58 Kayıt Bulundu.
Açıklama: hadis mütabileriyle birlikte hasendir.
Bize Musa b. Hâlid, ona İsa b. Yunus, ona Safvan b. Amr, ona Abdullah b. Büsr -kısa bir müddet Hz. Peygamber'le sohbeti olmuştu- şöyle rivayet etmiştir: Babam, anneme 'Rasulullah'a ikram etmek için yemek yapsan!' demiş, annem de tirit yemeği yapmıştı. Babam eliyle yemeğin az olduğuna işaret etti ve gidip Rasulullah'ı davet etti. Rasulullah elini yemek tepsisinin üstüne koydu ve "Besmele ile başlayın." buyurdu. Sofradakiler tepsinin kenarından aldılar. Yemeklerini bitirince, Hz. Peygamber "Allah'ım! Onları bağışla, onlara merhamet et ve rızıklarını bereketlendir." diyerek onlara dua etti.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İbn Nümeyr, lafız İbn Nümeyr'e aittir-onlara Ebu Usâme ve Muhammed b. Bişr, onlara Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona da Enes b. Mâlik Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kulun yemeğini yedikten sonra, içeceğini içtikten sonra 'elhamdülillah' (Allah'a hamdolsun) demesi Allah'ın hoşuna gider"'
Bana Malik, ona Hişam b. Urve şöyle dedi: Babam Urve, ilaçlar dahil bütün yiyecek ve içeceklerde yeyip ve içtikten sonra devamlı şöyle dua ederdi: 'Bize doğru yolu gösteren, bizi yediren ve içiren, bize çeşitli nimetleri veren Allah'a (cc) hamdolsun. Allah her şeyden büyüktür. Allahım! Biz her sıkıntıda senin lütfunu gördük. Nimetin sayesinde her türlü hayır ile sabahladık ve akşama erdik. Senden nimetini tamamlamanı ve biz şükrünü yapabilme fırsatı vermeni istiyoruz. Senin nimetinden başka nimet, senden başka da ilah yoktur. Sensin Salihlerin ilahı ve alemlerin Rabbı. Bütün övgüler Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur. Allah dilediğini dilediği gibi yapar. Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır. Allahım! verdiğin rızkı bereketlendir ve bizi cehennem azabından koru. Yahya der ki: İmam Malik'e 'bir kadın, mahremi olmayan yabancı erkeklerle veya kölesiyle yemek yiyebilir mi?' diye soruldu. İmam Malik şöyle cevap verdi: 'Bir kadının herhangi bir erkekle yemek yemesi, din yönünden belli kurallara uygun şekilde olursa bir mahzur yoktur. Bir kadın kocasıyla yemek yiyen diğer erkeklerle veya kardeşiyle birlikte yemek yiyen diğer yabancı erkeklerle yemek yiyebilir. Aralarında soydan veya evlenme neticesinde veya süt emme sonucu meydana gelen akrabalık bulunmayan yabancı bir erkekle bir kadının yalnız başlarına kalması mekruhtur.'
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İbn Nümeyr, lafız İbn Nümeyr'e aittir-onlara Ebu Usâme ve Muhammed b. Bişr, onlara Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona da Enes b. Mâlik Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kulun yemeğini yedikten sonra, içeceğini içtikten sonra 'elhamdülillah' (Allah'a hamdolsun) demesi Allah'ın hoşuna gider"
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İbn Nümeyr, lafız İbn Nümeyr'e aittir-onlara Ebu Usâme ve Muhammed b. Bişr, onlara Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona da Enes b. Mâlik Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kulun yemeğini yedikten sonra, içeceğini içtikten sonra 'elhamdülillah' (Allah'a hamdolsun) demesi Allah'ın hoşuna gider"
Bize Ebu Saîd el-Eşec, ona Hafs b. Ğiyâs ve Ebu Halid el-Ahmer, ona Haccâc b. Ertâ, ona Riyâh b. Abîde, ona Hafs, ona Ebu Saîd'in kardeşinin oğlu ona da Ebu Saîd şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav), yediği ve içtiği zaman: “Bizi yediren, içiren ve Müslümanlardan kılan Allah’a hamdolsun."