705 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Nuaym, ona Abdulvahid b. Eymen, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona Kâsım , ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediğinde hanımları arasında kura çekerdi. Bir seferinde kura Âişe ile Hafsa'ya isabet etti. Peygamber (sav) gece olunca Âişe'nin beraberinde, onunla konuşarak yol alırdı. Bir gün Hafsa, Âişe'ye “Bu gece sen benim deveme binsen, ben de senin devene binsem, sen görmediğin manzaraları görürsün, ben de görmediğim yerleri görürüm” dedi. Âişe de “tamam” dedi. Bunun üzerine onlardan her biri diğerinin devesine bindi. Peygamber (sav), Âişe'nin devesinin yanına geldi, hâlbuki onun üstünde Hafsa bulunuyordu. Hafsa'ya selâm verdi. Sonra yola devam etti. Nihayet bir yerde konakladılar ve Âişe, (burada) Peygamber'i kaybetti. Konakladıklarında Âişe (kederinden) iki ayağını (zehirli haşeratların yaşadığı) ızhır otlarının arasına sokup Rabbim, bana akrep yahut yılan musallat de beni soksun, ben de Peygamber'e (sav) bir şey söylemeye muktedir olmayayım” diye dua etmeğe başladı
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona Velîd b. Müslim, ona da Evzâî şöyle demiştir: Ben Zuhrî'ye “hanımlarından hangisi Hz. Peygamber'den (sav) Allah'a sığındı?” diye sordum. Zuhrî şöyle dedi: Bana Urve, Âişe'den (r.anha) şöyle haber vermiştir: Cevn'in kızı (Umeyme), (nikah kıyıldıktan) Rasulullah'ın yanına getirildiğinde, Rasulullah (sav) ona yaklaşınca, “senden Allah'a sığınırım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ona "sen azim Allah'a sığındın, hadi ailenin yanına git" buyurdu.
Bize Ali, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Ben Ömer'e “ey Müminlerin Emiri, Rasulullah'a (sav) karşı birbiriyle yardımlaşan o iki kadın kimdir?” sormak istedim. Tam sözümü bitirmiştim ki Ömer “Âişe ile Hafsa” diye cevap verdi.
Bize Humeydî, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da İbn Abbâs şöyle demiştir: Ben Ömer'e, Rasulullah'a (sav) karşı, birbirine destek olan o iki kadını sormak isteyip duruyordum, ama bir sene bekledim de sormak için uygun bir fırsat bulamadım. Nihayet onunla beraber ha yapmak üzere yola çıktım. Zahrân mevkiinde bulunduğumuz zaman Ömer, ihtiyaç gidermek için ileriye doğru gitti, dönünce de “bana abdest suyu getir” dedi. Ben de kendisine bir kap ile su getirdim ve abdest alırken ona su dökmeye başladım. Bu ortamı fırsat bilip “ey Müminlerin emiri, Rasulullah'a karşı birbirlerine arka çıkan o iki kadın kimdi?” dedim. Ben sözümü tam bitirmiştim ki bana “Âişe ile Hafsa” dedi.
Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.
Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka verirseniz bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır.