Öneri Formu
Hadis Id, No:
10605, B001614
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، ذَكَرْتُ لِعُرْوَةَ ، قَالَ فَأَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - أَنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ حِينَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ تَوَضَّأَ ، ثُمَّ طَافَ ، ثُمَّ لَمْ تَكُنْ عُمْرَةً ، ثُمَّ حَجَّ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ - رضى الله عنهما - مِثْلَهُ ، ثُمَّ حَجَجْتُ مَعَ أَبِى الزُّبَيْرِ - رضى الله عنه - فَأَوَّلُ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ ، ثُمَّ رَأَيْتُ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارَ يَفْعَلُونَهُ ، وَقَدْ أَخْبَرَتْنِى أُمِّى أَنَّهَا أَهَلَّتْ هِىَ وَأُخْتُهَا وَالزُّبَيْرُ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ بِعُمْرَةٍ ، فَلَمَّا مَسَحُوا الرُّكْنَ حَلُّوا .
Tercemesi:
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona da Muhammed b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir:
Urve'ye, hacca niyet ederek Mekke dışından gelen ve Kâbe'yi tavaf eden kişinin ihramdan çıkmış olup olmayacağı meselesini sordum. Şöyle dedi:
"Bana Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Mekke'ye geldiği vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı ilk şey, abdest alması olmuştur. Sonra Kâbe'yi tavaf etmiştir. Bu tavaf ve sa'yi, (tamamlanmış) bir umre gibi de olmamıştır. [Yani beraberinde hedy kurbanı getirdiği için tavaf ve sa'yin ardından ihramdan çıkmamıştır.] Bilahare Ebu Bekir ve Ömer de (r. anhümâ), onun (sav) gibi hareket etmişlerdir. Daha sonra babam Zübeyr (ra) ile birlikte hac ibadetini eda ettim. Onun da ilk yaptığı şey, tavaf olmuştur. Ayrıca muhacir ve ensarı da böyle yaparlarken gördüm. Annem (Esma bt. Ebu Bekir) bana; kendisi, kız kardeşi (Hz. Âişe), Zübeyr, falan ve falanın telbiye getirip umre için ihrama girdiklerini ve Hacerülesved'e el sürünce [beraberlerinde hedy kurbanı getirmedikleri için sa'yden sonra] ihramdan çıktıklarını söyledi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 63, 1/509
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Hz. Peygamber, veda haccı
İstilam, hacer-i esvedi öpmek veya el sürmek
KTB, HAC, UMRE
Sahabe, anlayış farklılıkları
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10682, B001666
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ سُئِلَ أُسَامَةُ وَأَنَا جَالِسٌ كَيْفَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَسِيرُ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ حِينَ دَفَعَ قَالَ كَانَ يَسِيرُ الْعَنَقَ ، فَإِذَا وَجَدَ فَجْوَةً نَصَّ . قَالَ هِشَامٌ وَالنَّصُّ فَوْقَ الْعَنَقِ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ فَجْوَةٌ مُتَّسَعٌ ، وَالْجَمِيعُ فَجَوَاتٌ وَفِجَاءٌ ، وَكَذَلِكَ رَكْوَةٌ وَرِكَاءٌ . مَنَاصٌ لَيْسَ حِينَ فِرَارٍ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle rivayet etmiştir: "Benim de oturduğum bir yerde Üsâme’ye: Rasulullah (sav) Veda haccında Arafat’tan ayrıldığında nasıl yol alıyordu diye soruldu. O şöyle dedi: Allah Rasulü anek denilen orta bir yürüyüş ile yol alıyordu. Şâyet geniş bir alan bulursa bu sefer nass denilen hızlı yürüyüşe geçerdi."
Hişâm dedi ki: “Nass” denilen yürüyüş şekli “anek” denilen yürüyüşten daha hızlıdır. Ebu Abdullah (Buhari) dedi ki: “Fecve” genişlik demektir. Çoğulu da “Fecevât” ile “Ficâ” diye gelir. Nitekim “Rekve” (küçük kırba) kelimesinin de çoğulu “Rikâ’” diye gelir. “Menâs” ise kaçış kurtuluş zamanı demektir. (Sâd, 38/3. âyetteki): “Lâte hîne menâs” de kaçacak zaman yoktur, zaman kaçış zamanı değildir anlamındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 92, 1/519
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Mina
Hac, sünnetleri
Hz. Peygamber, veda haccı
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سُوَيْدٍ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ أَبِى عَمْرٍو مَوْلَى الْمُطَّلِبِ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ مَوْلَى وَالِبَةَ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنِى ابْنُ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ دَفَعَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ عَرَفَةَ فَسَمِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَرَاءَهُ زَجْرًا شَدِيدًا وَضَرْبًا وَصَوْتًا لِلإِبِلِ فَأَشَارَ بِسَوْطِهِ إِلَيْهِمْ وَقَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ عَلَيْكُمْ بِالسَّكِينَةِ ، فَإِنَّ الْبِرَّ لَيْسَ بِالإِيضَاعِ » . أَوْضَعُوا أَسْرَعُوا . خِلاَلَكُمْ مِنَ التَّخَلُّلِ بَيْنَكُمْ ، وَفَجَّرْنَا خِلاَلَهُمَا . بَيْنَهُمَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10687, B001671
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سُوَيْدٍ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ أَبِى عَمْرٍو مَوْلَى الْمُطَّلِبِ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ مَوْلَى وَالِبَةَ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنِى ابْنُ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ دَفَعَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ عَرَفَةَ فَسَمِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَرَاءَهُ زَجْرًا شَدِيدًا وَضَرْبًا وَصَوْتًا لِلإِبِلِ فَأَشَارَ بِسَوْطِهِ إِلَيْهِمْ وَقَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ عَلَيْكُمْ بِالسَّكِينَةِ ، فَإِنَّ الْبِرَّ لَيْسَ بِالإِيضَاعِ » . أَوْضَعُوا أَسْرَعُوا . خِلاَلَكُمْ مِنَ التَّخَلُّلِ بَيْنَكُمْ ، وَفَجَّرْنَا خِلاَلَهُمَا . بَيْنَهُمَا .
Tercemesi:
Bize Said b. Ebu Meryem, ona İbrahim b. Süveyd, ona Muttalib’in azatlısı Amr b. Ebu Amr, ona Vâlibe’nin azatlısı Said b. Cübeyr el-Kûfî, ona da İbn Abbas’ın (r.anhumâ) rivâyetine göre o, Arefe gününde Nebi (sav) ile Arafat’tan ayrıldı. Nebi (sav) arka taraflarında develerin hızlıca sürülmek maksadı ile onlara vurulduğunu ve bağırıp çağırış seslerini işitince onlara kamçısıyla işaret ederek: "Ey insanlar! Yavaş olun, acele etmeyin. Çünkü birr (denilen iyilik) hızlı sürmekle elde edilecek bir iş değildir" buyurdu.
"Evdaû" hızlıca sürdüler demektir. "Hilâlekum" (Tevbe, 9/47) aranıza girmek, sızmak demektir. "Feccarnâ hilâlehumâ: İkisinin arasında (bir ırmak) fışkırttık" (Kehf, 18/33) demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 94, 1/520
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
4. İbrahim b. Süveyd el-Medenî (İbrahim b. Süveyd b. Hayyân)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, sünnetleri
Hz. Peygamber, veda haccı
Kavramlar, sekinet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
202163, B001615
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، ذَكَرْتُ لِعُرْوَةَ ، قَالَ فَأَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - أَنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ حِينَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ تَوَضَّأَ ، ثُمَّ طَافَ ، ثُمَّ لَمْ تَكُنْ عُمْرَةً ، ثُمَّ حَجَّ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ - رضى الله عنهما - مِثْلَهُ ، ثُمَّ حَجَجْتُ مَعَ أَبِى الزُّبَيْرِ - رضى الله عنه - فَأَوَّلُ شَىْءٍ بَدَأَ بِهِ الطَّوَافُ ، ثُمَّ رَأَيْتُ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارَ يَفْعَلُونَهُ ، وَقَدْ أَخْبَرَتْنِى أُمِّى أَنَّهَا أَهَلَّتْ هِىَ وَأُخْتُهَا وَالزُّبَيْرُ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ بِعُمْرَةٍ ، فَلَمَّا مَسَحُوا الرُّكْنَ حَلُّوا .
Tercemesi:
Bize Esbağ, ona İbn Vehb, ona Amr, ona da Muhammed b. Abdurrahman rivayet etmiştir:
Urve'ye, hacca niyet ederek Mekke dışından gelen ve Kâbe'yi tavaf eden kişinin ihramdan çıkmış olup olmayacağı meselesini sordum. Şöyle dedi:
"Bana Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Mekke'ye geldiği vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı ilk şey, abdest alması olmuştur. Sonra Kâbe'yi tavaf etmiştir. Bu tavaf ve sa'yi, (tamamlanmış) bir umre gibi de olmamıştır. [Yani beraberinde hedy kurbanı getirdiği için tavaf ve sa'yin ardından ihramdan çıkmamıştır.] Bilahare Ebu Bekir ve Ömer de (r. anhümâ), onun (sav) gibi hac etmişlerdir. Daha sonra babam Zübeyr (ra) ile birlikte hac ibadetini eda ettim. Onun da ilk yaptığı şey, tavaf olmuştur. Ayrıca muhacir ve ensarı da böyle yaparlarken gördüm. Annem (Esma bt. Ebu Bekir) bana; kendisi, kız kardeşi (Hz. Âişe), Zübeyr, falan ve falanın telbiye getirip umre için ihrama girdiklerini ve Hacerülesved'in bulunduğu köşeye el sürünce [beraberlerinde hedy kurbanı getirmedikleri için sa'yden sonra] ihramdan çıktıklarını söyledi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 63, /509
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Hac, Tavaf, Kabe'yi tavaf etmek
Hz. Peygamber, veda haccı
İstilam, hacer-i esvedi öpmek veya el sürmek
KTB, HAC, UMRE
Sahabe, anlayış farklılıkları
Umre, esnasında uyulacak kurallar
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ ، فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لَمْ يَحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10289, B001562
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ ، فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لَمْ يَحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Ebu Mâlik, ona Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel, ona Urve b. Zübeyr, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir:
"Veda haccı senesinde Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Kimimiz umre niyetiyle ihrama girdi, kimimiz hem hac, hem umre niyetiyle ihrama girdi, kimimiz yalnızca hac niyetiyle ihrama girdi. Rasulullah (sav) hac niyetiyle ihrama girdi. Yalnız hac niyetiyle yahut da bir arada hac ve umre niyetiyle ihrama girenler nahr (kurban bayramı birinci ) günü gelinceye kadar ihramdan çıkmadılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/500
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hz. Peygamber, veda haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10598, B001607
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَيَحْيَى بْنُ سُلَيْمَانَ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ طَافَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ عَلَى بَعِيرٍ ، يَسْتَلِمُ الرُّكْنَ بِمِحْجَنٍ . تَابَعَهُ الدَّرَاوَرْدِىُّ عَنِ ابْنِ أَخِى الزُّهْرِىِّ عَنْ عَمِّهِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih ve Yahya b. Süleyman, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Hacerülesved'in bulunduğu köşeyi bir âsâ ile selamlayarak bir deve üzerinde tavaf etmiştir."
(Abdülaziz b. Muhammed) ed-Derâverdî, ona (İbn Şihab) ez-Zührî'nin kardeşinin oğlu, ona da amcası (İbn Şihab ez-Zührî) (mutabaat yoluyla) bu rivayet ile aynı içerikte başka bir rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 58, 1/508
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Yahya b. Süleyman el-Cûfî (Yahya b. Süleyman b. Said)
Konular:
Hac, Tavaf, Sa'y, hayvan / binek üzerinde
Hz. Peygamber, veda haccı
İstilam, hacer-i esvedi öpmek veya el sürmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10641, B001638
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ، ثُمَّ قَالَ « مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا » . فَقَدِمْتُ مَكَّةَ ، وَأَنَا حَائِضٌ ، فَلَمَّا قَضَيْنَا حَجَّنَا أَرْسَلَنِى مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرْتُ ، فَقَالَ صلى الله عليه وسلم « هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ » . فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ ، ثُمَّ حَلُّوا ، ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ ، بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى ، وَأَمَّا الَّذِينَ جَمَعُوا بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Veda haccında Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Bir umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdik, sonra: “Beraberinde kurbanlık bulunan kimseler hac ve umre niyetiyle ihrama girsinler. Sonra da her ikisinin de ihramından çıkacağı vakte kadar ihramdan çıkmasınlar” buyurdu. Ben ay hali olduğum halde Mekke’ye vardım. Haccımızı tamamladıktan sonra beni, kardeşim Abdurrahman ile birlikte Ten’im’e gönderdi ve hac yaptım. Rasulullah (sav) da: “İşte bu, senin (yapmayı niyet ettiğin önceki) umrenin yerinedir” buyurdu. Umre yapmak niyetiyle ihrama girmiş olanlar tavaf (ve sa’y) yaptıktan sonra ihramdan çıktılar. Daha sonra Mina’dan dönüşlerinden sonra da bir tavaf yaptılar. Hac ile umreyi birlikte niyet edenler (hacc-ı kıran yapanlar) ise bir tek tavaf yaptılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 77, 1/513
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hz. Peygamber, veda haccı
Umre
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ . قَالَ وَقَالَ لِى خَلِيفَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ ، وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ هَدْىٌ ، غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَقَدِمَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ ، وَمَعَهُ هَدْىٌ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً ، وَيَطُوفُوا ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا ، إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ ، فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى ، وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ ، فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ » . وَحَاضَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَنَسَكَتِ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لَمْ تَطُفْ بِالْبَيْتِ ، فَلَمَّا طَهُرَتْ طَافَتْ بِالْبَيْتِ . قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَنْطَلِقُونَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَأَنْطَلِقُ بِحَجٍّ فَأَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَخْرُجَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ بَعْدَ الْحَجِّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10667, B001651
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ . قَالَ وَقَالَ لِى خَلِيفَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ ، وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ هَدْىٌ ، غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَقَدِمَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ ، وَمَعَهُ هَدْىٌ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً ، وَيَطُوفُوا ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا ، إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ ، فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى ، وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ ، فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ » . وَحَاضَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَنَسَكَتِ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لَمْ تَطُفْ بِالْبَيْتِ ، فَلَمَّا طَهُرَتْ طَافَتْ بِالْبَيْتِ . قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَنْطَلِقُونَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَأَنْطَلِقُ بِحَجٍّ فَأَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَخْرُجَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ بَعْدَ الْحَجِّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhab; (T) Bana Halife, ona Abdülvehhab, ona Habib el-Muallim, ona Ata, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etti:
"Nebi’nin (sav) kendisi de, ashabı da hac niyetiyle ihrama girdi. Aralarından Nebi’nin (sav) ve Talha’nın dışında beraberinde kurbanlık bulunan kimse yoktu. Ali de beraberinde kurbanlık ile birlikte Yemen’den geldi ve: Nebi (sav) hangi niyetle ihrama girdiyse ben de o niyetle ihrama girdim, dedi. Nebi (sav) ashabına –beraberinde kurbanlık bulunanlar dışında- niyetlerini umre niyetine çevirmelerini, tavaf etmelerini, sonra da saçlarını kısaltıp ihramdan çıkmalarını emretti. Bu sefer onlar: Herhangi birimizin erkeklik organından (meni) damlamakta iken Mina’ya mı gideceğiz? dediler. Bu söylenenler Nebi’ye (sav) ulaşınca: “Geride bıraktığım bu işimin aynısı ile gelecekte karşılaşacak olursam ben hediyelik kurbanlık getirmem. Beraberimde kurbanlık da bulunmasaydı, şüphesiz ihramdan çıkardım” buyurdu. (Bu sırada) Âişe (r.anhâ) ay hali oldu. Beyt’i tavaf etmenin dışında hac işlerinin hepsini yerine getirdi. Ay halinden temizlendikten sonra Beyt’i tavaf etti. Ey Allah’ın Rasulü, sizler bir hac ve bir umre yapmış olarak gideceksiniz, ben ise sadece bir hac yapmış olarak döneceğim deyince, Allah Rasulü Abdurrahman b. Ebu Bekir’e Âişe ile beraber Ten’im’e çıkıp gitmelerini emretti. Böylece o da hacdan sonra bir umre yapmış oldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 81, 1/516
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Habib b. Zaide el-Muallim (Habib b. Zaide)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, sünnetleri
Hz. Peygamber, veda haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38251, HM002648
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُئِلَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَذْبَحَ قَالَ فَأَوْمَأَ بِيَدِهِ وَقَالَ لَا حَرَجَ وَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ ذَبَحْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِيَ قَالَ فَأَوْمَأَ بِيَدِهِ وَقَالَ لَا حَرَجَ قَالَ فَمَا سُئِلَ يَوْمَئِذٍ عَنْ شَيْءٍ مِنْ التَّقْدِيمِ وَالتَّأْخِيرِ إِلَّا أَوْمَأَ بِيَدِهِ وَقَالَ لَا حَرَجَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2648, 1/749
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hz. Peygamber, ibadetlerde kolaylığı tercihi
Hz. Peygamber, veda haccı
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek