat! İşte o an daha önce iman etmemiş olan veya imanı konusunda bir hayır işlememiş olan kişiye, imanının faydasının olmadığı zamandır. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki iki kişi (alım satım için) aralarında kumaşlarını serecekler ancak onu ne aralarında alıp satabilecekler ne de toplayabilecekler. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi sağmal devesinin sütüyle dönecek ancak onu içemeyecektir. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi havuzunu sıvayıp tamir edecek ancak ondan su içemeyecektir. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi lokmasını ağzına doğru götürecek ancak onu yiyemeyecektir."