Öneri Formu
Hadis Id, No:
57659, KK42/52
Hadis:
وَكَذَلِكَ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ رُوحًا مِّنْ أَمْرِنَا مَا كُنتَ تَدْرِي مَا الْكِتَابُ وَلَا الْإِيمَانُ وَلَكِن جَعَلْنَاهُ نُورًا نَّهْدِي بِهِ مَنْ نَّشَاء مِنْ عِبَادِنَا وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Tercemesi:
İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Şûrâ 42/52, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Doğru Yol, sırat-ı müstakim üzere yaşamak
İman, Esasları, Kitaplara iman
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, İMAN
KTB, KADER
KTB, VAHİY
Kur'an
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31279, B004079
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَجْمَعُ بَيْنَ الرَّجُلَيْنِ مِنْ قَتْلَى أُحُدٍ فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ ثُمَّ يَقُولُ « أَيُّهُمْ أَكْثَرُ أَخْذًا لِلْقُرْآنِ » . فَإِذَا أُشِيرَ لَهُ إِلَى أَحَدٍ ، قَدَّمَهُ فِى اللَّحْدِ ، وَقَالَ « أَنَا شَهِيدٌ عَلَى هَؤُلاَءِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . وَأَمَرَ بِدَفْنِهِمْ بِدِمَائِهِمْ ، وَلَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِمْ ، وَلَمْ يُغَسَّلُوا .
Tercemesi:
Bize (Ebu Recâ) Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona (Ebu Haris) Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona (Ebu Bekir Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona (Ebu Hattab) Abdurrahman b. Ka'b b. Malik (el-Ensarî), ona da (Ebu Abdullah) Cabir b. Abdullah (el-Ensârî) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), Uhut şehitlerinden iki kişiyi, bir örtü [yani bir kabir] içerisine bir arada koyuyor; ardından 'Hangisi Kur'an'ı daha çok biliyordu?' diye soruyordu. Kendisine bu iki şehitten birine işaret edilince lahitte onu öne yerleştiriyor ve 'Ben, bu şehitlere Kıyamet Günü şahitlik yapacağım.' diyordu. Ardından da kanları içerisinde defnedilmelerini emrediyordu. Rasulullah (sav), Uhut şehitlerine cenaze namazı kılmadı. Yıkanmadılar da."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 26, 2/66
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Hattab Abdurrahman b. Ka'b el-Ensarî (Abdurrahman b. Ka'b b. Malik b. Ebu Kayn)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cenaze namazı, şehidlere?
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Kur'an
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Şehit, gömülmesi
Şehit, kefenlenmesi
Şehit, mükafatı
Şehit, yıkanmaz
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57341, KK41/4
Hadis:
بَشِيرًا وَنَذِيرًا فَأَعْرَضَ أَكْثَرُهُمْ فَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ
Tercemesi:
Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Fussilet 41/4, /
Senetler:
()
Konular:
Kur'an
Kur'an, İndirilişi ve indiriliş gayesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57439, KK41/41
Hadis:
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالذِّكْرِ لَمَّا جَاءهُمْ وَإِنَّهُ لَكِتَابٌ عَزِيزٌ
Tercemesi:
Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır). Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Fussilet 41/41, /
Senetler:
()
Konular:
Küfür, Kafir, Allah'ı inkar etmek
Kur'an
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57701, KK43/4
Hadis:
وَإِنَّهُ فِي أُمِّ الْكِتَابِ لَدَيْنَا لَعَلِيٌّ حَكِيمٌ
Tercemesi:
O, katımızda bulunan Ana Kitap'ta (levh-i mahfuzda) mevcut, yüce ve hikmetle dolu bir kitaptır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Zuhruf 43/4, /
Senetler:
()
Konular:
Kur'an
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57446, KK41/44
Hadis:
وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَّقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاء وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى أُوْلَئِكَ يُنَادَوْنَ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ
Tercemesi:
Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Fussilet 41/44, /
Senetler:
()
Konular:
Kur'an
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71378, HM022646
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا مُعَانُ بْنُ رِفَاعَةَ حَدَّثَنِي عَلِيُّ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنِي الْقَاسِمُ مَوْلَى بَنِي يَزِيدَ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ قَالَ لَمَّا كَانَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَوْمَئِذٍ مُرْدِفٌ الْفَضْلَ بْنَ عَبَّاسٍ عَلَى جَمَلٍ آدَمَ فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ خُذُوا مِنْ الْعِلْمِ قَبْلَ أَنْ يُقْبَضَ الْعِلْمُ وَقَبْلَ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَقَدْ كَانَ أَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ { يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَسْأَلُوا عَنْ أَشْيَاءَ إِنْ تُبْدَ لَكُمْ تَسُؤْكُمْ وَإِنْ تَسْأَلُوا عَنْهَا حِينَ يُنَزَّلُ الْقُرْآنُ تُبْدَ لَكُمْ عَفَا اللَّهُ عَنْهَا وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌ } قَالَ فَكُنَّا قَدْ كَرِهْنَا كَثِيرًا مِنْ مَسْأَلَتِهِ وَاتَّقَيْنَا ذَاكَ حِينَ أَنْزَلَ اللَّهُ عَلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَأَتَيْنَا أَعْرَابِيًّا فَرَشَوْنَاهُ بِرِدَاءٍ قَالَ فَاعْتَمَّ بِهِ حَتَّى رَأَيْتُ حَاشِيَةَ الْبُرْدِ خَارِجَةً مِنْ حَاجِبِهِ الْأَيْمَنِ قَالَ ثُمَّ قُلْنَا لَهُ سَلْ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَقَالَ لَهُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ كَيْفَ يُرْفَعُ الْعِلْمُ مِنَّا وَبَيْنَ أَظْهُرِنَا الْمَصَاحِفُ وَقَدْ تَعَلَّمْنَا مَا فِيهَا وَعَلَّمْنَا نِسَاءَنَا وَذَرَارِيَّنَا وَخَدَمَنَا قَالَ فَرَفَعَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَأْسَهُ وَقَدْ عَلَتْ وَجْهَهُ حُمْرَةٌ مِنْ الْغَضَبِ قَالَ فَقَالَ أَيْ ثَكِلَتْكَ أُمُّكَ هَذِهِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ الْمَصَاحِفُ لَمْ يُصْبِحُوا يَتَعَلَّقُوا بِحَرْفٍ مِمَّا جَاءَتْهُمْ بِهِ أَنْبِيَاؤُهُمْ أَلَا وَإِنَّ مِنْ ذَهَابِ الْعِلْمِ أَنْ يَذْهَبَ حَمَلَتُهُ ثَلَاثَ مِرَارٍ
Tercemesi:
Ebu'l-Muğire el-Hımsi, Muan b. Rifaa'dan, o da Ali b.Yezid'den, o da Yezid'in Mevlası Kasım eş-Şami'den, o da Ebu Ümame el-Bâhilî'den aktardığına göre Rasulullah (sav), Veda Haccı sırasında buğday rekli bir deve üzerinde terkisinde Fazl b. Abbas olduğu halde ortaya çıktı ve şöyle buyurdu: "İlim sizden çekilip alınmadan ve kaldırılmadan önce ilim öğrenin! İzzet ve celal sahibi Allah şu ayeti indirdi: "Ey iman edenler, açıklandığında ağır gelecek konularda (fazla) soru sormayın. Kur'an indirilirken sorsaydınız, size açıklanırdı. (Demek ki) Allah o konuda sizi serbest bıraktı. Şüphesiz O affeden ve yumuşak davranandır."Ravi dedi ki: 'Biz fazla soru sormayı iyi karşılamazdık, Allah Peygamber'ine ilgili ayetleri indirirken de (soru sormaktan) çekinirdik. Bir bedevinin yanına geldik ve ona elbise (hırka) vererek kendisini aracı kıldık. Bedevi hırkaya (tümüyle) sarıldı, hatta hırkanın kenarının sağ kaşı tarafından çıktığını (her tarafı kapattığını) gördüm.Sonra bedeviye dedik ki:'Hz. Peygamber'e soru sor!' O da: "Ey Allah'ın Peygamberi! Kur'an yanımızdayken, onun içindekileri öğrenmişken ve kadınlarımıza, çocuklarımıza, yanımızda çalışanlara öğretirken ilim nasıl kaldırılır?' deyince Peygamberimiz başını kaldırdı, gazabından dolayı yüzüne kıpkırmızı bir renk yayılmıştı ve buyurdu ki:
"Annen seni kaybetsin e mi, (şimdi cevap ver;) şu Yahudi ve Hristiyanlar yanlarında Kutsal Kitaplar olduğu halde, Peygamberlerinin getirdiklerinin bir harfiyle bile irtibatı olmayan kişiler haline geldiler, (öyle değil mi?). Dikkat et! İlmin kaldırılması ilmi taşıyan (alimlerin) yok olmasıyla
gerçekleşecektir. "Bu son sözünü Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) üç kere tekrarladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Ümame el-Bahili 22646, 7/428
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Muhammed Muan b. Rifaa es-Selâmi (Mu'ân b. Rifâ'a)
4. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Cehalet, cehalet ve yaygınlaşması
Bilgi, ilmin kaybolması
Ehl-i kitap
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Kıyamet, alametleri, ilmin kalkması
KTB, ADAB
Kur'an
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Önceki ümmetler, İncil
Önceki ümmetler, Tevrat
Önceki Ümmetler, Tevrat ve İncil'in tebdili (tahrifi) meselesi
Önceki ümmetler, Yahudiler, Tevrat'ı tahrifleri
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Soru, bedevilerin soruları, Rasulullah'a