Giriş

Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, onlara Süfyan, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Helak oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ne oldu?' buyurunca, 'Ramazan'da hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) 'Azat edeceğin bir köle bulabilir misin? buyurdu. Adam 'Hayır' dedi. Nebî (sav) 'İki ay peş peşe oruç tutabilir misin?' buyurdu. Adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyurabilir misin?' buyurdu. Adam yine 'Hayır' dedi. Rasulullah (sav) (adama) 'Otur' buyurdu. Derken, Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. O da adama 'Al, bunu infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Medine'nin şu iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki' deyince, Rasulullah (sav) ön dişleri gözükene dek güldü ve 'O halde, onu ailene yedir' buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette 'azı dişleri (gözükene dek)' demiştir.]


    Öneri Formu
14576 D002390 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona da Zührî, bu hadisi mana olarak nakletmiştir. Zührî hadise şöyle bir ilavede bulunmuştur: "Bu durum, sadece ona özel bir ruhsattı. Bugün biri bunu yapacak olsa, muhakkak keffaret ödemesi gerekir." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Leys b. Sa'd, Evzâî, Mansur b. Mu'temir ve İrâk b. Mâlik; İbn Uyeyne'nin rivayet ettiği hadisin manasına uygun şekilde nakletmişlerdir. (İçlerinden) Evzâî, hadise 'Allah'tan bağışlanma dile' ilavesinde bulunmuştur.]


    Öneri Formu
14579 D002391 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Ramazan'da orucunu bozdu da Rasulullah (sav) ondan, köle azat etmesini veya iki ay peş peşe oruç tutması ya da altmış fakiri doyurmasını istedi. Adam 'Hiçbirine de imkan bulamam' deyince, Hz. Peygamber (sav) 'Otur bakalım' dedi. O esnada Rasulullah'a (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. O da adama 'Al bunu, infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Benden daha muhtaç biri yok ki' deyince, Rasulullah (sav) azı dişlerini görünecek şekilde güldü ve adama 'Öyleyse sen ye' buyurdu." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi İbn Cüreyc, Zührî'den, Malik rivayetinin lafzına uygun olarak 'Bir adam orucunu bozdu' diyerek aktarmış, ancak hadisi 'Ya köle azat edersin veya iki ay oruç tutarsın ya da altmış fakiri doyurursun' şeklinde (muhatap sıyga ile) nakletmiştir.]


    Öneri Formu
14583 D002392 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Cafer b. Müsafir, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Hişâm b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) ramazan ayında orucunu bozmuş olarak geldi... diyerek bu hadisi aktarmış, ancak (hadisin lafızlarında şöyle bir değişiklik yapmıştır. '... Ardından, içerisinde on beş sâ' (45 kg) kadar hurma bulunan bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) de adama 'Sen ve ailen onu yiyin. Bir gün (kaza olarak) oruç tut ve Allah'tan af dile' buyurdu.' demiştir."


    Öneri Formu
14585 D002393 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyr, ona Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında mescitte Rasulullah'ın (sav) yanına gelip 'Ya Rasulallah! Yandım' dedi. Nebî (sav), adama ne olduğunu sordu. Adam '(Oruçlu iken) hanımımla beraber oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'İnfakta bulunmalısın' buyurdu. Adam 'Vallahi benim bir şeyim yoktur! O dediğine de güç yetiremem' dedi. Rasulullah (sav) 'Otur' buyurunca o da oturdu. Adam bu hâlde iken, üzerinde yiyecek olan bir eşeği sürerek bir adam çıkageldi. Nebî (sav) 'Az önce yandım diyen nerede?' buyurunca, adam hemen kalktı. Hz. Peygamber (sav) 'Al, bunları infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Bizden başkasına mı (infak edeyim)? Vallahi, biz açız. Yiyecek hiçbir şeyimiz yoktur' dedi. Rasulullah (sav) '(O zaman) onu siz yiyin' buyurdu."


    Öneri Formu
14588 D002394 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, -mânâ aynıdır- onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Nebî'ye (sav) gelip helâk oldum dedi. Hz. Peygamber (sav); "ne oldu" buyurdu. (Adam), Ramazan'da hanımımla beraber oldum dedi. Rasulullah (sav); "azat edeceğin bir köle bulur musun" buyurdu. O, hayır dedi. Nebî (sav); "iki ay peş peşe oruç tutabilir misin" buyurdu. O, hayır dedi. Hz. Peygamber (sav); "(peki), 60 fakiri doyurabilir misin" buyurdu. (Adam), hayır dedi. Rasulullah (sav); (adama), "otur" buyurdu. (Derken), Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi de (o adama) "bunu infak et" buyurdu. O, ya Rasulullah! (Medine'nin) iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki dedi. Rasulullah (sav), (bu söz üzerine) ön dişleri gözükene dek güldü! Nebî (sav); "(o halde), onu ailene yedir" buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette azı dişleri demiştir.]


    Öneri Formu
270801 D002390-2 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Usame b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Amr (r.anhuma) şöyle demiştir: Benim “vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de na­maz kılacağım” dediğim Rasulullah'a (sav) haber verilmiş. Rasulullah (sav) "“vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de na­maz kılacağım” diyen kimse sen misin" diye sordu. Ben “Evet, ben bu sözü söyledim” dedim. Rasulullah "sen bu ağır ibadeti yerine getirmeye güç yetiremezsin. Onun için bazen oruç tut, bazen tutma. Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kıl ve bir kıs­mında uyu ve her aydan üç gün oruç tut. Çünkü sevaplar on misliyle karşılık bulur, böylece sen de bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olursun" buyurdu. Ben “Ey Allah'ın Rasulü, ben bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Hz. Peygamber (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma" buyurdu. Abdullah der ki: Ben yine “bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Rasulullah (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu, Davud Peygamber'in orucudur. Bu, oruçların en âdilidir" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "bundan daha faziletlisi yoktur" buyurdu.


    Öneri Formu
33072 B003418 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 37

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Usame b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Amr (r.anhuma) şöyle demiştir: Benim “vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de na­maz kılacağım” dediğim Rasulullah'a (sav) haber verilmiş. Rasulullah (sav) "'vallahi yaşadığım müddetçe ben gündüzleri oruç tutacağım, geceleri de na­maz kılacağım' diyen kimse sen misin" diye sordu. Ben “Evet, ben bu sözü söyledim” dedim. Rasulullah "sen bu ağır ibadeti yerine getirmeye güç yetiremezsin. Onun için bazen oruç tut, bazen tutma. Gecenin bir kısmında kalkıp namaz kıl ve bir kıs­mında uyu ve her aydan üç gün oruç tut. Çünkü sevaplar on misliyle karşılık bulur, böylece sen de bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olursun" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, ben bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Hz. Peygamber (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, iki gün oruç tutma" buyurdu. Abdullah der ki: Ben yine “bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Rasulullah (sav) "öyleyse bir gün oruç tut, bir gün tutma. İşte bu, Davud Peygamber'in orucudur. Bu, oruçların en dengelisidir" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, bundan fazlasına da güç yetiririm” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "bundan daha faziletlisi yoktur" buyurdu.


    Öneri Formu
280652 B003418-2 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 37