Giriş

Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O'na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir.


    Öneri Formu
55403 KK19/64 Meryem, 19, 64

Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir.


    Öneri Formu
57657 KK42/51 Şûrâ, 42, 51

Ey örtünüp bürünen (Resûlüm)!


    Öneri Formu
58926 KK73/1 Müzzemmil, 73, 1

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne; (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame ve Bişr, onlara Hişâm; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona Muhammed b. Bişr, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etti: Hâris b. Hişâm, Nebî'ye (sav), vahyin kendisine nasıl geldiğini sordu. O ise şöyle buyurdu: ''Vahiy, bana, bazen çan sesi gibi gelir ki bana en zor olan budur. Ardından bu hal benden gider ve vahyi kavrarım. Bazen de, melek, insan suretinde gelir, dediklerini idrak ederim.


    Öneri Formu
279267 M006059-3 Müslim, Fadâil, 87

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne; (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame ve Bişr, onlara Hişâm; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona Muhammed b. Bişr, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etti: Hâris b. Hişâm, Nebî'ye (sav), vahyin kendisine nasıl geldiğini sordu. O ise şöyle buyurdu: ''Vahiy, bana, bazen çan sesi gibi gelir ki bana en zor olan budur. Ardından bu hal benden gider ve vahyi kavrarım. Bazen de, melek, insan suretinde gelir, dediklerini idrak ederim.


    Öneri Formu
279266 M006059-2 Müslim, Fadâil, 87


    Öneri Formu
154057 BS16928 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,325


    Öneri Formu
154058 BS16929 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,325


    Öneri Formu
279268 M006059-4 Müslim, Fadâil, 87

Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.


    Öneri Formu
279269 M001004-2 Müslim, Salât, 147

Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.


    Öneri Formu
279270 M001004-3 Müslim, Salât, 147