156 Kayıt Bulundu.
Bize Hişam b. Ammar, ona İsa b. Yunus, ona A'meş, ona Müslim b. Subeyh, ona Mesruk ona da Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), ihtiyacını gidermek için uzaklaştı. Döndüğünde onu bir kapla karşıladım, suyu ona döktüm; önce ellerini yıkadı, sonra yüzünü yıkadı. Daha sonra kollarını yıkamaya yeltendi ama elbisesinin kolu dar idi. O da (sav) kollarını elbisesinin altından çıkarıp yıkadı. Sonra mestleri üzerine meshetti. Daha sonra da bize namaz kıldırdı.
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan, ona İsmail b. Muhammed b. Sa'd, ona Hamza b. Muğîre b. Şu'be ona da babası [Muğîre b. Şu'be] şöyle dedi: Bir seferde Hz. Peygamber'le (sav) beraberdim. Hz. Peygamber "Geride kal ey Muğîre. Ey insanlar siz devam edin" dedi. Ben yanımda su kabı olduğu halde geri kaldım, insanlar da devam etti. Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek için uzaklaştı. Döndüğünde yanına gittim ve [abdest alması için] su döktüm. Üzerinde kol kısımları dar bir Rum cübbesi vardı. Ellerini cübbenin kolundan çıkarmak istedi. Ancak kol ağzı çok dardı. Daha sonra kollarını cübbenin altından çıkardı. Yüzünü ve kollarını yıkadı, başını ve mestleri üzerine meshetti.
Bize Hişâm b. Ammar, ona Abdulaziz b. Ebu Hâzim, ona babası, Sehl b. Sa’d es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Bir kadın, Hz. Peygamber'e (sav) bir bürde getirdi. –Sehl, orada bulunanlara ‘bürde nedir?’ diye sordu ve sözüne devamla ‘şemledir yani, kendisine sarılıp örtünülen şeydir, pelerindir’ diye sorusunu kendisi cevapladı.- Bürdeydi getiren kadın, “Ya Rasulallah, bu bürdeyi sana giydireyim diye kendi elimle dokudum” dedi. Rasul-i Ekrem (sav) de bürdeyi aldı. Zaten kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyacı vardı. Sonra Rasulullah (sav) o bürdeyi izâr (yani belden aşağı vücuduna sarmış) olarak giyip (evden) yanımıza çıktı. Sonra falan oğlu falan (Sehl’in o gün ismini söylediği bir adam; Sa'd b. Vakkas veya Abdurrahman b. Avf) gelerek “Ya Rasulallah, bu bürde ne güzeldir! Bunu bana giydir” dedi. Resul-i Ekrem de (sav) “Peki” dedi. Sonra eve girince bürdeyi dürüp o adama gönderdi. Orada hazır olanlar, adama “Vallahi sen iyi etmedin. Bu bürde Hz. Peygamber’e (sav) ihtiyacı olarak giydirildi. Sonra sen kendisinin bir şey isteyen hiç bir kimseyi reddetmediğini bildiğin halde Ondan bürdeyi istedin” dediler. Adam da (bu yadırgamaya karşılık) “Vallahi ben bu bürdeyi giymek için istemedim. Fakat (öldüğümde) kefenim olsun diye istedim” dedi. Sehl demiştir ki: Sonra bu zatın vefat ettiği gün hakikaten o bürde onun kefeni oldu.
Açıklama: Bürdeyi isteyen sahabenin Sa'd b. Vakkas ve Abdurrahman b. Avf olduğu şerhlerde zikredilmiştir. . bkz. İbn Hacer, Fethu'l-bârî, (Beyrut:Dârü'l-marife, 1379) 3/ 143; Bedrüddin el-Aynî, Umdetü'l-kâri, (Beyrut:İhyaü't-türsi'l-arabî,ts.) 8/ 62
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa, ona A'meş, ona Müslim, ona Mesruk ona da Muğîre b. Şu'be şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) hâcetini gidermek için ayrıldı. Döndüğünde onu bir kapla karşıladım ve O'na [abdest alması için] su döktüm. o da ellerini, sonra da yüzünü yıkadı. Daha sonra kollarını yıkamaya yeltendi, fakat cübbesinin kolları dar geldiği için kollarını çıkaramadı. Bunun üzerine kollarını cübbesinin altından çıkardı ve yıkadı, mestleri üzerine meshetti. Sonra bize namaz kıldırdı.
Açıklama: Halid b. Ma'dan ile Ubade b. Samit arasında inkıta' vardır.