241 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Kureyb, ona Ebu Muâviye, ona A'meş ona Ma'rûr b. Süveyd ona Ebu Zer bu isnad ile hadisin benzerini nakletmiştir ki Allah Rasülü (sav) şöyle buyurdu: "Allah azze ve celle şöyle buyurur: Kim bir iyilikle (huzuruma) gelirse, ona on misli ve daha fazlası verilecektir. Kim (huzuruma)bir kötülükle gelirse, onun da cezası ya onun misli bir kötülüktür yahut da ben onu bağışlarım. Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşana ben bir kulaç yaklaşırım, bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma çıkanı ben onun kadar mağfiret (bağışlanma) ile karışlarım." Şu kadar var ki, o (A'meş) naklettiği bu rivayetinde; "ona on misli yahut daha fazlası verilecektir" demiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona A'meş, ona Ma‘rûr b. Süveyd, ona da Ebu Zer (ra) Allah Rasülü'nün (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Allah (ac) şöyle buyurmaktadır: Kim bir iyilik yapmış olarak (huzuruma) gelirse, ona on misli hatta daha fazlası vardır. Kim de bir kötülük işlemiş olarak gelirse, ya o işlediği kötülüğün karşılığını alır yahut onu bağışlarım. Kim bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım, bana bir arşın yaklaşana ben bir kulaç yaklaşırım, bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma geleni, ben onun misli mağfiretle karşılarım." [İbrahim dedi ki: Bize bu hadisi Hasan b. Bişr, ona da Veki' rivayet etmiştir.]
Bize Hişam b. Ammar, ona İbrahim b. A’yen, ona İsmail b. Yahya eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Ömer b. Hafs, ona da Nafi, (Abdullah) İbn Ömer şöyle demiştir: "Savaşlarının birisinde Rasululah (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Hz. Peygamber (sav) bir topluluğa rastladı ve 'Sizler kimsiniz?' diye sordu. Onlar da 'Biz Müslümanız' dediler. Bir kadın da tandırına yakacak atmakla meşguldü ve beraberinde bir oğlu vardı. Tandır iyice kızınca, kadın çocuğunu uzaklaştırdı. Sonra Peygamber’in (sav) yanına geldi ve 'Sen Allah'ın Resulü (mü)sün?' dedi. O da 'Evet' cevabını verdi. Bunun üzerine kadın 'Babam, anam sana feda olsun! Allah merhametli olanların en merhametlisi değil midir?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Evet' cevabını verdi. Kadın 'Allah, kullarına, annenin çocuğuna şefkatinden daha merhametli değil midir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Evet' buyurdu. Kadın 'Anne çocuğunu ateşe kesinlikle atmaz' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ağlayarak başını eğip uzun zaman yere baktı. Sonra başını kadına doğru kaldırarak şöyle buyurdu: Şüphesiz Allah, O'na itaat etmeye tenezzül etmeyen ve 'lâ ilâhe illallah' demekten kaçınan, inat ve haddi aşmakta ileri giden azgın kulundan başkasına azap etmeyecektir."