Giriş

Bize Muhammed b. Amr er-Razî, ona Seleme b. Fadl, ona İbn İshak, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona da Yahya b. Abdullah b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şöyle rivayet etmiştir: (Bedir gazvesinden sonra Kureyşli) esirler getirildiğine, Sevde bt. Zem'a Afra ailesinin develeri indirdikleri yerde, Afra'nın iki oğlu Avf ve Muavviz'in yanında idi. (Ravi Yahya) der ki: Bu onlara örtünme emredilmeden önce idi. Sevde şöyle dedi “Allah'a (cc) yemin olsun ki ben yanlarında iken '(onların yanından insanların toplandığı yere) geldim ve bana işte bunlar esirlerdir, (Medine'ye) getirildiler' dendi. Bunun üzerine ben evime döndüm. O esnada Hz. Peygamber (sav) de oradaydı. Ebu Yezid Süheyl b. Amr ise odanın bir köşesinde iple elleri boynuna bağlı bir şekilde bulunuyordu.” Ravi devamında hadisi nakletti.


Açıklama: Rivayetlerde meşhur olan, Ebu Cehl'in, Avf ile Muavviz değil, Muavviz ile Muaz tarafından öldürüldüğüdür.

    Öneri Formu
16272 D002680 Ebu Davud, Cihad, 114

Bize Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesir b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra); size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı? diye sormuştu. Biz de elbette dedik. (T) Bize Haccac el-A'ver'den duyan bir kişi, -lafız ona aittir-, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib; size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi? demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha); size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı? diye sordu. Elbette diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi. "Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. Bir şey yok dedim. "Ya sen bana söyle yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben; anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü dedim ve her şeyi anlattım. "Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. Evet dedim. Beni itti, canım yandı ve "Allah ve Rasulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe; insan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir dedi. Hz. Peygamber (sav); "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi. Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail; Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: Ben; onlara ne diyeyim ey Allah'ın Rasulü? diye sordum. Hz. Peygamber de (sav); "şöyle söyle dedi: Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."


Açıklama: Bu olayda Allah Rasul'ünün eşine zulümden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zulmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).

    Öneri Formu
3769 M002256 Müslim, Cenaiz, 103

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik; (T) Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Yahya b. Saîd, ona Amra bt. Abdurrahman ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Şu muhakkak ki, Hz. Peygamber (sav) sabah namazını kıldırırdı; sonra kadınlar örtülerine bürünmüş olarak (camiden) ayrılırlardı da alaca karanlıktan kim oldukları fark edilmezdi."


    Öneri Formu
5683 B000867 Buhari, Ezan, 163

Bize İshak b. İbrahim, ona Süfyan, ona Zührî, ona Urve ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Sa'd b. Ebu Vakkas ile Abd b. Zem'a, Zem'a'nın oğlunun (velayeti) hakkında anlaşmazlık yaşadılar. Sa'd (b. Ebu Vakkas) şöyle dedi: "Bana kardeşim Utbe "Mekke'ye vardığında Zem'a'nın cariyesinin çocuğuna bak. Çünkü o benim oğlum." diye vasiyet etti." Bunun üzerine Abd b. Zem'a "O babamın cariyesinin çocuğudur. Babamın döşeğinde doğmuştur" diye itiraz etti. Hz. Peygamber (sav) ise (çocukta) Utbe'ye apaçık bir benzerlik gördü ve şöyle buyurdu: "Çocuk doğduğu döşeğe aittir. Ey Sevde, onun yanında tesettürlü bulun."


    Öneri Formu
28655 N003517 Nesai, Talak, 49

Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab şöyle demiştir: Üç konuda Rabbime muvafakat ettim. Bu konular şunlardı: “Ya Rasulallah! Makam-ı İbrahim'in bulunduğu yeri namaz yeri edinsek?” dedim, ardından "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin." (Bakara, 125) ayeti nazil oldu. Diğeri, hicab ayetidir. “Ya Rasulallah! Eşlerine, perde gerisinde durmalarını söylesen. Zira onlarla hayırlı hayırsız herkes konuşabiliyor” dedim, ardından hicab ayeti (Ahzab, 53) nazil oldu. Kendisine karşı kıskançlıkları sebebiyle Hz. Peygamber'in (sav) eşleri toplanmışlardı. Onlara “Umulur ki Rabbi, sizi boşarsa ona sizden daha hayırlı eşler verecektir” dedim, müteakiben ilgili ayet (Tahrim, 5) nazil oldu. Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyub, ona da Humeyd şöyle demiştir: Ben bu hadisi Enes'ten duydum.


    Öneri Formu
278106 B000402-2 Buhari, Salat, 32

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Usame, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe şöyle demiştir: Üzerine örtü örttükten sonra Şevde hacetini görmek İçin dışarı çıktı. Kendisi cismen bütün kadınlardan uzun ve vücutlu bir kadındı. Kendisini tanıyanlara gizli kalamazdı. Ömer b. Hattab onu gördü ve "Ey Sevde! Vallahi bizden gizlenemiyorsun! Nasıl dışarı çıktığına bir bak!" dedi. Bunun üzerine Sevde hemen bozularak geri döndü. Rasulullah (sav) benim evimde idi. Kendisi akşam yemeği yiyordu. Elinde bir kemik vardı. Sevde içeri girerek: "Ey Allah'ın Rasulü! Ben dışarı çıkmıştım, o sırada Ömer bana şöyle şöyle söylendi, dedi. O sırada Rasulullah'a (sav) vahiy geldi. Sonra kendisinden (o ağırlık) kaldırıldı. Kemik hâlâ elindeydi. Onu bırakmamıştı. Şöyle buyurdu: "Size hacetiniz için dışarıya çıkmanıza izin verildi." Ebu Bekir'in rivayetinde: "Cismi bütün kadınlardan uzundu" cümlesi vardır. Ebu Bekir kendi rivayetinde şunu eklemiştir: "Hişâm, "el-Bezzâz" olandır."


    Öneri Formu
282577 M005668-2 Müslim, Selam, 17


    Öneri Formu
28680 D004010 Ebu Davud, Hammam, 1


    Öneri Formu
31422 D004115 Ebu Davud, Libas, 35


    Öneri Formu
274962 D004115-2 Ebu Davud, Libas, 35

Bize Züheyr b. Harb, ona Veki', ona Davud b. Sevvar el-Müzenî, (bir önceki hadisin) senedi ve manası ile rivayet etmiş ve şunu ilave etmiştir: "Eğer sizden biriniz cariyesiyle kölesini evlendirirse, artık göbeğiyle diz kapağı arasına bakmasın." [Ebû Davud şöyle demiştir: Veki' hocasının adında yanıldı. Ebû Davud et-Tayâlisî bu hadisi ondan rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Bize Ebu Hamza Sevvâr es-Sayrafî rivayet etti.]


    Öneri Formu
4921 D000496 Ebu Davud, Salat, 26