181 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona Ebü'z-Zübeyr Cabir b. Abdullah'ın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) ile beraber ifrad haccı için ihramlı olarak yola çıktık. Ayşe ise umre için ihrama girmişti. Serif denilen yere gelince Aişe âdet görmeye başlamış. Mekke'ye gelince Kâbe'yi tavaf ettik, Safa ile Merve arasında sa'y yaptık. Rasulullah (sav) yanında kurbanı olmayanların ihramdan çıkmalarını emretti. 'İhramdan çıkınca neler bize helaldir?' diye sorduk. O, "Her şey helaldir." buyurdu. Bunun üzerine eşlerimizle birlikte (cima) olduk, güzel kokular süründük, elbiselerimizi giydik. Arafat'a çıkmamıza sadece dört gece kalmıştı. Sonra Terviye günü tekrar ihrama girdik. Rasulullah (sav) bir ara Aişe'nin yanına girdi ve onun ağladığını gördü. Ona "Ne oldu?" diye sordu. O da 'Âdet oldum. Herkes ihramdan çıktı, ben çıkamadım. Beytullah'ı tavaf edemedim. Şu anda herkes hac yapmaya gidiyor.' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Aişe'ye "Bu âdet görme durumu, Allah'ın Adem'in kızları için taktir ettiği bir özelliktir. Hemen guslet ve hac için ihrama gir." buyurdu. Aişe söylenileni aynen yaptı, vakfelerde durdu, temizlenince de Kâbe'yi tavaf etti. Safa ve Merve arasında da sa'y yaptı. Bütün bunlardan sonra Peygamber (sav) ona "Haccını da umreni de yaptın." buyurdu. Aişe, 'Ey Allah'ın Rasulü! Hac yapmadan Kâbe'yi tavaf edemediğim için nefsimde bir sıkıntı hissediyorum.' dedi. Rasulullah da (sav) "Ey Ebu Abdurrahman! Onu (kız kardeşini) götür, Tenim'de ihrama girdir ve umre yaptır." buyurdu. Bu olay Mina'dan inip muhassab denilen yerde geceledikleri zaman olmuştu.
Bize Ebu Ubeyde b. Ebü's-Sefer, ona Abdussamed b. Abdulvaris, ona Bekir el-Müzellık, ona Abdullah b. Atâ el-Hâşimî, Muhammed b. Ali'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Aişe'ye 'Rasulullah (sav) koku sürünür müydü' diye sordum. Bana, "Evet erkeklerin kullandığı misk ve amber kokusunu kullanırdı." dedi.
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Ebu Davud el-Haferî, ona Süfyan, ona el-Cerîrî, ona Ebu Nadra, ona bir adam, ona Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Erkeklerin kokuları, kokusu duyulan (ağır) ve renksizdir. Kadınların kokuları ise renkli ve hafiftir."
Bize Muhammed b. Ali b. Meymun er-Rakkî, ona Muhammed b. Yusuf el-Firyâbî, ona Süfyan, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Nadra, ona et-Tufâvî, ona Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Erkeklerin kullandıkları koku baskın ve renksizdir. Kadınların kullandıkları kokular ise renksiz ve hafiftir."
Bize Abdurrahman b. Muhammed b. Sellâm, ona Şebâbe, ona Şu'be, ona Huleyd b. Cafer, ona Ebu Nadra, ona Ebu Said el-Hudrî Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İsrail oğullarından bir kadın, altın bir yüzük yaptırdı ve içerisine misk doldurdu. Misk kokuların en güzelidir."
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Mahreme, ona babası, Nâfi'in şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Ömer tütsü yapacağı zaman kafûr veya başka bir koku karıştırmaksızın sadece öd ağacıyla tütsü yapardı. İbn Ömer "Rasulullah da (sav) böyle tütsü yapardı." derdi.
Bize İshak, ona Veki', ona Azra b. Sabit, ona Sümâme b. Abdullah b. Enes, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'a (sav) bir koku getirildiğinde geri çevirmezdi."
Bize Ali b. Müslim et-Tûsî, ona Seyyâr, ona Cafer, ona Sabit, ona Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bana kadın ve güzel koku sevdirildi. Namaz da iki gözümün nuru kılındı."
Bize Yezîd b. Hârun ve Cafer b. Avn, bu ikisine Yahya b. Said, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona babası Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'a (sav), ihrama girerken ve farz tavaftan önce Mina'da güzel koku sürdüm."
Bize Muhammed b. Yezîd er-Rifâî, ona Ebu Bekir, ona Habîb b. Cezera, Hureyş oğullarından bir adamın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Mâiz b. Mâlik'e recm cezası verdiği zaman babamla birlikte Hz. Peygamber'in (sav) yanındaydım. "(Mâiz'e) taş isabet edince korktum ve Rasulullah (sav) beni bağrına bastı. Koltuk altından misk gibi kokan teri üzerime aktı."