Giriş

Bize Hasan el-Hulvânî, ona Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdurrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbrahim b. Meysera, Tavus'un şöyle anlattığını rivayet etti: İbn Abbas, "Hz. Peygamber'in (sav) cuma günü gusül abdesti almak ile ilgili hadisinden bahsetti. Tâvûs, İbn Abbas'a Rasulullah (sav) (cuma günü) evinde güzel koku veya yağ varsa ondan da sürünür müydü diye sordu. İbn Abbas, onu bilmiyorum!" diyerek cevap verdi.


    Öneri Formu
1564 M001961 Müslim. Cum'a, 8

Bize Osman b. Mehdî, ona Muhammed b. Halife Ebu Abdullah Basrî ve Amr b. Ali, bu ikisine Yezid b. Zürey', ona Haccac es-Savvâf, ona Hanân, ona Ebu Osman en-Nehdî Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Herhangi birinize reyhan verilirse onu reddetmesin, çünkü o cennetten çıkmıştır." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garib olup, onu sadece bu tarikle bilmekteyiz. Henân isimli raviyi sadece bu hadisle tanıyoruz. Ebû Osman en Nehdî'nin ismi Abdurrahman b. Müllin'dir. Hz. Peygamber'in (sav) zamanına yetişmiş, fakat Hz. Peygamber'i (sav) görmemiş ve ondan hadis duymamıştır.


    Öneri Formu
16101 T002791 Tirmizi, Edeb, 37

Bize Nuh b. Habib el-Kûmesi, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Safvan b. Ya'lâ b. Ümeyye, babasının şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah'a (sav) vahiy inerken keşke kendisini bir görebilsem diye içimden geçirdim. Biz Ci'râne mevkiinde iken Hz. Peygamber (sav) bir çadırda bulunuyordu. O esnada kendisine vahiy gelmişti. Ömer bana gel diye işaret etti. Kafamı çadırdan içeri soktum. O sırada umre için bir cübbe giyerek ihrama girmiş ve koku da sürünmüş bir adam gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! cübbeyle ihrama girmiş bir adam için ne dersiniz' dedi. O sırada vahiy indiği için Rasulullah (sav) hırıltılı ses çıkarıyordu. Vahiy bitip açılınca "Az önce soru soran adam nerede?" diye sordu. Adam yanına getirilince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Cübbeye gelince, onu çıkar. Kokuya gelince, onu yıka. Sonra da ihrama yeniden gir." Ebu Abdurrahman 'Sonra ihrama yeniden gir.' ifadesini kullandı. Ben Nuh b. Habbîb'ten başka bu cümleyi nakleden var mı bilmiyorum. Bunun makbul olduğunu da zannetmiyorum. En doğrusunu Allah bilir.


    Öneri Formu
22907 N002669 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 29

Bize Yakub b. İbrahim, ona Hüşeym, ona Mansur, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona el-Kasım Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'a (sav) ihrama girmeden önce ve Kurban bayramının birinci günü Kâbe'yi tavaf etmeden önce içinde misk olan güzel bir koku sürerdim."


    Öneri Formu
22942 N002693 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 41

Bize Ali b. Hucr, ona Şerîk, ona Ebu İshak, ona el-Esved, Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasûlullah'ın (sav) saçlarını ayırdığı yere sürünen kokunun parlaklığını (izini) üç gün sonra bile görürürdüm."


    Öneri Formu
22953 N002704 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 42

Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona Ebü'z-Zübeyr Cabir b. Abdullah'ın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) ile beraber ifrad haccı için ihramlı olarak yola çıktık. Ayşe ise umre için ihrama girmişti. Serif denilen yere gelince Aişe âdet görmeye başlamış. Mekke'ye gelince Kâbe'yi tavaf ettik, Safa ile Merve arasında sa'y yaptık. Rasulullah (sav) yanında kurbanı olmayanların ihramdan çıkmalarını emretti. 'İhramdan çıkınca neler bize helaldir?' diye sorduk. O, "Her şey helaldir." buyurdu. Bunun üzerine eşlerimizle birlikte (cima) olduk, güzel kokular süründük, elbiselerimizi giydik. Arafat'a çıkmamıza sadece dört gece kalmıştı. Sonra Terviye günü tekrar ihrama girdik. Rasulullah (sav) bir ara Aişe'nin yanına girdi ve onun ağladığını gördü. Ona "Ne oldu?" diye sordu. O da 'Âdet oldum. Herkes ihramdan çıktı, ben çıkamadım. Beytullah'ı tavaf edemedim. Şu anda herkes hac yapmaya gidiyor.' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Aişe'ye "Bu âdet görme durumu, Allah'ın Adem'in kızları için taktir ettiği bir özelliktir. Hemen guslet ve hac için ihrama gir." buyurdu. Aişe söylenileni aynen yaptı, vakfelerde durdu, temizlenince de Kâbe'yi tavaf etti. Safa ve Merve arasında da sa'y yaptı. Bütün bunlardan sonra Peygamber (sav) ona "Haccını da umreni de yaptın." buyurdu. Aişe, 'Ey Allah'ın Rasulü! Hac yapmadan Kâbe'yi tavaf edemediğim için nefsimde bir sıkıntı hissediyorum.' dedi. Rasulullah da (sav) "Ey Ebu Abdurrahman! Onu (kız kardeşini) götür, Tenim'de ihrama girdir ve umre yaptır." buyurdu. Bu olay Mina'dan inip muhassab denilen yerde geceledikleri zaman olmuştu.


    Öneri Formu
23283 N002764 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 58

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, bu ikisine el-Mukri, -Ebu Bekir, adı geçen el-Mukri'i Ebu Abdurrahman el-Mukri şeklinde tanıttı- ona Said b. Ebu Eyyub, ona Ubeydullah b Ebu Cafer, ona Abdurrahman b. el-A'rec, ona Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kimseye reyhan takdim (hediye) edilirse onu geri çevirmesin. Zira reyhan hafif, kokusu güzeldir."


    Öneri Formu
278805 M005883-2 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 20

Bize Osman b. Mehdî, ona Muhammed b. Halife Ebu Abdullah Basrî ve Amr b. Ali, bu ikisine Yezid b. Zürey', ona Haccac es-Savvâf, ona Hanân, ona Ebu Osman en-Nehdî Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Herhangi birinize reyhan verilirse onu reddetmesin, çünkü o cennetten çıkmıştır." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garib olup, onu sadece bu tarikle bilmekteyiz. Henân isimli raviyi sadece bu hadisle tanıyoruz. Ebû Osman en Nehdî'nin ismi Abdurrahman b. Müllin'dir. Hz. Peygamber'in (sav) zamanına yetişmiş, fakat Hz. Peygamber'i (sav) görmemiş ve ondan hadis duymamıştır.


    Öneri Formu
278815 T002791-2 Tirmizi, Edeb, 37

Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Şu'be, ona İbrahim b. Muhammed, ona babası Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'a (sav) güzel koku sürerdim. O, hanımlarını dolaşır,sonra sabahleyin ihrama girer, o koku çevresine yayılırdı."


    Öneri Formu
21571 N000431 Nesai, Gusül ve Teyemmüm, 25

Bize Haccac b. Minhal, ona Hammâd b. Seleme, ona Sabit, Enes'in şöyle anlattığını rivayet etti: "Rasulullah'ın (sav) teni beyazdı. Teri inci tanesi gibiydi. Yürüdüğü zaman biraz öne doğru meyilli yürürdü. Onun eli kadar yumuşak, ne bir ipeğe ne de bir atlasa dokundum. Ne misk ne başkası, asla onun kokusu kadar güzel bir koku koklamadım."


    Öneri Formu
35937 DM000062 Darimi, Mukaddime, 10