21 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Ma'mer, ona Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr, ona Ebu Amr es-Sedusi el-Medînî, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Amre, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: Habibe bt. Sehl, Sabit b. Kays b. Şemmâs'ın nikâhlı eşi idi. Bir gün Sâbit onu dövmüş ve bir tarafını kırmış. Habibe sabah namazından sonra Hz. Peygamber'e gelip, kocasını şikâyet etti. Hz. Peygamber Sabit'i çağırttı ve kendisine, "ona verdiğin mehrin bir kısmını al ve ondan ayrıl!" dedi. Sabit; bu uygun olur mu Ey Allah’ın Rasulü? diye sorunca, Hz. Peygamber; "Evet, olur" buyurdu. Buna karşılık Sabit; Ben ona mehir olarak iki bahçe vermiştim, şu anda onlar onun elindedir dedi. Hz. Peygamber de "onları al ve kendisinden ayrıl!" buyurdu. Sabit de öyle yaptı.
Açıklama: Buradaki metinde "Bir tarafını kırdı" anlamına gelen cümlede "ba'dehâ" kelimesi zikredilmektedir. Ancak Ebû Davud'un matbu nüshasında bu kelime "nuğdehâ" şeklindedir. Nuğd lafzı, kürek kemiğinin başındaki kıkırdak anlamına gelir. Bu iki lafzın yazılışı aynıdır, sadece harflerin noktaları farklıdır. Nesaî'nin rivayetinde de "kolunu kırdı" şeklinde geçmektedir.
Bize Muhammed b. Abdurrahim el-Bezzâz, ona Ali b. Bahr el-Kattan, ona Hişam b. Yusuf, ona Mamer, ona Amr b. Müslim, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) rivayet etmiştir: "Sabit b. Kays'ın karısı, hulu' yoluyla kocasından boşanmıştı, Hz. Peygamber (şav) onun iddetini bir hayz süresi olarak tayin etti." [Ebû Davud dedi ki: Abdurrezzak da bu hadisi Ma'mer, Amr b. Müslim ve İkrime senediyle Hz. Peygamber'den (sav) mürsel olarak rivayet etmiştir.]
Açıklama: Hulu’ kelimesi sözlükte soymak, soyunmak, çekip çıkarmak anlamlarına gelir. Terim olarak karşılığı ise, “kadının bir bedel karşılığında evlilik bağından kurtulması” demektir. Hulu’ konusunda karşılıklı anlaşmaya da muhâlaa denir. Kur'ân-ı Kerîm'de muhalaa yoluyla boşanmanın caiz olduğu zikredilmektedir (Bakara, 229). Kadın, kocasından aldığı mehri kendisine iade etmek suretiyle boşanmak isteyebilir.