Bize Seleme b. Şebîb ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Eyyûb, ona Ebû Kılâbe, ona İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Rabbim bana bu gece en güzel surette geldi (ravilerden biri: "sanırım 'uyku aleminde' dedi" diye söyledi) ve bana şöyle dedi: “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler aleminde) ne tartışılır bilir misin?” buyurdu. Ben “Bilmiyorum” dedim. Bunun üzerine elini iki omuzum arasına koydu, onun soğukluğunu göğsümde (veya boğazımda) hissettim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Sonra “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler âleminde) ne tartışılır bilir misin?” diye sordu. Ben “Evet, bilirim” dedim. “Keffâretler (ve dereceler) hakkında” buyurdu. Keffâretler namazdan sonra mescitlerde kalıp (sonraki namazı beklemek) ve cemaate yaya olarak gitmek, zor zamanlarda dahi abdesti dosdoğru almaktır. Her kim bunları yaparsa hayırla yaşar hayırla ölür. Anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Muhammed! Namazı kıldığın zaman şöyle de: "Allah’ım senden dileğim odur ki iyilikleri yapayım, kötülükleri terk edeyim, miskinleri seveyim. Eğer kullarına bir sıkıntı verip onları bir fitne ile denemek isteyecek olursan beni bu fitneye bulaştırmadan emanetini geri al." Dereceler ise selamı yaymak, (eşe dosta, kimsesizlere) yemek yedirmek, geceleyin herkes uyurken namaz kılmaktır." Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisin senedinde Ebû Kılâbe ile İbn Abbas arasında bir kişiyi daha zikretmişlerdir. Katâde bu hadisi, Ebû Kılâbe - Hâlid b. el-Leclâc – İbn Abbâs senediyle de rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271323, T003233-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَانِى اللَّيْلَةَ رَبِّى تَبَارَكَ وَتَعَالَى فِى أَحْسَنِ صُورَةٍ قَالَ أَحْسَبُهُ قَالَ فِى الْمَنَامِ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ هَلْ تَدْرِى فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى قَالَ قُلْتُ لاَ . قَالَ فَوَضَعَ يَدَهُ بَيْنَ كَتِفَىَّ حَتَّى وَجَدْتُ بَرْدَهَا بَيْنَ ثَدْيَىَّ أَوْ قَالَ فِى نَحْرِى فَعَلِمْتُ مَا فِى السَّمَوَاتِ وَمَا فِى الأَرْضِ قَالَ يَا مُحَمَّدُ هَلْ تَدْرِى فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ فِى الْكَفَّارَاتِ . وَالْكَفَّارَاتُ الْمُكْثُ فِى الْمَسَاجِدِ بَعْدَ الصَّلَوَاتِ وَالْمَشْىُ عَلَى الأَقْدَامِ إِلَى الْجَمَاعَاتِ وَإِسْبَاغُ الْوُضُوءِ فِى الْمَكَارِهِ وَمَنْ فَعَلَ ذَلِكَ عَاشَ بِخَيْرٍ وَمَاتَ بِخَيْرٍ وَكَانَ مِنْ خَطِيئَتِهِ كَيَوْمَ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ وَقَالَ يَا مُحَمَّدُ إِذَا صَلَّيْتَ فَقُلِ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ وَإِذَا أَرَدْتَ بِعِبَادِكَ فِتْنَةً فَاقْبِضْنِى إِلَيْكَ غَيْرَ مَفْتُونٍ قَالَ وَالدَّرَجَاتُ إِفْشَاءُ السَّلاَمِ وَإِطْعَامُ الطَّعَامِ وَالصَّلاَةُ بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ » . وَقَدْ ذَكَرُوا بَيْنَ أَبِي قِلَابَةَ، وَبَيْنَ ابْنِ عَبَّاسٍ فِي هَذَا الحَدِيثِ رَجُلًا» وَقَدْ رَوَاهُ قَتَادَةُ، عَنْ أَبِي قِلَابَةَ، عَنْ خَالِدِ بْنِ اللَّجْلَاجِ، عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ
Tercemesi:
Bize Seleme b. Şebîb ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Eyyûb, ona Ebû Kılâbe, ona İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Rabbim bana bu gece en güzel surette geldi (ravilerden biri: "sanırım 'uyku aleminde' dedi" diye söyledi) ve bana şöyle dedi: “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler aleminde) ne tartışılır bilir misin?” buyurdu. Ben “Bilmiyorum” dedim. Bunun üzerine elini iki omuzum arasına koydu, onun soğukluğunu göğsümde (veya boğazımda) hissettim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Sonra “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler âleminde) ne tartışılır bilir misin?” diye sordu. Ben “Evet, bilirim” dedim. “Keffâretler (ve dereceler) hakkında” buyurdu. Keffâretler namazdan sonra mescitlerde kalıp (sonraki namazı beklemek) ve cemaate yaya olarak gitmek, zor zamanlarda dahi abdesti dosdoğru almaktır. Her kim bunları yaparsa hayırla yaşar hayırla ölür. Anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Muhammed! Namazı kıldığın zaman şöyle de: "Allah’ım senden dileğim odur ki iyilikleri yapayım, kötülükleri terk edeyim, miskinleri seveyim. Eğer kullarına bir sıkıntı verip onları bir fitne ile denemek isteyecek olursan beni bu fitneye bulaştırmadan emanetini geri al." Dereceler ise selamı yaymak, (eşe dosta, kimsesizlere) yemek yedirmek, geceleyin herkes uyurken namaz kılmaktır." Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisin senedinde Ebû Kılâbe ile İbn Abbas arasında bir kişiyi daha zikretmişlerdir. Katâde bu hadisi, Ebû Kılâbe - Hâlid b. el-Leclâc – İbn Abbâs senediyle de rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 3233, 5/366
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Amel, günahlara kefaret olan ameller
Bilgi, gayb bilgisi
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
İbadethane, Mescit, Camii
İkram, ikram etmek, paylaşmak
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, SELAM
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62050, HM014147
Hadis:
حَدَّثَنَا بَهْزٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِي أَنَسُ بْنُ سِيرِينَ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ قَالَ
كَانَ رَجُلٌ مِنْ الْأَنْصَارِ ضَخْمًا لَا يَسْتَطِيعُ أَنْ يُصَلِّيَ مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي لَا أَسْتَطِيعُ أَنْ أُصَلِّيَ مَعَكَ فَصَنَعَ لَهُ طَعَامًا وَدَعَا النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَيْهِ وَبَسَطُوا لَهُ حَصِيرًا وَنَضَحُوهُ فَصَلَّى عَلَيْهِ رَكْعَتَيْنِ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ مِنْ آلِ الْجَارُودِ أَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلِّي الضُّحَى قَالَ مَا رَأَيْتُهُ صَلَّاهَا إِلَّا يَوْمَئِذٍ
Tercemesi:
Enes b. Malik'ten (Radıyallahü anh):
Ensardan çok şişman bir kişi vardı ki (gelip) Hz. Peygamber'le beraber (mescidde) namaz kılamıyordu. Bu kişi:
'Ey Allah'ın Rasulü! Ben (gelip) seninle namaz kılamıyorum' dedi ve Rasulullah için yemek hazırlayıp onu çağırdı. Hz. Peygamber' e (Sallallahü aleyhi ve sellem) bir hasır serdiler ve üzerine su serptiler.Rasulullah orada iki rekat namaz kıldı.
Carud ailesinden bir kişi raviye (yani Enes'e): 'Rasulullah duha (namazını) kılar mıydı?' diye sorunca (Enes): 'Sadece o gün duhayı kıldığını gördüm' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Enes b. Malik 14147, 4/740
Senetler:
()
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Hz. Peygamber, ibadetlerde kolaylığı tercihi
İbadethane, Mescit, Camii
KTB, ADAB
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Hânî Muâz b. Hânî el-Yeşkürî, ona Cehdam b. Abdullah, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, ona Mâlik b. Yuhâmir es-Seksekî, ona da Muâz b. Cebel (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir gün Rasûlullah (sav) sabah namazına gelmekte gecikmişti. Neredeyse güneş doğacaktı. Derken hemen çıktı ve kamet getirildi. Hz. Peygamber (sav) namazı hafif bir şekilde kıldırdı. Namazı bitirince
"- Saflarda olduğunuz gibi kalınız" buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi:
"Bu gün neden geç kaldığımı size anlatayım: Geceleyin kalkıp abdest aldım ve kılabildiğim kadar namaz kıldım. Derken uykum geldi, ağırlık bastı. Kendimi en güzel suretiyle Rabbimin huzurunda gördüm. Bana
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Bana,
"- Büyük melekler kim hakkında tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Bilmiyorum" dedim. Aynı soruyu üç defa sordu. Sonra elini iki kürek kemiğimin arasına koydu. Parmak uçlarının serinliğini göğsümde hissettim. Bana her şey göründü ve sorunun cevabını bildim. Tekrar bana,
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Tekrar,
"- Büyük melekler hangi konuda tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Keffaretler hakkında" diye cevap verdim.
"- Nedir onlar?" diye sorunca,
"- İyilik yapmak için adım atmak, namazlardan sonra mescitlerde oturmak, her türlü zorluğa rağmen abdest organlarını iyice yıkamak" dedim.
"- Sonra nelerdir?" diye sordu.
"- Yemek yedirmek, yumuşak konuşmak, insanlar uyurken geceleyin namaz kılmak" dedim. Sonra,
"- Dile benden ne dilersen!" buyurdu. Ben de,
"- Allah'ım! Senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi lütfetmeni istiyorum. Ayrıca beni affetmeni, bana merhamet etmeni, bir topluluğu imtihan edeceksen beni o fitneye sokmadan canımı almanı, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıracak amelleri sevmeyi diliyorum" diye dua ettim.
Sonra Rasûlullah (sav) şöyle dedi "Bu söylenenler haktır, onları çalışın ve öğrenin."
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. Muhammed b. İsmail'e bu hadisi sordum. Dedi ki: Bu hasen-sahih bir hadistir.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis, el-Velid b. Müslim'in, Abdurrahman b. Yezid b. Câbir'den rivayet ettiği hadisten daha sahihtir.
Yine Tirmizî dedi ki: Bize Halid b. el-Leclâc, ona da Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, "Ben, Rasûlullah'tan işittim" diyerek hadisi rivayet etmiştir. Bu rivayet ise mahfuz değildir. el-Velid de hadisinde Abdurrahman b. Âiş'in "Ben Rasûlullah'tan işittim" dediğini zikretmiştir. Bişr b. Bekir, Abdurrahman b. Yezid b. Cabir'den bu hadisi bu isnatla Abdurrahman b. Âiş vasıtasıyla Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. Yukarıda verilen hadis ise daha sahihtir. Abdurrahman b. Âiş Hz. Peygamber'den işitmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19203, T003235
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ أَبُو هَانِئٍ الْيَشْكُرِىُّ حَدَّثَنَا جَهْضَمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ سَلاَّمِ عَنْ أَبِى سَلاَّمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَائِشٍ الْحَضْرَمِىِّ أَنَّهُ حَدَّثَهُ عَنْ مَالِكِ بْنِ يُخَامِرَ السَّكْسَكِىِّ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ رضى الله عنه قَالَ :احْتُبِسَ عَنَّا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ غَدَاةٍ عَنْ صَلاَةِ الصُّبْحِ حَتَّى كِدْنَا نَتَرَاءَى عَيْنَ الشَّمْسِ فَخَرَجَ سَرِيعًا فَثُوِّبَ بِالصَّلاَةِ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَتَجَوَّزَ فِى صَلاَتِهِ فَلَمَّا سَلَّمَ دَعَا بِصوْتهِ قَالَ لَنَا « عَلَى مَصَافِّكُمْ كَمَا أَنْتُمْ » . ثُمَّ انْفَتَلَ إِلَيْنَا ثُمَّ قَالَ: « أَمَا إِنِّى سَأُحَدِّثُكُمْ مَا حَبَسَنِى عَنْكُمُ الْغَدَاةَ :إِنِّى قُمْتُ مِنَ اللَّيْلِ فَتَوَضَّأْتُ وَصَلَّيْتُ مَا قُدِّرَ لِى فَنَعَسْتُ فِى صَلاَتِى حَتَّى اسْتَثْقَلْتُ فَإِذَا أَنَا بِرَبِّى تَبَارَكَ وَتَعَالَى فِى أَحْسَنِ صُورَةٍ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ . قُلْتُ لَبَّيْكَ رَبِّ . قَالَ فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى؟ قُلْتُ لاَ أَدْرِى . قَالَهَا ثَلاَثًا قَالَ فَرَأَيْتُهُ وَضَعَ كَفَّهُ بَيْنَ كَتِفَىَّ حَتَّى وَجَدْتُ بَرْدَ أَنَامِلِهِ بَيْنَ ثَدْيَىَّ فَتَجَلَّى لِى كُلُّ شَىْءٍ وَعَرَفْتُ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ . قُلْتُ لَبَّيْكَ رَبِّ قَالَ فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى؟ قُلْتُ: فِى الْكَفَّارَاتِ قَالَ مَا هُنَّ؟ قُلْتُ: مَشْىُ الأَقْدَامِ إِلَى الْحسنات وَالْجُلُوسُ فِى الْمَسَاجِدِ بَعْدَ الصَّلَوَاتِ وَإِسْبَاغُ الْوُضُوءِ فِى الْكْريهَاتِ . قَالَ فِيمَ ؟قُلْتُ :إِطْعَامُ الطَّعَامِ وَلِينُ الْكَلاَمِ وَالصَّلاَةُ بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ . قَالَ سَلْ . قُلْتُ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ وَأَنْ تَغْفِرَ لِى وَتَرْحَمَنِى وَإِذَا أَرَدْتَ فِتْنَةَ قَوْمٍ فَتَوَفَّنِى غَيْرَ مَفْتُونٍ أَسْأَلُكَ حُبَّكَ وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ وَحُبَّ عَمَلٍ يُقَرِّبُ إِلَى حُبِّكَ » . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّهَا حَقٌّ فَادْرُسُوهَا ثُمَّ تَعَلَّمُوهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . سَأَلْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَالَ هَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ الْوَلِيدِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ . قَالَ :حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ اللَّجْلاَجِ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَائِشٍ الْحَضْرَمِىُّ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْحَدِيثَ وَهَذَا غَيْرُ مَحْفُوظٍ . هَكَذَا ذَكَرَ الْوَلِيدُ فِى حَدِيثِهِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَائِشٍ قَالَ :سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَى بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ هَذَا الْحَدِيثَ بِهَذَا الإِسْنَادِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَائِشٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَهَذَا أَصَحُّ . وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَائِشٍ لَمْ يَسْمَعْ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Hânî Muâz b. Hânî el-Yeşkürî, ona Cehdam b. Abdullah, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, ona Mâlik b. Yuhâmir es-Seksekî, ona da Muâz b. Cebel (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Bir gün Rasûlullah (sav) sabah namazına gelmekte gecikmişti. Neredeyse güneş doğacaktı. Derken hemen çıktı ve kamet getirildi. Hz. Peygamber (sav) namazı hafif bir şekilde kıldırdı. Namazı bitirince
"- Saflarda olduğunuz gibi kalınız" buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi:
"Bu gün neden geç kaldığımı size anlatayım: Geceleyin kalkıp abdest aldım ve kılabildiğim kadar namaz kıldım. Derken uykum geldi, ağırlık bastı. Kendimi en güzel suretiyle Rabbimin huzurunda gördüm. Bana
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Bana,
"- Büyük melekler kim hakkında tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Bilmiyorum" dedim. Aynı soruyu üç defa sordu. Sonra elini iki kürek kemiğimin arasına koydu. Parmak uçlarının serinliğini göğsümde hissettim. Bana her şey göründü ve sorunun cevabını bildim. Tekrar bana,
"- Ey Muhammed!" diye nida etti. Ben de,
"- Buyur ey Rabbim! Emrine amadeyim" dedim. Tekrar,
"- Büyük melekler hangi konuda tartışıyorlar biliyor musun?" diye sordu.
"- Keffaretler hakkında" diye cevap verdim.
"- Nedir onlar?" diye sorunca,
"- İyilik yapmak için adım atmak, namazlardan sonra mescitlerde oturmak, her türlü zorluğa rağmen abdest organlarını iyice yıkamak" dedim.
"- Sonra nelerdir?" diye sordu.
"- Yemek yedirmek, yumuşak konuşmak, insanlar uyurken geceleyin namaz kılmak" dedim. Sonra,
"- Dile benden ne dilersen!" buyurdu. Ben de,
"- Allah'ım! Senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi lütfetmeni istiyorum. Ayrıca beni affetmeni, bana merhamet etmeni, bir topluluğu imtihan edeceksen beni o fitneye sokmadan canımı almanı, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıracak amelleri sevmeyi diliyorum" diye dua ettim.
Sonra Rasûlullah (sav) şöyle dedi "Bu söylenenler haktır, onları çalışın ve öğrenin."
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. Muhammed b. İsmail'e bu hadisi sordum. Dedi ki: Bu hasen-sahih bir hadistir.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis, el-Velid b. Müslim'in, Abdurrahman b. Yezid b. Câbir'den rivayet ettiği hadisten daha sahihtir.
Yine Tirmizî dedi ki: Bize Halid b. el-Leclâc, ona da Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, "Ben, Rasûlullah'tan işittim" diyerek hadisi rivayet etmiştir. Bu rivayet ise mahfuz değildir. el-Velid de hadisinde Abdurrahman b. Âiş'in "Ben Rasûlullah'tan işittim" dediğini zikretmiştir. Bişr b. Bekir, Abdurrahman b. Yezid b. Cabir'den bu hadisi bu isnatla Abdurrahman b. Âiş vasıtasıyla Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. Yukarıda verilen hadis ise daha sahihtir. Abdurrahman b. Âiş Hz. Peygamber'den işitmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 38, 5/328
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Malik b. Uhaymir el-Yemani (Malik b. Yuhamir)
3. Abdurrahman b. Aiş el-Hadrami (Abdurrahman b. Aiş)
4. Ebû Sellâm Mamtur el-Esved el-Habeşî (Mamtur)
5. Zeyd b. Sellam el-Habeşî (Zeyd b. Sellam b. Memtur)
6. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
7. Cehdam b. Abdullah el-Yemami (Cehdam b. Abdullah b. Ebu Tufeyl)
8. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
9. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
Adab, sohbet adabı
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
Hz. Peygamber, duaları
İbadethane, Mescit, Camii
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
KTB, İYİLİK, BİRR,
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, namaz vakitleri
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
75828, HM026918
Hadis:
حَدَّثَنَا عَامِرُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنِي هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَرَ بِبِنَاءِ الْمَسَاجِدِ فِي الدُّورِ وَأَمَرَ بِهَا أَنْ تُنَظَّفَ وَتُطَيَّبَ
Tercemesi:
Hz. Aişe annemizden (Radıyallahü anha):
Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) evlere (ya da evler arasına) mescidlerin yapımını emretti ve orayı temiz tutup güzel koku ile kokulandırmayı da emretti.
Açıklama:
Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Aişe bt. Ebubekir 26918, 8/553
Senetler:
()
Konular:
Cami, Mescit, her mahalleye mescit yapılması ve mescitlerin temiz tutulması
İbadethane, Mescit, Camii
Mescid, temiz tutmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2719, B000476
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ أَنَّ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ:
" لَمْ أَعْقِلْ أَبَوَىَّ إِلاَّ وَهُمَا يَدِينَانِ الدِّينَ ، وَلَمْ يَمُرَّ عَلَيْنَا يَوْمٌ إِلاَّ يَأْتِينَا فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَرَفَىِ النَّهَارِ بُكْرَةً وَعَشِيَّةً ، ثُمَّ بَدَا لأَبِى بَكْرٍ فَابْتَنَى مَسْجِدًا بِفِنَاءِ دَارِهِ ، فَكَانَ يُصَلِّى فِيهِ وَيَقْرَأُ الْقُرْآنَ ، فَيَقِفُ عَلَيْهِ نِسَاءُ الْمُشْرِكِينَ ، وَأَبْنَاؤُهُمْ يَعْجَبُونَ مِنْهُ وَيَنْظُرُونَ إِلَيْهِ ، وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ رَجُلاً بَكَّاءً لاَ يَمْلِكُ عَيْنَيْهِ إِذَا قَرَأَ الْقُرْآنَ ، فَأَفْزَعَ ذَلِكَ أَشْرَافَ قُرَيْشٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ."
Tercemesi:
Biz Yahya b. Bükeyre, ona Ebu Haris Leys b. Sa'd, ona Ukayl b. Halid el-Eylî, ona Muhammed b. Şihab ez-Zührî, ona Abdullah Urve b. Zübeyr, ona da Aişe'nin (r.anha) şöyle rivayet etti:
"Kendimi bildim bileli anne-babamı hep dinlerine bağlı hatırlarım. Rasulullah (sav) günde iki kere, bir sabah, bir de akşam olmak üzere bize uğrardı. Bir zaman sonra (babam) Ebubekir'in aklına, evinin avlusuna bir mescit yapmak geldi. Artık orada namaz kılıyor, Kur'ân okuyordu. Putperest kadınlar (mescidin yanıbaşında) toplaşıyor, putperestlerin çocukları ise şaşkınlık içinde babama bakıyorlardı. Zaten o, çok gözyaşı döken biriydi. Kur'an okurken hemen gözleri dolardı. Bu manzara karşısında Kureyş müşriklerinin ileri gelenleri (tedirgin olup) korkuya kapıldılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 86, 1/290
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Din, din eksikliği
İbadethane, Mescit, Camii
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19199, T003233
Hadis:
حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« أَتَانِى اللَّيْلَةَ رَبِّى تَبَارَكَ وَتَعَالَى فِى أَحْسَنِ صُورَةٍ قَالَ أَحْسَبُهُ قَالَ فِى الْمَنَامِ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ: هَلْ تَدْرِى فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى ؟ قَالَ قُلْتُ لاَ . قَالَ فَوَضَعَ يَدَهُ بَيْنَ كَتِفَىَّ حَتَّى وَجَدْتُ بَرْدَهَا بَيْنَ ثَدْيَىَّ أَوْ قَالَ فِى نَحْرِى فَعَلِمْتُ مَا فِى السَّمَوَاتِ وَمَا فِى الأَرْضِ قَالَ يَا مُحَمَّدُ هَلْ تَدْرِى فِيمَ يَخْتَصِمُ الْمَلأُ الأَعْلَى ؟ قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ فِى الْكَفَّارَاتِ . وَالْكَفَّارَاتُ الْمُكْثُ فِى الْمَسَاجِدِ بَعْدَ الصَّلَوَاتِ وَالْمَشْىُ عَلَى الأَقْدَامِ إِلَى الْجَمَاعَاتِ وَإِسْبَاغُ الْوُضُوءِ فِى الْمَكَارِهِ وَمَنْ فَعَلَ ذَلِكَ عَاشَ بِخَيْرٍ وَمَاتَ بِخَيْرٍ وَكَانَ مِنْ خَطِيئَتِهِ كَيَوْمَ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ وَقَالَ: يَا مُحَمَّدُ إِذَا صَلَّيْتَ فَقُلِ: اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ وَإِذَا أَرَدْتَ بِعِبَادِكَ فِتْنَةً فَاقْبِضْنِى إِلَيْكَ غَيْرَ مَفْتُونٍ قَالَ: وَالدَّرَجَاتُ إِفْشَاءُ السَّلاَمِ وَإِطْعَامُ الطَّعَامِ وَالصَّلاَةُ بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ » . قال ابو عيسى: وَقَدْ ذَكَرُوا بَيْنَ أَبِي قِلَابَةَ، وَبَيْنَ ابْنِ عَبَّاسٍ فِي هَذَا الحَدِيثِ رَجُلًا» وَقَدْ رَوَاهُ قَتَادَةُ، عَنْ أَبِي قِلَابَةَ، عَنْ خَالِدِ بْنِ اللَّجْلَاجِ، عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ
Tercemesi:
Bize Seleme b. Şebîb ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Eyyûb, ona Ebû Kılâbe, ona İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Rabbim bana bu gece en güzel surette geldi (İbn Abbâs: sanırım uyku aleminde demiştir). Bana şöyle dedi: “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler aleminde) ne tartışılır bilir misin?” buyurdu. Ben “Bilmiyorum” dedim. Bunun üzerine elini iki omuzum arasına koydu, onların soğukluğunu göğsümde hissetim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Sonra “Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler âleminde) ne tartışılır biliyor musun?” diye sordu. Ben “Evet, bilirim” dedim. “Keffâretler hakkında” buyurdu. Keffâretler namazdan sonra mescitlerde kalmak ve cemaate yaya olarak gitmek, her zorlukta abdesti dosdoğru almaktır. Herkim bunları yaparsa hayırla yaşar hayırla ölür. Anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur. Sonra şöyle buyurdu: Ey Muhammed! Namazını kıldığın zaman şöyle de: Allah’ım senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, yoksulları sevmeyi istiyorum. Eğer kullarına bir sıkıntı verip denemek istersen beni bu fitneye uğratmadan yanına al. Dereceler ise selamı yaymak, yemek yedirmek, geceleyin insanlar uyurken namaz kılmaktır.
Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Ebû Kılâbe ile İbn Abbas arasında bir kişiyi daha zikretmişlerdir. Bu hadisi, Katâde, Ebû Kılâbe-Hâlid b. el-Leclâc – İbn Abbâs senediyle de rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 38, 5/366
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Abdurrahman Seleme b. Şebîb el-Mismeî' (Seleme b. Şebîb)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Amel, günahlara kefaret olan ameller
Bilgi, gayb bilgisi
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
İbadethane, Mescit, Camii
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, SELAM
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Selam, selamı yaymak
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti