262 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona Şuayb, ona Leys, ona Halid, ona İbn Ebu Hilal, ona Nuaym el-Mücmir şöyle nakletmiştir: "Ebu Hureyre'nin arkasında namaz kıldım. Namazda (sesli okumaya) 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek başladı. Daha sonra Ümmü'l-Kur'an'ı (Fatiha Süresi) okudu. 'Gayril'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn' dedikten sonra 'âmin' dedi. Arkasındaki cemaat de 'âmin' dedi. Her secde ettiğinde 'Allahu Ekber' diyordu. İkinci rekattaki oturuştan kalkarken 'Allahu Ekber' dedi. Selam verdikten sonra da 'Canımı elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, namazı Allah Rasulü'ne (sav) en çok benzeyeniniz benim' dedi."
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz ed-Derâverdî, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona Ebu Hureyre, Nebi'den (sav) hadisi yukarıdaki hadise yakın olarak rivayet etmiştir. Ancak 'İmam 'Vele’d-dâllîn' derse siz de âmin deyiniz' ibaresinden sonra, 'İmamdan önce de başınızı (secde ve rükûdan) kaldırmayınız' ifadesini eklemiştir.
Bize Nasr b. Ali, ona Safvân b. İsa, ona Bişr b. Râfi, ona Ebu Hureyre'nin amcaoğlu olan Ebu Abdullah, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Ğayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn' ayetini okuduğunda, birinci safta arkasında duran cemaatin işiteceği şekilde âmin derdi."
Bize Ka'nebî, ona Mâlik, ona Ebu Bekir'in azadlısı Sümey, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam 'Ğayri'l-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn' deyip (Fâtihâ'yı tamamladığında) siz de âmin deyin. Zira âmin sözü meleklerin âmin sözüne denk gelen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Ka'nebî, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam âmin dediğinde siz de âmin deyin. Çünkü âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihâb 'Rasulullah (sav) da âmin derdi' demiştir.]
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Zeyd b. Hubâb, ona Mâlik b. Enes, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyin. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelirse, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını affeder." [Ebu İsa şöyle der ki: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize İsmail b. Mesud, ona Yezid b. Zürey', ona Mamer, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "İmam, 'gayri'l-mağdûbi aleyhim vele'd-dâllîn' dediğinde siz de 'âmîn' deyiniz. Zira melekler de imam 'âmîn' dediğinde 'âmîn' derler, Kimin 'âmîn' demesi, meleklerin 'âmin' demesine denk düşerse daha önce işlemiş olduğu günahları affedilir."
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, o ikisine de Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir." [İbn Şihâb, Hz Peygamber'in de (imam olduğu halde) âmin dediğini nakletmiştir.]
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ, ona Zeyd b. Hubâb, ona Mâlik b. Enes, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyin. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelirse, Allah o kimsenin geçmiş günahlarını affeder." [Ebu İsa şöyle der ki: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize Ka'nebî, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam âmin dediğinde siz de âmin deyin. Çünkü âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihâb 'Rasulullah (sav) da âmin derdi' demiştir.]