Öneri Formu
Hadis Id, No:
155090, BS017905
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْعَنَزِىُّ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ : الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا بَشِيرُ بْنُ طَلْحَةَ عَنْ خَالِدِ بْنِ دُرَيْكٍ عَنْ يَعْلَى بْنِ مُنَيَّةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يَبْعَثُنِى فِى سَرَايَاهُ فَبَعَثَنِى ذَاتَ يَوْمٍ وَكَانَ رَجُلٌ يَرْكَبُ بَغْلِى فَقُلْتُ لَهُ ارْحَلْ فَقَالَ مَا أَنَا بِخَارِجٍ مَعَكَ قُلْتُ لِمَ؟ قَالَ : حَتَّى تَجْعَلَ لِى ثَلاَثَةُ دَنَانِيرَ. قُلْتُ الآنَ حِينَ وَدَّعْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- مَا أَنَا بِرَاجِعِ إِلَيْهِ ارْحَلْ وَلَكَ ثَلاَثَةُ دَنَانِيرَ فَلَمَّا رَجَعْتُ مِنْ غَزَاتِى ذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« أَعْطِهَا إِيَّاهُ فَإِنَّهَا حَظُّهُ مِنْ غَزَاتِهِ ». وَقَدْ مَضَى فِى كِتَابِ الْقَسْمِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِىِّ عَنْ يَعْلَى بْنِ مُنَيَّةَ فِى مَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 17905, 18/98
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Halid b. Düreyk eş-Şamî (Halid b. Düreyk)
3. Ebu Nasr Beşir b. Talha Huşeni (Beşir b. Talha)
4. Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi' el-Halebî (Rabî' b. Nâfi')
5. Osman b. Saîd ed-Dârimî (Osman b. Said b. Halid b. Said)
6. Ahmed b. Muhammed et-Tarâifî (Ahmed b. Muhammed b. Abdûs b. Seleme)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Cihad, cihada teşvik
Cihad, dünyalık elde etmek için
Kazanç, emeğin karşılığı
Kazanç, Emek, ücret, işçiye verilmesi/bildirilmesi
Ticaret, ticari ilişkiler
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159699, TŞ000360
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ ، عَنْ حُمَيْدٍ ، قَالَ : سُئِلَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنْ كَسْبِ الْحَجَّامِ ، فَقَالَ : احْتَجَمَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، حَجَمَهُ أَبُو طَيْبَةَ ، فَأَمَرَ لَهُ بِصَاعَيْنِ مِنْ طَعَامٍ ، وَكَلَّمَ أَهْلَهُ فَوَضَعُوا عَنْهُ مِنْ خَرَاجِهِ ، وَقَالَ : إِنَّ أَفْضَلَ مَا تَدَاوَيْتَمْ بِهِ الْحِجَامَةُ ، أَوْ إِنَّ مِنْ أَمْثَلِ دَوَائِكُمُ الْحِجَامَةَ
Tercemesi:
Humeyd et-TavîI (ö: 142/759) rivayet ediyor:
Enes b. Mâlik (r.a)'e "Hacamatçının kazancı helâl midir, değil midir?" diye sorulduğunda, o da şöyle cevap vermiştir:
Resûlullah Efendimiz, kendilerini hacamat ettirmişlerdi. Hacamat eden şahsın lâkabı Ebû Tayyibe idi. Peygamber Efendimiz, ona ücret olarak iki sâ' yiyecek maddesi verilmesini söyledi ve ayrıca patronu ile de konuşarak, onun vermekte olduğu kölelik vergisinin düşürülmesini sağladı. Hazreti Peygamber bütün bunlardan sonra şöyle buyurdular: "Sizin tedavi olmak için baş vuracağınız en iyi çâre, hacamattır" veya "Hacamat, tedavi olmak için baş vuracağınız ilâçlardan biridir".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 360, /580
Senetler:
()
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Kazanç, emeğin karşılığı
Kazanç, Emek, ücret, işçiye verilmesi/bildirilmesi
Kazanç, hacamat yapmaktan elde edilen