Giriş

Bize Kuteybe b. Saâd, ona Cafer b. Süleyman ed-Duba'î, ona Ca'd b. Osman, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) evlenmiş ve zifaf gerçekleşmişti. Annem Ümmü Süleym, Hays yemeği yapmış ve onu bir kaba koyup “Enes bunu Hz. Peygamber’e (sav) götür ve de ki: Annem sana selam söylüyor, bunu o sana gönderdi. Şunu da söyle ‘Bu bizim yaptığımız azdır!' demişti. Ben de yemeği Hz. Peygamber’e (sav) götürdüm ve “Annem selam söylüyor, bu bizden size az da olsa bir hediyedir” dedim. Hz. Peygamber (sav) “Onu koy ve gidip falanca, falanca ve karşılaştığın kişileri çağır!” dedi ve bazı kişilerin isimlerini söyledi. Ben söylenenleri ve karşılaştığım kimseleri davet ettim. Enes’e "Kaç kişiydiniz?" diye sordum. “Üç yüze yakındık” dedi. Bana Hz. Peygamber (sav), “Enes, o kabı getir bakalım!” dedi. Sonra davetliler içeri geldiler, suffe ve hücre dolmuştu. Rasulullah (sav) "Onar kişilik halkalar olun, herkes önünden yesin” buyurdu. Herkes yedi ve doydu. Bir grup giriyor diğeri çıkıyordu. Böylece hepsi yediler. Hz. Peygamber (sav) “Enes, kabı kaldır!" buyurdu. Kabı kaldırdığım sırada mı yoksa koyduğumda mı daha çoktu bilemiyorum. Bazıları Rasulullah'ın (sav) evinde oturup sohbet ettiler. Hz. Peygamber (sav) de oturuyordu. Ailesi ise yüzünü duvardan tarafa çevirmişti. Hz. Peygamber'e (sav) onların bu davranışları ağır gelmişti. O (Rasulullah (sav)), çıkıp eşlerinin yanına gitti sonra geri döndü. Rasulullah'ın (sav) geri geldiğini görünce onu üzdüklerini anlayıp kapıya yöneldiler ve çıktılar. Rasululah (sav) geldi ve perdeyi indirdi ve ailesinin yanına girdi. Ben hücrede oturuyordum. Çok geçmeden yanıma geldi. Şu ayetler (Ahzâb 33/53) nazil olmuştu. Onları insanlara okudu: “Ey iman edenler! Peygamber’in evlerine izin verilmeden girmeyin ve yemek için davet edildiğinizde erkenden gidip yemek hazırlanmasını beklemeyin…" Ca'd, Enes'ten şunu nakletti "Ben bu ayetlerin iniş zamanına en yakın olan kişiyim. Bundan sonra Hz. Peygamber’in (sav) hanımları kapandılar ve yabancılardan uzak durmaya başladılar. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Ca'd, Osman'ın oğludur. Ona İbn Dînâr da denilir. Künyesi Ebu Osman’dır. Basralıdır. Hadis alimleri tarafından güvenilir bir ravi kabul edilir. Yunus b. Ubeyd, Şu'be ve Hammâd ondan rivayet etmişlerdir.


Açıklama: Ahzâb suresi 53. ayetin meali: "Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin; yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin; bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resûlullah’ı üzmeye hakkınız yoktur, kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz, sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır." Ahzâb, 33/53.

    Öneri Formu
19165 T003218 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 33

Bize İsmail, ona Malik b. Enes, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da müminlerin annesi Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) hastalığı içinde: "Ebu Bekir'e insanlara namaz kıldırmasını emredin" buyurdu. Aişe şöyle devam etti: Ben, “Ebu Bekir senin makamında durduğunda ağlamaktan sesini insanlara duyuramaz. Ömer'e emret de, insanlara o kıldırsın” de­dim. Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e emredin, insanlar için namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Hafsa'ya da aynı şekilde Peygamber'e “Ebu Bekir senin makamında durursa, ağlamaktan insanlara sesini duyuramaz, Ömer'e emret de insanlara o na­maz kıldırsın” demesini, söyledim. Hafsa dediğini yaptı. Bunun üzerine Ra­sulullah (sav) "Yeter, şüphesiz sizler Yusuf'un yakınındaki kadınlarsınız. Ebu Bekir'e emredin, insanlar için namazı o kıldırsın" buyurdu. Hafsa, Aişe'ye “Zaten ben senden bir hayır gelmez ki” dedi.


    Öneri Formu
4984 B000716 Buhari, Ezan, 70

Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Ben Peygamber'in (sav) hanımlarından hiçbirini Hatice kadar kıskanmadım. Oysaki Hatice Peygamber (sav) benimle evlenmeden önce ölmüştü. Bu kıskançlığımın sebebi, Peygamber'i (sav) sürekli Hatice'yi anar­ken işitmem, Allah'ın, Peygamber'e, Hatice'yi cennette inciden bir evle müjdelemesini emretmesi ve bir de Peygamber (sav) koyun kesip o koyunun etinden ihtiyaçları ölçüsünde Hatice'nin dostlarına hediye etmesiydi.


    Öneri Formu
34943 B003816 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 20

Bize Habbân b. Musa, ona Abdullah, ona Asım el-Ahvel, ona da Muâze, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hanımlarından dilediğinin sırasını erteleyebilir, dilediğini yanına alabilirsin. Bir süre uzak durduklarından da arzu ettiğini tekrar yanına almakta senin için bir sakınca yoktur." (Ahzâb, 51) ayeti indikten sonra, Rasulullah (sav) biz eşlerinden birinin nöbetinde diğerinin yanına gitmek istediğinde izin isterdi. (Muâze der ki:) Ben Âişe'ye “siz Rasulullah'a (sav) ne cevap verirdiniz?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: ben de “eğer izin vermek benim hakkım ise, hiçbir kimseyi sana tercih etmek istemem” derdim. Abbâd b. Abbâd bu hadisin Asım'dan rivayetinde Ab­dullah b. Mübârek'e mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
32772 B004789 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 7

Bana Kuteybe b. Saîd, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) Hatice'yi çok zikretmesinden dolayı, ben hiçbir kadını Hatice kadar kıskanmadım. Rasulullah (sav), Hatice'nin ölümünden üç sene sonra be­nimle evlendi. Aziz ve Celîl olan Rabbi yahut da Cibril (as), Rasulullah'a, Hatice'yi cennette inciden bir ev ile müjdelemesini em­retti.


    Öneri Formu
34944 B003817 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 20

İsmail b. Halil der ki: Bize Ali b. Mushir, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Bir kere Hatice'nin kız kardeşi Hâle bt. Huveylid Rasulullah'ın (sav) huzuruna girmek için izin istedi. Rasulullah Hatice'nin izin isteyişini hatırladı ve birden hali tavrı değişip "Allah'ım, izin isteyeni Hâle kıl!" diye dua etti. Ben de kıskanıp Rasulullah'a “Ağzının iki tarafında diş etlerinin kızartısından başka bir be­yazlık kalmayan ve zaman içinde ölen ihtiyar Kureyş kadınlarından bir kocakarının nesini anarsın? Allah onun yerine sana, ondan daha hayırlısını vermiştir” diye karşılık verdim.


    Öneri Formu
34948 B003821 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 20

Bize Habbân b. Musa, ona Abdullah, ona Asım el-Ahvel, ona da Muâze, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hanımlarından dilediğinin sırasını erteleyebilir, dilediğini yanına alabilirsin. Bir süre uzak durduklarından da arzu ettiğini tekrar yanına almakta senin için bir sakınca yoktur." (Ahzâb, 51) ayeti indikten sonra, Rasulullah (sav) biz eşlerinden birinin nöbetinde diğerinin yanına gitmek istediğinde izin isterdi. (Muâze der ki:) Ben Âişe'ye “siz Rasulullah'a (sav) ne cevap verirdiniz?” diye sordum, o da şu cevabı verdi: ben de “eğer izin vermek benim hakkım ise, hiçbir kimseyi sana tercih etmek istemem” derdim. Abbâd b. Abbâd bu hadisin Asım'dan rivayetinde Ab­dullah b. Mübârek'e mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
287320 B004789-2 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 7


    Öneri Formu
17002 M003632 Müslim, Radâ', 50


    Öneri Formu
20706 B002588 Buhari, Hibe, 14


    Öneri Formu
34837 B003775 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 30