277 Kayıt Bulundu.
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Zübeyr el-Mekkî, ona Ebu Tufeyl Amir b. Vasile, ona da Muaz b. Cebel (ra) haber vermiştir: "Rasulullah'la (sav) birlikte Tebük gazâsına çıkmışlardı. Hz. Peygamber öğle ile ikindiyi, akşam ile de yatsıyı cem ediyordu. Bir gün namazı geciktirmiş, sonra çıkıp öğle ile ikindiyi birlikte kılmıştı. Sonra çadırına girmiş, sonra tekrar çıkıp akşam ile yatsıyı cem’ ederek kılmıştı."
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa, ona da İbn Cabir (önceki) hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiştir. [Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisi bir de Abdullah b. el-Alâ, Nafi'den rivayet etmiştir. Nafi' demiştir ki; Gurubun kızıllığı kaybolmak üzere iken (devesinden) indi ve ikisini (akşamla yatsıyı) birleştirerek kıldı.]
Bize Ahmed b. Salih, ona Yahya b. Muhammed el-Câri, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Malik, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir (ra); "Rasulullah (sav) Mekke'de iken güneş battı, (akşam ile yatsı) namazlarını Serif mevkiinde birleştirerek kıldı, dedi."
Bize Ahmed b. Hanbel'in komşusu Muhammed b. Hişam, ona Cafer b. Avn, ona da Hişam b. Sa'd şöyle dedi: "İkisinin, yani Mekke ile Serif arasındaki mesafe on mildir."
Bize Abdulmelik b. Şuayb, ona İbn Vehb, ona el-Leys rivayet etmiş, ona da Rabî'a şöyle yazmış: Bana Abdullah b. Dinar şöyle anlattı: "Ben Abdullah b. Ömer'le birlikte yolculuk yaparken güneş battı, ama biz yola devam ettik. Akşam olduğunu görünce, namaz zamanı geldi dedik. O yine yola devam etti. Nihayet gurubun kızıllığı kaybolup yıldızlar akmaya başlayınca hayvanından indi ve iki namazı birden kıldı. Sonra ben, Rasulullah'ın (sav) acele yola çıktığı zaman namazı şu benim kıldığım gibi kıldığını gördüm dedi. İbn Abbas, Rasulullah (sav) bu iki namazı gece girdikten sonra birleştirdi demek istiyordu." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Asım b. Muhammed, kardeşi (Ömer) vasıtasıyla Salim'den rivayet etmiştir. İbn Ebu Necîh de bu hadisi İsmail b. Abdurrahman b. Züeyb'den; İbn Ömer bu iki namazı akşamın kızıllığı kaybolduktan sonra birleştirdi, şeklinde rivayet etti.]
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Cabir b. İsmail, ona da Ukayl (önceki) hadisi aynı senedle rivayet etmiş ve demiştir ki: "Akşamı da geciktirir ve şafak kaybolunca yatsıyla birleştirerek kılardı."
Bize Kuteybe b. Said, ona el-Leys, ona Yazîd b. Ebu Habib, ona Ebu Tufeyl Amir b. Vasile, ona da Muaz b. Cebel (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Tebük gazvesinde iken güneş batıya kaymadan önce yola çıkarsa, öğleyi ikindiye kadar erteler, ikindi namazıyla birlikte kılardı. Eğer güneş batıya kaydıktan sonra yola çıkarsa ikindiyi öne alarak öğle namazıyla birlikte kılar, sonar yola düşerdi. Eğer akşamdan önce yola çıkacak olursa akşamı tehir eder yatsıyla beraber kılardı. Eğer akşam olduktan sonra yola çıkmak isterse yatsıyı (vaktinden) öne alarak akşamla birlikte kılardı." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Kuteybe'den başka hiçbir kimse rivayet etmedi.]