400 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Nebî'ye (sav) hacc yaparken soru soruldu. Birisi, “taş atmadan önce kurban kestim” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi. Bir başkası, “kurban kesmeden önce tıraş oldum” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. İyaz, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah, umreye gittiği zaman Zülhuleyfe’de konaklardı. Veda haccı sırasında da burada konaklamıştı. Bugün Zülhuleyfe’deki mescidin bulunduğu yerde bulunan bir Arabistan kirazı ağacının altında dururdu. Yine bu yoldan bir gazveden, hacdan ya da umreden dönerken vadinin iç kısmında konaklardı. Vadiden çıkınca vadinin doğu kıyısındaki uç taraflarında yer alan Bathâ’da devesini çökertir, sabah oluncaya kadar, gecenin son kısmını burada geçirirdi. Burası taş caminin bulunduğu yerin yakınları değildir. Üzerinde mescit bulunan kum tepesinde de değildir. Abdullah, içinde kum yığınlarının bulunduğu vadinin iç tarafında namaz kılardı. Aynı şekilde Rasulullah (sav) da orada namaz kılardı. Sonra sel, Bathâ’daki kumları sürükleyip buraya getirdi, nihayet Abdullah’ın namaz kıldığı yerin üzerini kapattı.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Adem, ona Züheyr, ona da Ebu İshak, Zeyd b. Erkam'dan naklen şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), on dokuz gazâ yapmış ve hicret ettikten sonra Vedâ Haccı dışında bir hac yapmamıştır.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Amr b. Osman, ona da Usame b. Zeyd şöyle demiştir: Ben, hac (yolculuğu) esnasında Hz. Peygamber'e “ey Allah'ın Rasulü, yarın nerede konaklayacaksın?” diye sordum. Hz. Peygamber (sav) "Akîl bize ev mi bıraktı ki" buyurdu. Ardından "biz yarın Kureyş'in küfür üzere antlaşma yaptığı Kinâne oğullarında vadisinde, yani Muhassab vadisinde konaklayacağız" buyurdu. Burası Hâşim oğulları ile alışveriş yapmamak ve onları barındırmamak üzere, Kinâne oğulları ile Kureyş'in antlaşma yaptıkları yerdi. Zührî der ki: Hayf, vadi demektir.
Rasulullah (sav) "Allah bu ayınızı, bu beldenizi, bu gününüzü haram kıldığı gibi sizlere canlarınızı, mallarınızı da haram kılmıştır. size tebliğ ettim mi?" buyurdu. Oradakiler “evet” dediler. Hz. Peygamber (sav) üç defa "şahit ol Allah'ım" dedi, sonra "iyi düşünüp aklınızı başınıza toplayın ve benden sonra birbirinizin boynunu vurarak kâfirlere dönüşmeyin, yoksa yazıklar olsun size" yahut "eyvahlar olsun size" buyurdu.
Bize Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle demiştir: Peygamber (sav) on dokuz defa gaza yaptı. Medine'ye hicret ettikten sonra da bir kere hac yaptı, o da Veda Haccı. Bundan sonra hac yapmadı. Ebu İshak der ki: Peygamber (sav) Mekke döneminde de bir hac yaptı.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ali b. Müdrik, ona Ebu Zur'a b. Amr b. Cerîr, ona da Cerîr şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Veda Haccı'nda Cerîr'e hitaben "insanları sustur" demiş sonra da "benden sonra, birbirinizin boynunu vuran kâfirlere dönüşmeyiniz" buyurmuştur.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyir) şöyle demiştir: Ben de yanında iken Usame'ye Hz. Peygamber'in (sav) Veda Haccındaki nasıl yürüdüğü soruldu, o da “Peygamber'in (sav) yürüyüşü ne çok hızlı ne de çok yavaştı, geniş bir alan bulduğu zamanda hızlanırdı” cevabını verdi.