Öneri Formu
Hadis Id, No:
27428, İM002604
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَمَّالُ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَصَابَ فِى الدُّنْيَا ذَنْبًا فَعُوقِبَ بِهِ فَاللَّهُ أَعْدَلُ مِنْ أَنْ يُثَنِّىَ عُقُوبَتَهُ عَلَى عَبْدِهِ وَمَنْ أَذْنَبَ ذَنْبًا فِى الدُّنْيَا فَسَتَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِ فَاللَّهُ أَكْرَمُ مِنْ أَنْ يَعُودَ فِى شَىْءٍ قَدْ عَفَا عَنْهُ » .
Tercemesi:
Bize Hârun b. Abdullah el-Hammâl, ona Haccac b. Muhammed, ona Yûnus b. Ebu İshak, ona Ebu İshak, ona Ebu Cuhayfe, o da Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Dünyada bir günah işleyip de ondan dolayı cezalandırılan bir kimse bilsin ki Allah, kuluna cezasını ikinci defa tekrar etmeyecek kadar adaletlidir. Kim de dünyada bir günah işleyip de Allah, onun o günahını örterse bilsin ki Allah, affetmiş olduğu bir şeyi affetmekten vazgeçmeyecek kadar lütuf ve kerem sahibidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 33, /420
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hadler, hadler keffarettir
Mizan/hesaplaşma, Ahirette Günahların silinmesi/affedilmesi
Yargı, Hadler-Cezalar
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ حَدَّثَنَا أَبُو زَيْدٍ سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ الْهَرَوِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ قَالَ « إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ إِلَىَّ شِبْرًا تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعًا ، وَإِذَا تَقَرَّبَ مِنِّى ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا ، وَإِذَا أَتَانِى مَشْيًا أَتَيْتُهُ هَرْوَلَةً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30707, B007536
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ حَدَّثَنَا أَبُو زَيْدٍ سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ الْهَرَوِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ قَالَ « إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ إِلَىَّ شِبْرًا تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعًا ، وَإِذَا تَقَرَّبَ مِنِّى ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا ، وَإِذَا أَتَانِى مَشْيًا أَتَيْتُهُ هَرْوَلَةً » .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Abdurrahim, ona Ebu Zeyd Saîd b. er-Rabî el-Herevî, ona Şu‘be, ona Katâde, ona da Enes’in (ra) rivayet ettiğine göre Nebi (sav), Rabbinin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kul bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşırsa ben de ona bir kulaç yaklaşırım, bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 50, 2/778
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Zeyd Saîd b. Rabî' el-Haraşî (Saîd b. Rabî')
5. Muhammed b. Abdurrahim el-Kuraşi (Muhammed b. Abdurrahim b. Ebu Züheyr)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hadis, Kudsi Hadis
Hitabet, sembolik anlatım
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ عَنْ يَحْيَى عَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ - رُبَّمَا ذَكَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ « إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ مِنِّى شِبْرًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ ذِرَاعًا وَإِذَا تَقَرَّبَ مِنِّى ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا أَوْ بُوعًا » . وَقَالَ مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى سَمِعْتُ أَنَسًا { عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ } عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30710, B007537
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ عَنْ يَحْيَى عَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ - رُبَّمَا ذَكَرَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ « إِذَا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ مِنِّى شِبْرًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ ذِرَاعًا وَإِذَا تَقَرَّبَ مِنِّى ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا أَوْ بُوعًا » . وَقَالَ مُعْتَمِرٌ سَمِعْتُ أَبِى سَمِعْتُ أَنَسًا { عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ } عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona et-Teymî, ona Enes b. Mâlik, ona da Ebu Hureyre’nin –bazen Nebi’yi (sav) zikrederek– şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kul bana bir karış yaklaştığı zaman ben ona bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç –ya da birçok kulaç- yaklaşırım.”
Mu’temir dedi ki: Ben babamı dinledim. O, Enes’i Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav), onun da aziz ve celil Rabbi’nden bu hadisi rivayet ettiğini dinlemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 50, 2/778
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hadis, Kudsi Hadis
Hitabet, sembolik anlatım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38872, MU001745
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَعْمَرٍ عَنْ أَبِى الْحُبَابِ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَقُولُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَيْنَ الْمُتَحَابُّونَ لِجَلاَلِى الْيَوْمَ أُظِلُّهُمْ فِى ظِلِّى يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلِّى.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ma‘mer, ona Ebu’l-Hubab Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz şanı mübarek ve yüce Allah Kıyamet gününde: Benim celalim için birbirini sevenler nerede? Bugün ben onları gölgemden başka hiçbir gölgenin olmadığı bir günde kendi gölgemde barındıracağım, buyuracak.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Şe'ar 1745, 1/372
Senetler:
1. Ebu Tuvâle Abdullah b. Abdurrahman el-Ensarî (Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Hazm b. Zeyd)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Allah İnancı, Kıyamet günü insanlarla konuşur
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Seçki, İlişkiler ağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32361, İM004257
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُوسَى بْنِ الْمُسَيَّبِ الثَّقَفِىِّ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنْمٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَقُولُ يَا عِبَادِى كُلُّكُمْ مُذْنِبٌ إِلاَّ مَنْ عَافَيْتُ فَسَلُونِى الْمَغْفِرَةَ فَأَغْفِرَ لَكُمْ وَمَنْ عَلِمَ مِنْكُمْ أَنِّى ذُو قُدْرَةٍ عَلَى الْمَغْفِرَةِ فَاسْتَغْفَرَنِى بِقُدْرَتِى غَفَرْتُ لَهُ ، وَكُلُّكُمْ ضَالٌّ إِلاَّ مَنْ هَدَيْتُ فَسَلُونِى الْهُدَى أَهْدِكُمْ ، وَكُلُّكُمْ فَقِيرٌ إِلاَّ مَنْ أَغْنَيْتُ فَسَلُونِى أَرْزُقْكُمْ ، وَلَوْ أَنَّ حَيَّكُمْ وَمَيِّتَكُمْ وَأَوَّلَكُمْ وَآخِرَكُمْ وَرَطْبَكُمْ وَيَابِسَكُمُ اجْتَمَعُوا فَكَانُوا عَلَى قَلْبِ أَتْقَى عَبْدٍ مِنْ عِبَادِى - لَمْ يَزِدْ فِى مُلْكِى جَنَاحُ بَعُوضَةٍ ، وَلَوِ اجْتَمَعُوا فَكَانُوا عَلَى قَلْبِ أَشْقَى عَبْدٍ مِنْ عِبَادِى لَمْ يَنْقُصْ مِنْ مُلْكِى جَنَاحُ بَعُوضَةٍ وَلَوْ أَنَّ حَيَّكُمْ وَمَيِّتَكُمْ ، وَأَوَّلَكُمْ وَآخِرَكُمْ وَرَطْبَكُمْ وَيَابِسَكُمُ اجْتَمَعُوا ، فَسَأَلَ كُلُّ سَائِلٍ مِنْهُمْ مَا بَلَغَتْ أُمْنِيَّتُهُ - مَا نَقَصَ مِنْ مُلْكِى إِلاَّ كَمَا لَوْ أَنَّ أَحَدَكُمْ مَرَّ بِشَفَةِ الْبَحْرِ فَغَمَسَ فِيهَا إِبْرَةً ثُمَّ نَزَعَهَا ، ذَلِكَ بِأَنِّى جَوَادٌ مَاجِدٌ عَطَائِى كَلاَمٌ إِذَا أَرَدْتُ شَيْئًا فَإِنَّمَا أَقُولُ لَهُ : كُنْ فَيَكُونُ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Saîd, ona Abde b. Süleyman, ona Musa b. el-Müseyyeb es-Sakafî, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şanı mübarek ve yüce Allah şöyle buyuruyor: Kullarım! Kendisine afiyet verdiğim kimseler müstesnâ, hepiniz günahkârsınız. Bu sebeple benden günahlarınızı bağışlamayı (mağfiret) isteyin, ben de size günahlarınızı bağışlayayım. Sizden bir kimse benim günahları bağışlamaya kâdir olduğumu bilerek kudretim sebebi ile benden mağfiret dileyecek olursa, ben de ona mağfiret ederim.
Hidayet verdiklerim müstesnâ, hepiniz dalâlettesiniz. Bu sebeple benden hidayet dileyin, ben de sizi hidayete ileteyim. Kendisini zengin kıldığımı kimseler dışında hepiniz fakirsiniz. O halde benden dileyin, size rızık vereyim. Dirinizle, ölünüzle, ilkinizle, sonuncularınızla, yaşınızla, kurunuzla bir araya gelip, kullarım arasından en takvâlı kişinin kalbi gibi bir kalbe sahip olsalar, bu benim mülkümü bir sivrisinek kanadı kadar dahi arttırmaz. Eğer hepsi toplanıp kullarım arasından en bedbaht kişinin kalbi gibi bir kalbe sahip olsalar bu da benim mülkümden sivrisinek kanadı kadar bir şey eksiltmez. Eğer diriniz, ölünüz, ilkleriniz, sonuncularınız, yaşınız, kurunuz, hep bir araya toplanıp, onların her birisi dileklerinin ulaşabildiği kadar dilekte bulunsa, (hepsine de dileklerini versem) bu bile benim mülkümden bir şey eksiltmez. Ancak sizden birinizin denizin kıyısına varıp, oraya bir iğne daldırıp sonra çekmesi gibi olur. Çünkü ben Cevâd’ım (pek cömerdim), Mâcîd’im (şanı pek yüce olanım), benim bağışım bir sözdür, bir şeyi murad edersem, ona sadece ‘ol!’ derim ve o da oluverir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 30, /690
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Abdurrahman b. Ğanm el-Eşari (Abdurrahman b. Ğanm)
3. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
4. Musa b. Müseyyeb es-Sekafî (Musa b. Müseyyeb)
5. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
6. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ihsanı ve nimetleri
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47160, DM003020
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتِ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ مَوْلَى مَنْ لاَ مَوْلَى لَهُ ، وَالْخَالُ وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Müslim, ona Tâvus, ona da Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti. Allah ve Rasulü velisi olmayanın velisidir, dayı da mirasçısı olmayanın mirasçısı olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ferâiz 27, 4/1946
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Amr b. Müslim el-Yemani (Amr b. Müslim)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Yargı, miras Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46386, DM002799
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مَعْمَرٍ عَنْ أَبِى الْحُبَابِ : سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يَقُولُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ : أَيْنَ الْمُتَحَابُّونَ بِجَلاَلِى؟ الْيَوْمَ أُظِلُّهُمْ فِى ظِلِّى يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلِّى ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. el-Mübarek, ona Mâlik, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ma‘mer, ona Ebu’l-Hubâb Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah Kıyamet gününde: Benim celalim için birbirlerini sevenler nerede? Bugün ben onları gölgemden başka gölgenin olmadığı bir günde kendi gölgemin altında barındıracağım,” buyuracak.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 44, 3/1814
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
3. Ebu Tuvâle Abdullah b. Abdurrahman el-Ensarî (Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Hazm b. Zeyd)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Allah İnancı, Kıyamet günü insanlarla konuşur
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32443, İM004339
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْلَمُ آخِرَ أَهْلِ النَّارِ خُرُوجًا مِنْهَا وَآخِرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ دُخُولاً الْجَنَّةَ . رَجُلٌ يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ حَبْوًا فَيُقَالُ لَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ وَجَدْتُهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ سُبْحَانَهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَيَأْتِيهَا فَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهَا مَلأَى فَيَرْجِعُ فَيَقُولُ يَا رَبِّ إِنَّهَا مَلأَى . فَيَقُولُ اللَّهُ اذْهَبْ فَادْخُلِ الْجَنَّةَ . فَإِنَّ لَكَ مِثْلَ الدُّنْيَا وَعَشَرَةَ أَمْثَالِهَا - أَوْ إِنَّ لَكَ مِثْلَ عَشَرَةِ أَمْثَالِ الدُّنْيَا - فَيَقُولُ أَتَسْخَرُ بِى - أَوْ أَتَضْحَكُ بِى - وَأَنْتَ الْمَلِكُ » . قَالَ فَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ضَحِكَ حَتَّى بَدَتْ نَوَاجِذُهُ . فَكَانَ يُقَالُ هَذَا أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah b. Mesud’un şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz ben cehennemden en son çıkacak ve cennete en son girecek kişiyi biliyorum. Bu cehennemden emekleyerek çıkacak bir adamdır. Ona: Haydi git, cennete gir, denilecek. Cennete gelince, ona dopdolu olduğu izlenimi verilecek. Hemen geri dönüp: Rabbim ben onun dolmuş olduğunu gördüm, diyecek. Allah: Git ve cennete gir buyuracak. Adam cennete gelecek, yine ona cennet dolmuş gibi gelecek, bunun üzerine geri dönecek ve Rabbim, ben onun dolmuş olduğunu gördüm, diyecek. Şanı yüce Allah ona: Git ve cennete gir buyuracak. Yine cennete gelecek, cennet ona dolmuş gibi görünecek, geri dönerek, Rabbim o doludur, diyecek. Allah: Git ve cennete gir buyuracak. Sana dünya kadar ve onun on misli daha var –yahut da sana dünya gibi on misli daha verilecek- buyuracak. Adam: Sen el-Melik (her şeyin mutlak sahibi ve egemeni) olduğun halde benimle alay mı ediyorsun? –ya da bana mı gülüyor musun?- diyecek. (Abdullah b. Mesud) dedi ki: Yemin olsun, ben Rasulullah’ın (sav), küçük azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. İşte bu kişi cennetlikler arasında konumu en düşük kişidir, denilirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 39, /704
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abide b. Amr el-A'ver (Abide b. Amr)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, Kıyamet günü insanlarla konuşur
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47001, DM002859
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَزِيدَ أَبِى مَسْلَمَةَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَمَّا أَهْلُ النَّارِ الَّذِينَ هُمْ أَهْلُ النَّارِ فَإِنَّهُمْ لاَ يَمُوتُونَ فِى النَّارِ ، وَأَمَّا نَاسٌ مِنَ النَّاسِ فَإِنَّ النَّارَ تُصِيبُهُمْ عَلَى قَدْرِ ذُنُوبِهِمْ فَيَحْتَرِقُونَ فِيهَا حَتَّى إِذَا صَارُوا فَحْماً أُذِنَ فِى الشَّفَاعَةِ ، فَيَخْرُجُونَ مِنَ النَّارِ ضَبَائِرَ ضَبَائِرَ ، فَيُنْثَرُونَ عَلَى أَنْهَارِ الْجَنَّةِ فَيُقَالُ لأَهْلِ الْجَنَّةِ : يُفِيضُوا عَلَيْهِمْ مِنَ الْمَاءِ - قَالَ - فَيُفِيضُونَ عَلَيْهِمْ فَتَنْبُتُ لُحُومُهُمْ كَمَا تَنْبُتُ الْحِبَّةُ فِى حَمِيلِ السَّيْلِ ».
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Hâlid b. Abdullah, ona Saîd b. Yezid Ebu Mesleme, ona Ebu Nadra, ona da Ebu Saîd el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Asıl cehennem ehli olan cehennemlikler ateşte hiç ölmeyecektir. Bir takım insanlara ise ateş günahları kadar değecektir. Orada yanacaklar, nihayet kömür haline geleceklerinde şefaat için izin verilecek ve cehennem ateşinden dağınık kitleler halinde çıkacaklar. Cennet ırmakları üzerine saçılacaklar, cennetliklere, üzerlerine su dökmeleri söylenecek, onlar da üzerlerine su dökecekler, böylelikle etleri selin sürükledikleri arasında tanenin yetişmesi gibi meydana gelecek.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 96, 3/1858
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Mesleme Said b. Yezid et-Tahî (Said b. Yezid b. Mesleme)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Nehirleri
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272829, DM002871-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً مَنْ يَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ فَيُقَالُ لَهُ لَكَ ذَاكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ إِلاَّ أَنَّهُ يُلَقَّى سِوَى كَذَا وَكَذَا فَيُقَالُ لَهُ ذَاكَ لَكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ ». قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَيُقَالُ لَهُ : ذَاكَ وَعَشْرَةُ أَمْثَالِهَا ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Mu-hammed b. Amr, Ebu Seleme'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Gerçekten Cennet ehlinin yer bakımından en aşağıda olanı, Allah'tan bir istekte bulunup da kendisine; "bu ve bununla beraber bir misli senin (olsun!)" denilecek kimsedir. Şu var ki, ona; "şöyle şöyle iste" diye bildirilecek. (O da bunları isteyince) o zaman da ona; "bu ve bununla beraber bir misli senin (olsun)!" denilecek. " Ebu Saîd el-Hudri ise (bu hadisin rivayetinde) şöyle demiş: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştu: "O zaman da ona; "bu ve bununla beraber on misli senin (olsun)!" denilecek!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 106, 3/1869
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Cennet, Nimetleri