243 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yahya Zühli, ona Yakub b. İbrahim, ona İbrahim b. Sa'd, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona Atâ Mevla Ümmü Subeyye, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ümmetim güç [geleceği endişesi] olmasaydı, onlara, her namazda misvak kullanmayı emreder ve, yatsı namazını gecenin üçte birine kadar ertelerdim. Çünkü gecenin ilk üçte biri geçince Allah dünya semâsına, iner ve tan yeri ağarıncaya kadar orada kalmaya devam eder. [Bu esnada] biri şöyle seslenir: 'yok mu isteyen, (ona isteği) verilsin! Yok mu dua eden, ona icabet edilsin! yok mu şifa dileyen bir hasta, ona şifa verilsin! yok mu bağışlanma dileyen günahkar, bağışlansın'."
Bize Ebu'r-Rebî' ez-Zehrânî, ona İsmail b. Cafer, el-Alâ'dan, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir."
Bize Amr b. Asım, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım, ona da Ebu Salih, Ebu Hureyre'nin şöyle aktardığını rivayet etmiştir: “Nebi (sav) 'Falanca kişi nerede?' diye sorduğunda, orada bulunanlardan biri 'O, şöyle şöyle bir kimsedir' diyerek onun aleyhinde bir şeyler söylemeye kalktı. Bunun üzerine Nebi (sav) 'O, Bedir’e katılmamış mıydı?' diye sordu. Oradakiler 'Evet, katılmıştı' deyince, Allah Rasulü (sav) 'Belki de Allah, Bedir’e katılanlara bakarak 'Dilediğinizi yapın, ben sizi bağışladım' demiş olabilir (diyerek öyle söyleyen kimseyi uyardı).”