Öneri Formu
Hadis Id, No:
37289, MU001463
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ سَمِعْتُ الْقَاسِمَ بْنَ مُحَمَّدٍ يَقُولُ كَانَتْ عِنْدَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ امْرَأَةٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَوَلَدَتْ لَهُ عَاصِمَ بْنَ عُمَرَ ثُمَّ إِنَّهُ فَارَقَهَا فَجَاءَ عُمَرُ قُبَاءً فَوَجَدَ ابْنَهُ عَاصِمًا يَلْعَبُ بِفِنَاءِ الْمَسْجِدِ فَأَخَذَ بِعَضُدِهِ فَوَضَعَهُ بَيْنَ يَدَيْهِ عَلَى الدَّابَّةِ فَأَدْرَكَتْهُ جَدَّةُ الْغُلاَمِ فَنَازَعَتْهُ إِيَّاهُ حَتَّى أَتَيَا أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ فَقَالَ عُمَرُ ابْنِى . وَقَالَتِ الْمَرْأَةُ ابْنِى . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ خَلِّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ . قَالَ فَمَا رَاجَعَهُ عُمَرُ الْكَلاَمَ . قَالَ وَسَمِعْتُ مَالِكًا يَقُولُ وَهَذَا الأَمْرُ الَّذِى آخُذُ بِهِ فِى ذَلِكَ .
باب الْعَيْبِ فِى السِّلْعَةِ وَضَمَانِهَا . قَالَ يَحْيَى سَمِعْتُ مَالِكًا يَقُولُ فِى الرَّجُلِ يَبْتَاعُ السِّلْعَةَ مِنَ الْحَيَوَانِ أَوِ الثِّيَابِ أَوِ الْعُرُوضِ فَيُوجَدُ ذَلِكَ الْبَيْعُ غَيْرَ جَائِزٍ فَيُرَدُّ وَيُؤْمَرُ الَّذِى قَبَضَ السِّلْعَةَ أَنْ يَرُدَّ إِلَى صَاحِبِهِ سِلْعَتَهُ . قَالَ مَالِكٌ فَلَيْسَ لِصَاحِبِ السِّلْعَةِ إِلاَّ قِيمَتُهَا يَوْمَ قُبِضَتْ مِنْهُ وَلَيْسَ يَوْمَ يَرُدُّ ذَلِكَ إِلَيْهِ وَذَلِكَ أَنَّهُ ضَمِنَهَا مِنْ يَوْمِ قَبَضَهَا فَمَا كَانَ فِيهَا مِنْ نُقْصَانٍ بَعْدَ ذَلِكَ كَانَ عَلَيْهِ فَبِذَلِكَ كَانَ نِمَاؤُهَا وَزِيَادَتُهَا لَهُ وَإِنَّ الرَّجُلَ يَقْبِضُ السِّلْعَةَ فِى زَمَانٍ هِىَ فِيهِ نَافِقَةٌ مَرْغُوبٌ فِيهَا ثُمَّ يَرُدُّهَا فِى زَمَانٍ هِىَ فِيهِ سَاقِطَةٌ لاَ يُرِيدُهَا أَحَدٌ فَيَقْبِضُ الرَّجُلُ السِّلْعَةَ مِنَ الرَّجُلِ فَيَبِيعُهَا بِعَشَرَةِ دَنَانِيرَ وَيُمْسِكُهَا وَثَمَنُهَا ذَلِكَ ثُمَّ يَرُدُّهَا وَإِنَّمَا ثَمَنُهَا دِينَارٌ فَلَيْسَ لَهُ أَنْ يَذْهَبَ مِنْ مَالِ الرَّجُلِ بِتِسْعَةِ دَنَانِيرَ أَوْ يَقْبِضُهَا مِنْهُ الرَّجُلُ فَيَبِيعُهَا بِدِينَارٍ أَوْ يُمْسِكُهَا وَإِنَّمَا ثَمَنُهَا دِينَارٌ ثُمَّ يَرُدُّهَا وَقِيمَتُهَا يَوْمَ يَرُدُّهَا عَشَرَةُ دَنَانِيرَ فَلَيْسَ عَلَى الَّذِى قَبَضَهَا أَنْ يَغْرَمَ لِصَاحِبِهَا مِنْ مَالِهِ تِسْعَةَ دَنَانِيرَ إِنَّمَا عَلَيْهِ قِيمَةُ مَا قَبَضَ يَوْمَ قَبْضِهِ . قَالَ وَمِمَّا يُبَيِّنُ ذَلِكَ أَنَّ السَّارِقَ إِذَا سَرَقَ السِّلْعَةَ فَإِنَّمَا يُنْظَرُ إِلَى ثَمَنِهَا يَوْمَ يَسْرِقُهَا فَإِنْ كَانَ يَجِبُ فِيهِ الْقَطْعُ كَانَ ذَلِكَ عَلَيْهِ وَإِنِ اسْتَأْخَرَ قَطْعُهُ إِمَّا فِى سِجْنٍ يُحْبَسُ فِيهِ حَتَّى يُنْظَرَ فِى شَأْنِهِ وَإِمَّا أَنْ يَهْرُبَ السَّارِقُ ثُمَّ يُؤْخَذَ بَعْدَ ذَلِكَ فَلَيْسَ اسْتِئْخَارُ قَطْعِهِ بِالَّذِى يَضَعُ عَنْهُ حَدًّا قَدْ وَجَبَ عَلَيْهِ يَوْمَ سَرَقَ وَإِنْ رَخُصَتْ تِلْكَ السِّلْعَةُ بَعْدَ ذَلِكَ وَلاَ بِالَّذِى يُوجِبُ عَلَيْهِ قَطْعًا لَمْ يَكُنْ وَجَبَ عَلَيْهِ يَوْمَ أَخَذَهَا إِنْ غَلَتْ تِلْكَ السِّلْعَةُ بَعْدَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bana Malik (b. Enes), ona da Yahya b. Said, Kasım b. Muhammed'in şöyle dediğini rivayet etti:
Ömer b. Hattab (ra) Ensardan bir kadınla evliydi. Bu kadından Asım adında bir
oğlu oldu. Sonra ondan boşandı. Hz. Ömer, Küba'ya geldiğinde oğlu Asım'ı mescidin avlusunda oynarken buldu. Onu (pazusundan) kolundan tuttu ve hayvanın üzerinde önüne oturttu. Bunun üzerine çocuğun ninesi yetişti ve (çocuğu alma konusunda) Hz. Ömer'le tartıştı. Ta ki birlikte Hz. Ebubekr'in yanına geldiler. Hz. Ömer:
'Bu benim oğlum' dedi. Kadın:
'Benim oğlum' dedi.
Ebubekir de Hz. Ömer'e hitaben:
"Çocukla onun arasına girme, onları serbest bırak" dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer de bir daha sözünü tekrarlamadı.
(Yahya b. Yahya) İmam Malik'in şöyle dediğini işittim: Bu konuda (Hz. Ebubekir'in) şu hükmünü (Çocuğunun bakımına annenin annesi babadan daha layıktır) alıyorum (uyguluyorum).
Ticaret malında kusurun bulunması ve tazmin edilmesi
Yahya, Malik'in şöyle dediğini işittim: Hayvan, kumaş ve diğer ticari eşyaları satın alan kimsenin yaptığı alış-veriş caiz bulunmazsa, bu kişiye almış olduğu eşyaları sahibine iade etmesi emredilir.
İmam Malik dedi ki: Mal sahibi, geri aldığı malın parasını, kendisine iade edilen güne göre değil, sattığı güne göre (aldığı parayı aynen) öder. Çünkü ödeme, malı müşterinin teslim aldığı güne göredir. Müşterinin yanında malın değeri düşmüşse zarar mal sahibine aittir; değer fazlası yine mal sahibinindir. Müşteri malı teslim aldığı zaman mal rağbette, fiat yüksek olup iade ederken mal kimsenin rağbet etmediği bir zamanda fiat düşük olabilir. (Bunlardan müşteri sorumlu değildir. Zira satış aslında batıldır. Mal müşterinin yanında emanet sayılır). Mesela müşteri malı alırken değeri on dinar olup iade ederken bir dinara düşmüşse, mal sahibi müşteriden dokuz dinar isteyemez. Yahut malı satarken değeri bir dinar olup geri alırken değeri on dinara yükselmişse, müşteri de mal sahibinden dokuz dinar fazla isteyemez. Ancak malı teslim aldığı günün değeri olan bir dinarı alır.
İmam Malik dedi ki: Bunu şu mesele açıklar: Bir hırsız herhangi bir eşyayı çalsa, çaldığı günkü değerine bakılır. El kesecek miktara ulaşmışsa eli kesilir. Hapsedilmesi ya da kaçması sebebiyle el kesme işi gecikse ve bu arada çaldığı şeyin değeri el kesmeyi gerektirmeyen miktara da düşse eli kesilir. Eğer çaldığı zamanki kıymeti el kesmeyi gerektirmeyecek kadar azsa, sonradan malın değerinin yükselmesi elini kesmeyi gerektirmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vasiyyet 1463, 1/296
Senetler:
()
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13579, D002276
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ السُّلَمِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنْ أَبِى عَمْرٍو - يَعْنِى الأَوْزَاعِىَّ - حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّ امْرَأَةً قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ ابْنِى هَذَا كَانَ بَطْنِى لَهُ وِعَاءً وَثَدْيِى لَهُ سِقَاءً وَحِجْرِى لَهُ حِوَاءً وَإِنَّ أَبَاهُ طَلَّقَنِى وَأَرَادَ أَنْ يَنْتَزِعَهُ مِنِّى فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَنْتِ أَحَقُّ بِهِ مَا لَمْ تَنْكِحِى."
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Halid es-Sülemî, ona Velid (b. Müslim), ona Ebu Amr (Abdurrahman b. Amr) -el-Evzaî-, ona Amr b. Şuayb, ona da babası (Şuayb b. Muhammed), dedesinin (Abdullah b. Amr) (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti: Bir kadın Hz. Peygamber'e (sav): Ey Allah'ın Rasulü! Benim bu oğlum var ya, (hamileyken) karnım onun için bir kundak oldu, (doğduktan sonra) göğsüm onun için içecek oldu. Kucağım onun için bir yuva oldu. Buna rağmen, onun babası beni boşadı. Şimdi de onu benden almak istiyor dedi. Rasulullah (sav) ona: "evlenmediğin sürece çocuğu yanında bulundurma hakkına en çok sen sahipsin," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 35, /530
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24536, İM002351
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ زِيَادِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَيَّرَ غُلاَمًا بَيْنَ أَبِيهِ وَأُمِّهِ وَقَالَ « يَا غُلاَمُ هَذِهِ أُمُّكَ وَهَذَا أَبُوكَ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ziyad b. Sa'd, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre: Peygamber (sav), henüz erginlik çağına varmamış bir oğlan çocuğu (ayrılan) babası ile anasından dilediğini seçmek hususunda serbest bıraktı ve:
"Yâ Gulâm! Bu senin anandır, şu da senin babandır (Bunlardan hangisini diliyorsan onun elinden tut," buyurdu. (Oğlan anasının elinden tuttu. Anası da onu götürdü).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm 22, /376
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Meymune el-Fârisî (Süleym)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Abdurrahman Ziyad b. Sa'd el-Horasanî (Ziyad b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43704, DM002339
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ أُسَامَةَ عَنْ أَبِى مَيْمُونَةَ : سُلَيْمَانَ مَوْلًى لأَهْلِ الْمَدِينَةِ قَالَ : كُنْتُ عِنْدَ أَبِى هُرَيْرَةَ فَجَاءَتْهُ امْرَأَةٌ فَقَالَتْ : إِنَّ زَوْجِى يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِوَلَدِى. فَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ : كُنْتُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ جَاءَتْهُ امْرَأَةٌ فَقَالَتْ : إِنَّ زَوْجِى يُرِيدُ أَنْ يَذْهَبَ بِوَلَدِى أَوْ بِابْنِى وَقَدْ نَفَعَنِى وَسَقَانِى مِنْ بِئْرِ أَبِى عِنَبَةَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اسْتَهِمَا - أَوْ قَالَ - تَسَاهَمَا ». أَبُو عَاصِمٍ الشَّاكُّ . فَجَاءَ زَوْجُهَا فَقَالَ : مَنْ يُخَاصِمُنِى فِى وَلَدِى أَوْ فِى ابْنِى؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا غُلاَمُ هَذَا أَبُوكَ وَهَذِهِ أُمُّكَ ، فَخُذْ بِيَدِ أَيِّهِمَا شِئْتَ ». وَقَدْ قَالَ أَبُو عَاصِمٍ :« فَاتْبَعْ أَيَّهُمَا شِئْتَ ». فَأَخَذَ بِيَدِ أُمِّهِ فَانْطَلَقَتْ بِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım (Dahhâk b. Mahled), ona İbn Cüreyc (el-Mekkî), ona Ziyad b. Sa'd, ona İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune, Medinelilerin bir mevlâsı olan Ebu Meymune Süleyman'nın şöyle dediğini rivayet etti:
Ben Ebu Hüreyre'nin (ra) yanındayken ona bir kadın gelip; "Kocam çocuğumu (benden alıp) götürmek istiyor!" dedi. Bunun üzerine Ebu Hüreyre şöyle dedi:
Ben Rasulullah'ın (sav) yanında (otururken) bir kadının Allah Rasulü'e (sav) gelip de;
[Ey Allah'ın Rasulü (sav)] kocam (beni boşadıktan sonra bir de) çocuğumu/oğlumu alıp götürmek istiyor. Oysa oğlum bana Ebu İnebe kuyusundan su (getirip) içirir ve bana faydası dokunur, dedi. Rasulullah da (sav) (onlara);
'Onun hakkında kur'a çekiniz' buyurdu. -Ebu Asım ikisi de kura çekmek anlamında olan 'İsteheme ve Tesâheme'fiilerini kullanma konusunda şüphe etti- Bunun üzerine (kadının) kocası;
'Çocuğum/oğlum hakkında bana karşı kim hak iddia edebilir?' dedi. Hz. Peygamber de (sav) (çocuğa dönerek);
"Ey Çocuk! Şu babandır. Şu da annendir, onlardan dilediğinin elini tut" buyurdu. (Çocuk da) annesinin elini tuttu. Ebu Asım:'Onlardan hangisini dilersen peşinden git,' dedi. Bunun üzerine (kadın) çocuğu kendisiyle götürdü.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Talak 16, 3/1473
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Meymune el-Fârisî (Süleym)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Abdurrahman Ziyad b. Sa'd el-Horasanî (Ziyad b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Aile, anneyle çocuğu ayırmanın yasaklanması
Çocuk, Ailenin dağılması durumunda çocukların kimde kalacağı
Haklar, Çocuk hakları, boşanmış olan anne-babasından birini seçme hakkı