Giriş


    Öneri Formu
17384 D002830 Ebu Davud, Dahaya, 19, 20


    Öneri Formu
17411 D002842 Ebu Davud, Dahaya, 20, 21


    Öneri Formu
273195 D002830-2 Ebu Davud, Dahaya, 19, 20


    Öneri Formu
273269 D002842-2 Ebu Davud, Dahaya, 20, 21

Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. el-Müsenna -mana ile- onlara Yezid b. Harun, ona Taif ehlinden Abdullah b. Yezid b. Miksem es-Sekafiyye, ona Sâre bt. Miksem'in rivayet ettiğine göre; Meymune bt. Kerdem şöyle demiş: Babamla birlikte ben de Rasulullah'ın (sav) veda haccına katılmıştım. Hz. Peygamber devesinin üzerinde iken babamın O'na yaklaştığını gördüm. Rasulullah (sav) durdu ve onu dinlemeye başladı. Hz. Peygamber'in elinde sıbyan mektebi hocalarının elindeki çubuk gibi küçük bir çubuk vardı. Bedevîlerin ve halkın; tabtabiyye, tabtabiyye, tabtabiyye dediklerini işittim. Babam Hz. Peygamber'e yaklaşıp ayağına sarıldı. Rasulullah (sav) ona mâni olmadı, durdu ve babamı dinlemeye başladı. Babam şöyle konuştu: Ben, isrân ordusunda bulundum. - İbnu'l-Müsennâ, Ğisrân ordusu dedi-. Tarık b. el-Murakka’; Karşılığını vermek şartıyla bana mızrak verecek biri yok mu? diyordu. Ben de onun karşılığı nedir? diye sordum. Dünyaya gelecek olan ilk kızımı ona vereceğim dedi. Bunun üzerine ben mızrağımı ona verdim. Sonra ayrıldım. Bilâhare onun bir kızının dünyaya geldiğini ve kızın büyüdüğünü öğrendim. Kendisine gidip; Ailemi (yani karımı) hazırlayıp bana ver! dedim. Adam ise, aramızdaki anlaşmanın dışında kendisine ayrıca bir mehir vermedikçe kızını vermeyeceğine yemin etti. Ben de ona, daha önceki anlaşmamızın dışında bir mehir vermeyeceğime yemin ettim. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "O kadın bugün hangi yaşlardadır?" diye sordu. (Babam), ihtiyarlık çağını görmüştür dedi. O zaman Hz. Peygamber, "öyleyse bence onun peşini bırakmalısın!" buyurdu. (Babam Kerdem) der ki: Rasulullah'ın (sav) bu sözü beni korkuttu. Kendisine doğru baktım. Bendeki korkuyu anlayınca "ne sen ne de arkadaşın günah işlemiş olur!" buyurdu [Ebû Davud dedi ki: Katîr kelimesi, ihtiyarlık yaşına erdi demektir.]


Açıklama: “Tab!.. Tab!..” ifâdesi kinâî bir lafızdır. Elindeki değneği göstererek “çekilin!.. dikkat edin!..” anlamında bir sözdür. Değneği taşa vurunca çıkardığı sesten kinâyedir. Araplar bu sese tabtabiyye derlerdi. Bunun, yürürken ayakların çıkardığı sesten kinâye olduğu da söylenmiştir. Buna göre de, insanların koşarak Hz. Peygamber’e yaklaşmaya çalışmaları kastedilmiştir. Hz. Peygamber’in yanındakiler, Rasûlullah’ın (sav) elindeki şeyin ne olduğunu bildirmek için “tabtabiyye, tabtabiyye” diye söylüyorlardı. Bu rivayet, dünyaya gelmemiş bir kızı birine nikâhlamanın câiz olmadığını ifade etmektedir. Böyle bir nikâh kıyılacak olsa bile fasittir. Nitekim Hz. Peygamber Kerdem’e o kadını boşamasını değil, onunla evlenmekten vazgeçmesini tavsiye etmiştir. Eğer önceki sözleşme nikâh yerine geçmiş olsaydı, Hz. Peygamber’in ondan vazgeçmesini değil, onu boşamasını emretmesi gerekirdi.

    Öneri Formu
12006 D002103 Ebu Davud, Nikah, 26, 27


Açıklama: Musa b. İsmail'in Hammad'dan ve Ka'neb'in Malik'ten naklettiği rivayetlerde hadis Urve b. Zübeyr'den mürsel olarak nakledilmiştir.

    Öneri Formu
17383 D002829 Ebu Davud, Dahaya, 18, 19


    Öneri Formu
20721 D003236 Ebu Davud, Cenaiz, 76, 78


    Öneri Formu
27828 D003914 Ebu Davud, Tıb, 24


    Öneri Formu
33404 D004548 Ebu Davud, Diyat, 17


    Öneri Formu
270521 D002103-2 Ebu Davud, Nikah, 26, 27