Öneri Formu
Hadis Id, No:
9065, M003143
Hadis:
وَحَدَّثَنِى سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ - وَهُوَ ابْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ الْجَزَرِىُّ - عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الاِسْتِجْمَارُ تَوٌّ وَرَمْىُ الْجِمَارِ تَوٌّ وَالسَّعْىُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ تَوٌّ وَالطَّوَافُ تَوٌّ وَإِذَا اسْتَجْمَرَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْتَجْمِرْ بِتَوٍّ."
Tercemesi:
Bize Seleme b. Şebib, ona el-Hasan b. A'yen, ona Ma'kil –ki o İbn Ubeyydullah el-Cezerî'dir-, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İstincâ tek, cemrelere taş atmak tek, Safa ile Merve arasında sa'y yapmak tek, tavaf da tekdir. Sizden biriniz istincâ ettiği zaman tek sayılı taşlarla temizlensin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3143, /519
Senetler:
()
Konular:
Hac, Safa ve Merve
Hac, Şeytan taşlama
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9001, M003079
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَ قُلْتُ لَهَا إِنِّى لأَظُنُّ رَجُلاً لَوْ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ مَا ضَرَّهُ. قَالَتْ لِمَ قُلْتُ لأَنَّ اللَّهَ تَعَالَى يَقُولُ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" إِلَى آخِرِ الآيَةِ. فَقَالَتْ مَا أَتَمَّ اللَّهُ حَجَّ امْرِئٍ وَلاَ عُمْرَتَهُ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَلَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ لَكَانَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. وَهَلْ تَدْرِى فِيمَا كَانَ ذَاكَ إِنَّمَا كَانَ ذَاكَ أَنَّ الأَنْصَارَ كَانُوا يُهِلُّونَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ لِصَنَمَيْنِ عَلَى شَطِّ الْبَحْرِ يُقَالُ لَهُمَا إِسَافٌ وَنَائِلَةٌ. ثُمَّ يَجِيئُونَ فَيَطُوفُونَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ يَحْلِقُونَ. فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ كَرِهُوا أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَهُمَا لِلَّذِى كَانُوا يَصْنَعُونَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ قَالَتْ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" إِلَى آخِرِهَا - قَالَتْ - فَطَافُوا.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe şöyle rivayet etti. Urve şöyle demiş: Aişe'ye; ben öyle zannediyorum ki bir adam Safa ile Merve arasında sa'y yapmasa zarar etmez dedim. Aişe; niçin diye sordu. Çünkü Allah Teâlâ; "(Şüphesiz ki Safa ile Merve Allah'ın şeâirindendir.)" buyuruyor dedim. Bunun üzerine Aişe (r.anha) şunu söyledi: Allah Safa ile Merve arasında sa'y yapmayan bir kimsenin ha canı da örn resini de tamam kabul etmez. Eğer mesele senin dediğin gibi olsaydı âyet-i kerime (Onların arasında sa'y yapmaması, ona zarar etmez!) şeklinde olurdu. Sen, bu ayetin ne hususta nazil olduğunu bilir misin? Ayet-i kerime şu hususta nazil olmuştur: Cahiliyet devrinde ensar deniz kenarında bulunan iki put için tel biye getirirlerdi. Bunlara îsâd ve Naile denilirdi. Sonra (Mekke'ye) gelerek Safa ile Merve arasında sa'y yaparlar, bilâhare tıraş olurlardı. İslâmiyet gelince cahiliyet devrinde bakarak Safa ve Merve arasında sa'y yapmaktan çekindiler. Bu sebeple Allah (ac); "(şüphesiz iti Safa ile Merve, Allah'ın seâirindendir.) ayeti kerimesini souna kadar inzal buyurdu. Bir daha ensar ile tavaf ettiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3079, /510
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye, temel karakteri
Hac, Safa ve Merve
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9005, M003083
Hadis:
وَحَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّ عَائِشَةَ أَخْبَرَتْهُ أَنَّ الأَنْصَارَ كَانُوا قَبْلَ أَنْ يُسْلِمُوا هُمْ وَغَسَّانُ يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ فَتَحَرَّجُوا أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَكَانَ ذَلِكَ سُنَّةً فِى آبَائِهِمْ مَنْ أَحْرَمَ لِمَنَاةَ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَإِنَّهُمْ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ حِينَ أَسْلَمُوا فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِى ذَلِكَ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَإِنَّ اللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ)"
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe şöyle haber verdi: Müslüman olmazdan evvel Ensar ile Gassân Menat için telbiye getirirler, Safa ile Merve arasında sa'y yapmaktan çekinirlermiş. Bu, onların babalarından kalma bir âdetiymiş. Menat için ihrama giren, Safa ile Merve arasında sa'y yapmazmış. İslamiyet'i kabul ettikleri vakit bunu Allah Rasulüne (sav) sormuşlar da Allah (cc) bu bâbda; "(şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah'ın şairindendir. İmdi her kim Beyti hacceder yahut ömre yaparsa, onların arasında sa'y yapmasında bir beis yoktur. Kim kendiliğinden bir hayır işlerse bilmeli ki, Allah şükrü kabul eden ve bilendir)" ayeti kerimesini indirmiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3083, /511
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hac, Safa ve Merve
Sünnet, Cahiliyeden devam eden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9002, M003080
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ أَخْبَرَنِى أَبِى قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ مَا أَرَى عَلَىَّ جُنَاحًا أَنْ لاَ أَتَطَوَّفَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ. قَالَتْ لِمَ قُلْتُ لأَنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَقُولُ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" الآيَةَ. فَقَالَتْ لَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ لَكَانَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. إِنَّمَا أُنْزِلَ هَذَا فِى أُنَاسٍ مِنَ الأَنْصَارِ كَانُوا إِذَا أَهَلُّوا أَهَلُّوا لِمَنَاةَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَلاَ يَحِلُّ لَهُمْ أَنْ يَطَّوَّفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا قَدِمُوا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لِلْحَجِّ ذَكَرُوا ذَلِكَ لَهُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى هَذِهِ الآيَةَ فَلَعَمْرِى مَا أَتَمَّ اللَّهُ حَجَّ مَنْ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, ona Hişam b. Urve, ona babası Aişe'ye; ben Safa ile Merve arasında sa'y yapmamakta, kendim için bir beis görmüyorum dedim. Aişe; niçin diye sordu: Çünkü Allah (ac); "(şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah'ın şâirindendir)" dedim. Bunun üzerine Aişe; mesele senin dediğin gibi olsa, âyet-i kerime; "(o kimseye Safa ile Merve arasında tavaf etmemekte bir beis yoktur!)" seklinde inerdi. Bu âyet-i kerime ensardan birtakım insanlar hakkında nazil olmuştur. Cahiliyet devrinde bunlar ihrama girerken Menat için telbiye getirirlerdi. Bu sebeple Safa ile Merve arasında sa'y yapmak onlara helâl değildi. (Bu zevat) Peygamber (sav) ile, hacca geldikleri vakit, bunu kendisine andılar. Allah Teâlâ da bu ayeti indirdi. Ömrüme yemin ederim ki Safa ile Merve arasında sa'y yapmayan kimsenin haccını Allah kabul etmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3080, /510
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye, temel karakteri
Hac, Safa ve Merve
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9006, M003084
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ كَانَتِ الأَنْصَارُ يَكْرَهُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ حَتَّى نَزَلَتْ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا)"
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona Asım, ona da Enes şöyle rivayet etti: Ensar Safa ile Merve arasında sa'y yapmaktan çekinirdi. Nihayet; "(şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah'ın şeârindendir. İmdi her kim beyti hacceder yahut ömre yaparsa, onların arasında sa'y yapmasında bir beis yoktur)" ayeti nazil oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3084, /511
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hac, Safa ve Merve
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9003, M003081
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ - قَالَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ - قَالَ سَمِعْتُ الزُّهْرِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مَا أَرَى عَلَى أَحَدٍ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ شَيْئًا وَمَا أُبَالِى أَنْ لاَ أَطُوفَ بَيْنَهُمَا. قَالَتْ بِئْسَ مَا قُلْتَ يَا ابْنَ أُخْتِى طَافَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَطَافَ الْمُسْلِمُونَ فَكَانَتْ سُنَّةً وَإِنَّمَا كَانَ مَنْ أَهَلَّ لِمَنَاةَ الطَّاغِيَةِ الَّتِى بِالْمُشَلَّلِ لاَ يَطُوفُونَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا كَانَ الإِسْلاَمُ سَأَلْنَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا)" وَلَوْ كَانَتْ كَمَا تَقُولُ لَكَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. قَالَ الزُّهْرِىُّ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لأَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ فَأَعْجَبَهُ ذَلِكَ. وَقَالَ إِنَّ هَذَا الْعِلْمُ. وَلَقَدْ سَمِعْتُ رِجَالاً مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ يَقُولُونَ إِنَّمَا كَانَ مَنْ لاَ يَطُوفُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ مِنَ الْعَرَبِ يَقُولُونَ إِنَّ طَوَافَنَا بَيْنَ هَذَيْنِ الْحَجَرَيْنِ مِنْ أَمْرِ الْجَاهِلِيَّةِ. وَقَالَ آخَرُونَ مِنَ الأَنْصَارِ إِنَّمَا أُمِرْنَا بِالطَّوَافِ بِالْبَيْتِ وَلَمْ نُؤْمَرْ بِهِ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)"
[قَالَ أَبُو بَكْرِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَأُرَاهَا قَدْ نَزَلَتْ فِى هَؤُلاَءِ وَهَؤُلاَءِ.]
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd ve İbn Ebu Ömer, o ikisine İbn Uyeyne, ona, İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr'den şöyle rivayet etti: Peygamber'in (sav)zevcesi Aişe'ye; ben Safa ile Merve arasında sa'y yapmayan bir kimseye bir şey tazım geldiğini zannetmiyorum. Onların arasında sa'y yapmamış olmama da aldırış etmiyorum dedim. Aişe; ne çirkin söz söyledin ey kız kardeşim oğlu! Rasulullah (sav) sa'y yapmış, Müslümanlar da bunu îfâ etmişlerdir. Binâenaleyh bu, bir sünnet olmuştur. Safa ile Merve anısında sa'y yapmayanlar ancak Müşellel'deki azgın Menâta telbiye getirenlerdir. İslâmiyet gelince biz, bunu Peygamber (sav) sorduk. Bunun üzerine Allah (ac); "(şüphesiz ki Safa ile Merve, Allah'ın şeâirindendir. İmdi her kim Beyti hacceder yahut ömre yaparsa, bunların arasında sa'y yapmasından bok yoktur.)" âyet-i kerimesini indirdi. Eğer dediğin gibi olsaydı, âyet-i kerîme: (O kim sa'y yapmamakta bir bes yoktur.) şeklinde inerdi dedi.
ez-Zührî dedi ki: «Ben, bunu Ebû Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam'a anlattım da onun hoşuna gitti ve şöyle dedi: İşte ilim budur! Vallahi ben ulemada birtakım kimseleri şunu söylerken işittim: Araplardan Safa ile Merve arasında sa'y yapmayanlar: (Bizim, Şu iki dağ arasındaki sa'yımız cahiliyet devrinden kalma bir âdettir.) derlerdi. Ensar dan diğer birtakım Araplar; (bize artık beyti tavaf etmemiz emredildi. Safa ile Mevve arasında sa'y yapmakla memur değiliz!) diyorlardı. Bunun gibilerine Allah (ac); "(şüphesiz kî Safa ile Merve, Allah'ın şeâirindendir.)" âyet-i kerimesini indirdi.
[Ebu Bekir b. Abdurrahman; zannederim bu ayet her iki fırka hakkında nazil olmuştur dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3081, /510
Senetler:
()
Konular:
Cahiliye, temel karakteri
Hac, Safa ve Merve
Sünnet, Cahiliyeden devam eden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9008, M003086
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ
[أَخْبَرَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ]، مِثْلَهُ [يَقُولُ لَمْ يَطُفِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ أَصْحَابُهُ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ إِلاَّ طَوَافًا وَاحِدًا]
وَقَالَ "إِلاَّ طَوَافًا وَاحِدًا طَوَافَهُ الأَوَّلَ."
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Bekir, ona İbn Cüreyc bu isnadla bu hadisin benzerini haber verdi. "Ve yalnız bir tavaf, birinci tavafını yaptı dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3086, /511
Senetler:
()
Konular:
Hac, Safa ve Merve
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11463, D001901
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" فَمَا أَرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. قَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ لَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve; (T)
Bize İbnü's-Serh, ona İbn Vehb, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe'ye: Ben henüz küçük yaşta bir çocuk iken sordum. Yüce Allah'ın:
"Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir" buyruğu hakkında ne dersin? Benim görüşüme göre ikisi arasında tavaf etmemekten dolayı herhangi bir kimseye bir sorumluluk yoktur, dedim. Aişe: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet ikisi arasında tavaf etmemesinden dolayı ona bir günah yoktur şeklinde olmalıydı. Bu ayet-i kerime şüphesiz Ensar hakkında nazil olmuştur. Onlar Menât için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. Orası da Kudeyd ile aynı hizada idi. Safa ile Merve arasında da tavaf (sa'y) yapmaya çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah'a (sav) bunu sordular. Yüce Allah da:
"Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın alâmetlerindendir…" (Bakara, 2/158) ayetini indirdi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 56, /442
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275818, D001901-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)" فَمَا أَرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا. قَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ لَوْ كَانَ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى "(إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ)."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve; (T)
Bize İbnü's-Serh, ona İbn Vehb, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona babasının şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe'ye: Ben henüz küçük yaşta bir çocuk iken sordum. Yüce Allah'ın:
"Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir" buyruğu hakkında ne dersin? Benim görüşüme göre ikisi arasında tavaf etmemekten dolayı herhangi bir kimseye bir sorumluluk yoktur, dedim. Aişe: Asla, eğer senin dediğin gibi olsaydı, ayet ikisi arasında tavaf etmemesinden dolayı ona bir günah yoktur şeklinde olmalıydı. Bu ayet-i kerime şüphesiz Ensar hakkında nazil olmuştur. Onlar Menât için telbiye getirip ihrama giriyorlardı. Orası da Kudeyd ile aynı hizada idi. Safa ile Merve arasında da tavaf (sa'y) yapmaya çekiniyorlardı. İslam gelince Rasulullah'a (sav) bunu sordular. Yüce Allah da:
"Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın alâmetlerindendir…" (Bakara, 2/158) ayetini indirdi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 56, /442
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve