Öneri Formu
Hadis Id, No:
38874, MU001747
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا أَحَبَّ اللَّهُ الْعَبْدَ قَالَ لِجِبْرِيلَ قَدْ أَحْبَبْتُ فُلاَنًا فَأَحِبَّهُ . فَيُحِبُّهُ جِبْرِيلُ ثُمَّ يُنَادِى فِى أَهْلِ السَّمَاءِ إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَبَّ فُلاَنًا فَأَحِبُّوهُ . فَيُحِبُّهُ أَهْلُ السَّمَاءِ ثُمَّ يُوضَعُ لَهُ الْقَبُولُ فِى الأَرْضِ . وَإِذَا أَبْغَضَ اللَّهُ الْعَبْدَ . قَالَ مَالِكٌ لاَ أَحْسِبُهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِى الْبُغْضِ مِثْلَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah kulu severse Cebrail’e: Ben filanı sevdim, sen de onu sev, der. Bunun üzerine Cebrail de onu sever sonra da semadakiler arasında: Muhakkak Allah filan kulunu sevdi, siz de onu sevin, diye nida eder. Bunun üzerine semadakiler de onu sever, sonra yeryüzünde onun lehine kabul görmek (lütfu) indirilir. Allah bir kula da buğzetti mi – Mâlik dedi ki: Buğz hakkında da ancak bunun bir benzerini söylediğini zannediyorum.-
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Şe'ar 1747, 1/372
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın sevmesi ve sevginin tezahürü
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35451, MU000574
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ رَجُلٌ لَمْ يَعْمَلْ حَسَنَةً قَطُّ لأَهْلِهِ إِذَا مَاتَ فَحَرِّقُوهُ ثُمَّ اذْرُوا نِصْفَهُ فِى الْبَرِّ وَنِصْفَهُ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ اللَّهُ عَلَيْهِ لَيُعَذِّبَنَّهُ عَذَابًا لاَ يُعَذِّبُهُ أَحَدًا مِنَ الْعَالَمِينَ . فَلَمَّا مَاتَ الرَّجُلُ فَعَلُوا مَا أَمَرَهُمْ بِهِ فَأَمَرَ اللَّهُ الْبَرَّ فَجَمَعَ مَا فِيهِ وَأَمَرَ الْبَحْرَ فَجَمَعَ مَا فِيهِ ثُمَّ قَالَ لِمَ فَعَلْتَ هَذَا قَالَ مِنْ خَشْيَتِكَ يَا رَبِّ وَأَنْتَ أَعْلَمُ . قَالَ فَغَفَرَ لَهُ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hiçbir iyilik işlememiş bir adam, aile fertlerine, öldüğü takdirde kendisini yakmalarını, sonra da (küllerinin) yarısını karaya, öbür yarısını denize savurmalarını söyledi. Vallahi, eğer Allah’ın ona kudreti yetecek olursa, âlemlerden hiç kimsenin bilemeyeceği bir azap ile mutlaka kendisini azaplandıracaktır (diye ekledi). Adam ölünce, aile halkı kendilerine vermiş olduğu emri ona uyguladılar. Allah, karaya verdiği emir üzerine, kara içindekileri toplayıp bir araya getirdi, denize de verdiği emir üzerine, içinde olanları toplayıp bir araya getirdi. Sonra da: Neden bunu yaptın, dedi. Adam: Sen elbette daha iyi bilirsin, senden korktuğum için Rabbim, dedi. (Rasulullah): Allah da ona günahlarını bağışladı” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cenâiz 574, 1/80
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kulluk, Allah korkusu ve ondan dolayı ağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38873, MU001746
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَوْ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ يَوْمَ لاَ ظِلَّ إِلاَّ ظِلُّهُ إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ فِى عِبَادَةِ اللَّهِ وَرَجُلٌ قَلْبُهُ مُتَعَلِّقٌ بِالْمَسْجِدِ إِذَا خَرَجَ مِنْهُ حَتَّى يَعُودَ إِلَيْهِ وَرَجُلاَنِ تَحَابَّا فِى اللَّهِ اجْتَمَعَا عَلَى ذَلِكَ وَتَفَرَّقَا عَلَيْهِ وَرَجُلٌ ذَكَرَ اللَّهَ خَالِيًا فَفَاضَتْ عَيْنَاهُ وَرَجُلٌ دَعَتْهُ ذَاتُ حَسَبٍ وَجَمَالٍ فَقَالَ إِنِّى أَخَافُ اللَّهَ وَرَجُلٌ تَصَدَّقَ بِصَدَقَةٍ فَأَخْفَاهَا حَتَّى لاَ تَعْلَمَ شِمَالُهُ مَا تُنْفِقُ يَمِينُهُ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensarî, ona Hafs b. Âsım, ona Ebu Saîd el-Hudrî’nin ya da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Yüce Allah, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmayacağı bir günde, şu yedi kişiyi gölgesinde barındıracaktır. Adaletli bir yönetici, Allah’a ibadet ederek yetişmiş bir genç, mescitten çıkacak olursa tekrar oraya dönünceye kadar kalbi mescide bağlı bir adam, Allah için bir birini seven, bu uğurda bir araya gelen ve bunun için birbirinden ayrılan iki adam, tenhada (yalnız başına) iken Allah’ı anarak gözlerinden yaş boşalan bir adam ve makam sahibi güzel bir kadın kendisini davet etiği halde, ben Allah’tan korkarım diyen bir adam, bir de sol eli sağ elinin neyi infak ettiğini bilmeyecek kadar gizlice bir sadaka veren bir adam.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Şe'ar 1746, 1/372
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Hafs b. Asım el-Adevi (Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Haris Hubeyb b. Abdurrahman el-Ensari (Hubeyb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Hubeyb b. Yesaf)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, kıyamet günü çağrılacak ilk kimseler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46969, DM002827
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« جَعَلَ اللَّهُ الرَّحْمَةَ مِائَةَ جُزْءٍ فَأَمْسَكَ عِنْدَهُ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ ، وَأَنْزَلَ فِى الأَرْضِ جُزْءاً وَاحِداً ، فَمِنْ ذَلِكَ الْجُزْءِ يَتَرَاحَمُ الْخَلْقُ حَتَّى تَرْفَعَ الْفَرَسُ حَافِرَهَا عَنْ وَلَدِهَا خَشْيَةَ أَنْ تُصِيبَهُ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfî, ona Şuayb, ona ez-Zührî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bana Saîd b. el-Müseyyeb’in haber verdiğine göre Ebu Hureyre dedi ki: Nebi’yi (sav) şöyle buyururken dinledim: “Allah rahmeti yüz bölüm olarak yarattı, doksan dokuzunu kendi nezdinde alıkoydu, yere de sadece bir bölümünü indirdi. İşte bu bir bölüm sebebiyle atın, yavrusuna değer korkusuyla ayağını yavrusundan daha yukarıya kaldırmasına varıncaya kadar, yaratılmışlar birbirlerine merhamette bulunurlar.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 69, 3/1833
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19327, T003284
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ أَبُو عُثْمَانَ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنْ زَكَرِيَّا بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارِ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ( الَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ إِلاَّ اللَّمَمَ ) قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنْ تَغْفِرِ اللَّهُمَّ تَغْفِرْ جَمَّا وَأَىُّ عَبْدٍ لَكَ لاَ أَلَمَّا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ زَكَرِيَّا بْنِ إِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Osman Ebu Osman el-Basrî, ona Ebu Âsım, ona Zekeriyya b. İshak, ona Amr b. Dinâr, ona Atâ, ona da İbn Abbas: “O kimseler ki küçük kusurlardan başka, günahların büyüklerinden ve hayâsızlıklardan uzak dururlar (Necm, 53/32) buyruğunu okudu ve dedi ki: Nebi (sav) de: “Allah’ım, eğer mağfiret buyurursan çokça mağfiret edersin, hem senin günah işlemeye kalkışmamış hangi kulun var ki” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih garib bir hadistir. Bunu ancak Zekeriyya b. İshak’ın rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 53, 5/396
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Zekeriyya b. İshak el-Mekki (Zekeriyya b. İshak)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
6. Ahmed b. Osman en-Nevfeli (Ahmed b. Osman b. Abdünnur b. Abdullah b. Sinan)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32396, İM004292
Hadis:
حَدَّثَنَا جُبَارَةُ بْنُ الْمُغَلِّسِ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ سُلَيْمٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ هَذِهِ الأُمَّةَ مَرْحُومَةٌ عَذَابُهَا بِأَيْدِيهَا فَإِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ دُفِعَ إِلَى كُلِّ رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ رَجُلٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ فَيُقَالُ هَذَا فِدَاؤُكَ مِنَ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Cubâre b. el-Muğallis, ona Kesir b. Süleym, ona da Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz bu ümmet ilahi rahmete mazhar olmuştur. Bu ümmetin azabı kendi elleriyle (gerçekleşecek)dir. Kıyamet günü geleceğinde müslüman her bir adama müşriklerden bir adam verilir. Bu senin cehennem ateşinden kurtulmana sebep olan fidyendir, denilecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Kesir b. Süleym ed-Dabbi (Kesir b. Süleym)
3. Ebu Muhammed Cübare b. Muğallis el-Himmani (Cübare b. Muğallis)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ihsanı ve nimetleri
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30516, B007514
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ ابْنَ عُمَرَ كَيْفَ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى النَّجْوَى قَالَ « يَدْنُو أَحَدُكُمْ مِنْ رَبِّهِ حَتَّى يَضَعَ كَنَفَهُ عَلَيْهِ فَيَقُولُ أَعَمِلْتَ كَذَا وَكَذَا فَيَقُولُ نَعَمْ . وَيَقُولُ عَمِلْتَ كَذَا وَكَذَا فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُقَرِّرُهُ ، ثُمَّ يَقُولُ إِنِّى سَتَرْتُ عَلَيْكَ فِى الدُّنْيَا ، وَأَنَا أَغْفِرُهَا لَكَ الْيَوْمَ » . وَقَالَ آدَمُ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ حَدَّثَنَا صَفْوَانُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona Safvan b. Muhriz’in rivayet ettiğine göre bir adam İbn Ömer’e: Sen Rasulullah’ı (sav) (Rabbin kulu ile) gizlice konuşması hakkında ne söylediklerini işittin mi, dedi. O şu cevabı verdi: “Sizden herhangi bir kimse Rabbine o kadar yaklaşır ki sonunda Rabbi onun üzerine örtüsünü koyar. Ona: Şunu ve şunu biliyor musun? der. Kulu evet der. Şunu ve şunu biliyor musun? der. Kul, evet der. Böylelikle ona yaptıklarını itiraf ettirir, sonra da: Dünyada iken ben seni setrettim (bu hallerini gizledim), bu gün de onları (o işlerin günahlarını) sana bağışlıyorum” buyuracak.
Âdem de dedi ki: Bize Şeybân, ona Katâde, ona Safvan, ona İbn Ömer: Ben: Nebi’yi (sav) (şöyle buyururken) dinledim, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 36, 2/771
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Safvan b. Muhriz el-Mazini (Safvan b. Muhriz b. Ziyad)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46353, DM002766
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ سَلْمِ بْنِ قُتَيْبَةَ عَنْ سُهَيْلٍ الْقُطَعِىِّ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- : أَنَّهُ قَرَأَ {هو أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ} قَالَ :« قَالَ رَبُّكُمْ : أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى ، فَمَنِ اتَّقَانِى فَأَنَا أَهْلٌ أَنْ أَغْفِرَ لَهُ ».
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. el-Mübarek, ona Selm b. Kuteybe, ona Süheyl el-Kutaî, ona Sabit, ona da Enes’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav): “İşte O kendisinden korkulmaya layık olandır, bağışlamak da ona yaraşır” (el-Müddessir, 74/56) ayetini okudu ve: “Rabbiniz: Ben kendisinden korkulmaya layık olanım, benden korkan kimseleri de bağışlamak bana yaraşır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 2766, 3/1791
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Süheyl b. Ebu Hazm el-Kuta'i (Süheyl b. Mihran)
4. Ebu Kuteybe Selm b. Kuteybe (Selm b. Kuteybe)
5. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47012, DM002870
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَقُولُ اللَّهُ : أَعْدَدْتُ لِعِبَادِى الصَّالِحِينَ مَا لاَ عَيْنٌ رَأَتْ ، وَلاَ أُذُنٌ سَمِعَتْ ، وَلاَ خَطَرَ عَلَى قَلْبِ بَشَرٍ ، وَاقْرَءُوا إِنْ شِئْتُمْ {فَلاَ تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِىَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ}».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle buyurduğunu rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah buyuruyor ki: Salih kullarıma hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hatırından geçmemiş (nimetler) hazırladım. Dilerseniz: “Onlara, o işlediklerine mükâfat olmak üzere gözleri aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bilmez” (Secde, 32/17) buyruğunu okuyunuz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 105, 3/1868
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet, Nimetleri
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47013, DM002871
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلاً مَنْ يَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ فَيُقَالُ لَهُ لَكَ ذَاكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ إِلاَّ أَنَّهُ يُلَقَّى سِوَى كَذَا وَكَذَا فَيُقَالُ لَهُ ذَاكَ لَكَ وَمِثْلُهُ مَعَهُ ». قَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- : « فَيُقَالُ لَهُ : ذَاكَ وَعَشْرَةُ أَمْثَالِهَا ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hârun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Konumu itibariyle cennet ehlinin en alt mertebesinde olanları, Allah’tan temennide bulunması üzerine, kendisine: O temenni edip dilediğin ile birlikte onun bir misli daha senindir, denilecek kimsedir. Ancak o kimseye: Şunları ve şunları da iste diye telkin edilir, sonra da ona: Bu ve onunla birlikte bir misli daha senindir, denilir.”
Ebu Saîd el-Hudrî dedi ki: Rasulullah (sav): “O ve on misli daha senindir, denilir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 106, 3/1869
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Cennet, Nimetleri