Öneri Formu
Hadis Id, No:
159532, TŞ000192
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا ثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ ، عَنْ خَالِدُ بْنُ مَعْدَانَ ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رُفِعَتِ الْمَائِدَةُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ ، يَقُولُ : الْحَمْدُ لِلَّهِ حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ ، غَيْرَ مُودَعٍ ، وَلا مُسْتَغْنًى عَنْهُ رَبَّنَا
Tercemesi:
Ebû Ümâme (r.a) anlatıyor : Resûlullah Efendimiz, önlerinden sofra kaldırılacağı sırada : "el-Hamdu lillâhi hamden kesîran tayyîben mübâreken fîhi gayra müvedde'ın velâ müstağnen 'anhü Rabbena" yâni, "Yârabbi, sana; sonsuz, gösterişten uzak, ardı arkası kesilmeyen bir hamidle hamdederim; Dergâh-ı İzzet'inde kabul görmemiş ve kendisinden yüz çevirilmemiş bir hamidle değil Rabbim!." şeklinde dûa ederlerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 192, /307
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
3. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Dua, yemek için
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159534, TŞ000194
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ ، وَمَحْمُودُ بْنُ غَيْلانَ ، قَالا : حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ، عَنْ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِي زَائِدَةَ ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي بُرْدَةَ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : إِنَّ اللَّهَ لَيَرْضَى عَنِ الْعَبْدِ أَنْ يَأْكُلَ الأَكْلَةَ فيحمده عليها أَوْ يَشْرَبَ الشَّرْبَةَ فَيَحْمَدَهُ عَلَيْهَا
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a) rivayet ediyor : Peygamber Efendimiz : "Yemek yeyip veya su içtikten sonra, bunlara hamdeden kulundan Allah razı olur" buyurmuşlardır. Yâni, bir şey yeyip içtikten sonra "Elhamdülillah" diyen kulunu Allah sever.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 194, /310
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Said b. Ebu Bürde el-Eşari (Said b. Amir b. Abdullah b. Kays)
3. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Dua, yemek için
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
151775, BS14786
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ : مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ الْعَدْلُ حَدَّثَنَا السَّرِىُّ بْنُ خُزَيْمَةَ حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ الْمُلاَئِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ ثَوْرٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا رَفَعَ مَائِدَتَهُ قَالَ :« الْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ غَيْرَ مَكْفِىٍّ وَلاَ مُوَدَّعٍ وَلاَ مُسْتَغْنًى عَنْهُ رَبَّنَا ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى نُعَيْمٍ زَادَ غَيْرُهُ فِيهِ حَمْدًا كَثِيرًا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Sadak 14786, 15/85
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
3. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Ebu Muhammed Serî b. Huzeyme el-Ebiyverdî (Serî b. Huzeyme b. Muaviye)
7. Muhammed b. Abdullah en-Neysaburi (Muhammed b. Abdullah b. Dinar)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Dua, yemek için
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أنبأنا علِيُّ بْنُ زَيْدٍ ، عَنْ عُمَرَ هُوَ ابْنُ أَبِي حَرْمَلَةَ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، قَالَ : دَخَلْتُ مَعَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، أَنَا ، وَخَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ عَلَى مَيْمُونَةَ ، فَجَاءَتْنَا بِإِنَاءٍ مِنْ لَبَنٍ ، فَشَرِبَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَأَنَا عَلَى يَمِينِهِ ، وَخَالِدٌ عَلَى شِمَالِهِ ، فَقَالَ لِي : الشَّرْبَةُ لَكَ ، فَإِنْ شِئِتَ آثَرْتَ بِهَا خَالِدًا ، فَقُلْتُ : مَا كُنْتُ لأُوثِرَ عَلَى سُؤْرِكَ أَحدًا ، ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : مَنْ أَطْعَمَهُ اللَّهُ طَعَامًا ، فَلْيَقُلِ : اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيهِ ، وَأَطْعِمْنَا خَيْرًا مِنْهُ ، وَمَنْ سَقَاهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لَبَنًا ، فَلْيَقُلِ : اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيهِ ، وَزِدْنَا مِنْهُ ثُمَّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : لَيْسَ شَيْءٌ يُجْزِئُ مَكَانَ الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ ، غَيْرُ اللَّبَنِ قال أبو عيسى : هكذا روى سفيان بن عيينة ، هذا الحديث ، عن معمر ، عن الزهري ، عن عروة ، عن عائشة ، ورواه عبد الله بن المبارك ، وعبد الرزاق ، وغير واحد ، عن معمر ، عن الزهري ، عن النبي صلى الله عليه وسلم « مرسلا ولم يذكروا فيه عن عروة ، عن عائشة ، وهكذا روى يونس وغير واحد ، عن الزهري ، عن النبي صلى الله عليه وسلم مرسلا » قال أبو عيسى : « إنما أسنده ابن عيينة من بين الناس » قال أبو عيسى : « وميمونة بنت الحارث زوج النبي صلى الله عليه وسلم هي خالة خالد بن الوليد ، وخالة ابن عباس ، وخالة يزيد بن الأصم ، واختلف الناس في رواية هذا الحديث ، عن علي بن زيد بن جدعان ، فروى بعضهم عن علي بن زيد ، عن عمر بن أبي حرملة ، وروى شعبة ، عن علي بن زيد ، فقال : عن عمرو بن حرملة ، والصحيح عمر بن أبي حرملة »
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159545, TŞ000205
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أنبأنا علِيُّ بْنُ زَيْدٍ ، عَنْ عُمَرَ هُوَ ابْنُ أَبِي حَرْمَلَةَ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، قَالَ : دَخَلْتُ مَعَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، أَنَا ، وَخَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ عَلَى مَيْمُونَةَ ، فَجَاءَتْنَا بِإِنَاءٍ مِنْ لَبَنٍ ، فَشَرِبَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَأَنَا عَلَى يَمِينِهِ ، وَخَالِدٌ عَلَى شِمَالِهِ ، فَقَالَ لِي : الشَّرْبَةُ لَكَ ، فَإِنْ شِئِتَ آثَرْتَ بِهَا خَالِدًا ، فَقُلْتُ : مَا كُنْتُ لأُوثِرَ عَلَى سُؤْرِكَ أَحدًا ، ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : مَنْ أَطْعَمَهُ اللَّهُ طَعَامًا ، فَلْيَقُلِ : اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيهِ ، وَأَطْعِمْنَا خَيْرًا مِنْهُ ، وَمَنْ سَقَاهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لَبَنًا ، فَلْيَقُلِ : اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيهِ ، وَزِدْنَا مِنْهُ ثُمَّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم : لَيْسَ شَيْءٌ يُجْزِئُ مَكَانَ الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ ، غَيْرُ اللَّبَنِ قال أبو عيسى : هكذا روى سفيان بن عيينة ، هذا الحديث ، عن معمر ، عن الزهري ، عن عروة ، عن عائشة ، ورواه عبد الله بن المبارك ، وعبد الرزاق ، وغير واحد ، عن معمر ، عن الزهري ، عن النبي صلى الله عليه وسلم « مرسلا ولم يذكروا فيه عن عروة ، عن عائشة ، وهكذا روى يونس وغير واحد ، عن الزهري ، عن النبي صلى الله عليه وسلم مرسلا » قال أبو عيسى : « إنما أسنده ابن عيينة من بين الناس » قال أبو عيسى : « وميمونة بنت الحارث زوج النبي صلى الله عليه وسلم هي خالة خالد بن الوليد ، وخالة ابن عباس ، وخالة يزيد بن الأصم ، واختلف الناس في رواية هذا الحديث ، عن علي بن زيد بن جدعان ، فروى بعضهم عن علي بن زيد ، عن عمر بن أبي حرملة ، وروى شعبة ، عن علي بن زيد ، فقال : عن عمرو بن حرملة ، والصحيح عمر بن أبي حرملة »
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a) anlatıyor : Ben ve Hâîid b. Velîd , Resûlullah
Efendimiz'le birlikte Meymûne (r.anhâ) validemizin ziyaretlerine gitmiştik. Bize, bir tasda süt ikram ettiler. Ben, Peygamber Efendimiz'in sağ
tarafında oturuyordum; Hâlid ise sol tarafında bulunuyordu. Resûlullah Efendimiz sütten bir miktar içti ve -ben sağ tarafında bulunduğum için-bana dönerek : "Buyur, bu süt de senin; maamâfih Hâlid'e de verebilirsin!." dediler. Ben ise : "Yâ Resûlallah, sizin mübarek artığınızı içme
hususunda, hiç bir kimseyi kendime tercih edemem!." dedim .
Resûlullah Efendimiz, daha sonra da şöyle buyurdular : "Allah Taâlâ bir kimseye herhangi bir yemeği yemek nasîb ederse, onun şükrünü edâ etmek için :"Yârabbi, bizim için bu yemeğin bereketini arttır ve bize, bundan daha hayırlı yemekler ihsan eyle!." mânâsında olan "Allahümme bârik lenâ fîhi ve et'ımnâ hayran minhü" desin. Ve aynı şekilde, Allah bir kimseye süt içmek nasîb etmişse : "Bu süte bizim için bereket ihsan eyle ve onu arttır Allâhım!." anlamına gelen "Allahümme bârik lenâ fîhi ve zidnâ minhü" ifadesiyle duâ etsin!.
Peygamber Efendimiz, nihayet buyurdular ki : "Sütten başka hiç bir şey, yemek ve su yerine geçmez. Zîrâ o, hem tok tutar, hem de harareti keser".
Şemail musannifi Tirmizî, bu bölümde yer alan iki hadîs-i şerîfin senedleri üzerinde görüş beyân ederek şu bilgiyi vermektedir :
Birinci hadîsin senedini belirtirken, bu hadîsi, Süfyân b. Uyeyne'nin Ma'mer'den, onun Zührî'den, onun Urve'den, onun da Hz. Âişe'den rivayet ettiğini kaydetmiştim. Bu sened zinciri her ne kadar muttasıl, yâni Hz. Peygamber'e kadar ulaşıyorsa da; aynı hadîsi Abdullah b. Mübarek, Abdürrazzâk ve daha pek çok muhaddis; Ma'mer'den, o Zührî'den, o da Peygamber Efendimiz'den mürsel olarak rivayet etmişler ve burada, Urve ile Hz. Âişe'yi zikretmemişlerdir. Yine bunun gibi, Yûnus ve diğer bir çok muhaddis de Zührî'den, o da Hazreti Peygamber'den mürsel olarak rivayet etmiştir. Bu hadîsi, muhaddisler arasında sâdece Süfyân b. Uyeyne muttasıl bir senedle rivayet etmiş olup, onun diğer bütün rivayetleri mürsel'dk.
İkinci hadîsin senedindeki râvîlere gelince; onun senedinde adı geçen Meymûne, Hâris'in kızı ve Resûlullah Efendimiz'in zevcesidir. Meymûne, aynı zamanda; Hâlid b. Velîd'in, İbn Abbâs'ın Yezîd b. Asamm'ın teyzeleridir. Muhaddisler, bu ikinci hadîsin Ali b. Zeyd'den yapılan rivayeti hususunda ihtilâfa düştüler. Bir kısmı Ali b. Zeyd'den rivayet edip, onun da Ömer b. Ebî Harmele'den naklettiğini söyledi; Şu'be gibi bâzıları ise Ali b. Zeyd'den, onun da Amr b. Harmele'den rivayet ettiğini belirttiler. Yâni "Ömer" yerine "Amr"; "İbn Ebî Har-mele" yerine de "Ebû Harmele" dediler. Halbuki doğrusu "Ömer b. Harmele" dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 205, /322
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ömer b. Harmele el-Basri (Ömer b. Harmele)
3. Ali b. Zeyd el-Kuraşî (Ali b. Zeyd b. Abdullah b. Züheyr b. Abdullah b. Cüd'ân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Dua, yemek için
Hz. Peygamber, hanımları, Meymune
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, sevdiği yemekler
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İçecekler
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevdikleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159531, TŞ000191
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلانَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِيُّ ،حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِي هَاشِمٍ ، عَنِ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رِيَاحٍ ، عَنْ أَبِيهِ رِيَاحِ بْنِ عَبِيدَةَ ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا فَرَغَ مِنْ طَعَامِهِ ، قَالَ : الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مُسْلِمِينَ
Tercemesi:
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) anlatıyor : Peygamber Efendimiz, yemeği yeyip sofradan kalkacağında : "el-Hamdü liîlâhillezî et'amenâ ve sekünâ ve ce'alenâ min'el-müslimîn" yâni "Bizi yedirip içiren ve müslümanlar zümresinden kılan Allah'a hamdolsun!'." diyerek duâ ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 191, /306
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Riyah b. Abîde el-Bahili (Riyah b. Abîde)
3. İsmail b. Riyah (İsmail b. Riyah b. Abide)
4. Ebu Haşim Yahya b. Ebu Esved er-Rumanî (Yahya b. Dinar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Dua, yemek için
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا موسى قال حدثنا عبد العزيز عن سهيل بن أبى صالح عن أبيه عن أبى هريرة قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أتى بالزهو قال اللهم بارك لنا في مدينتنا ومدنا وصاعنا بركة مع بركة ثم ناوله أصغر من يليه من الولدان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164367, EM000362
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عبد العزيز عن سهيل بن أبى صالح عن أبيه عن أبى هريرة قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أتى بالزهو قال اللهم بارك لنا في مدينتنا ومدنا وصاعنا بركة مع بركة ثم ناوله أصغر من يليه من الولدان
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: — Resûlüllah (SaUattahüAleyhiveSellem)'e turfanda bir meyva getirildiği zaman şöyle derdi:
«— Allah'ım! Şu şehrimizde bize bereket ver. Ölçeğimizde ve ölçümüzde bereket üstüne bereket ver.»
Sonra o meyvayı, yanında bulunan çocukların en küçüğüne verirdi.[712]
Hadîs-i şerif bize iki şeyi öğretmektedir:
1— Allah'ın nimetlerinden birine turfanda olarak kavuşulunca, Peygamber Efendimizin ettikleri dua gibi duada bulunmak ve Allah'dan bereket istemek sünnetttr ve şükür ifadesidir. Bereketi bulunmayan, yanı İnsanların sağlığına ve selâmetine yararlı olmayan nimet ne kadar bol olursa olsun, o bereketli sayılmaz. Bereket yararlı olmaktadır. Onun için Allah'dan bereket istemek ve verdiği nimete şükretmek kulluk borcudur.
2— Takva sahibi kimseler dünya malına meyletmediklerinden, turfanda olarak getirilen az şeyi yemezler, arzu ve heveslen çok olan çocuklara verirler. Ahlâkın kemal mertebesinde olan Peygamber Efendimiz böyle bir meyveyi yemeden hazır bulunan çocukların en küçüğüne verirdi. Fazla miktar olunca hepsinin tatması uygun bir hareket olur.
Çocukların yemeğe ve meyveye meyilleri fazla olduğundan, onların arzusuna uymak gerekir.[713]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 362, /303
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Dua, şehre, kasabaya vs. girerken-çıkarken
Dua, yemek için
Hz. Peygamber, duaları
Kültürel Hayat, hadislerden kültürümüze