181 Kayıt Bulundu.
Bana Mâlik, ona es-Salt b. Züyeyd, ailesinden birden çok kişinin şöyle anlattığını rivayet etti: " Hz. Ömer Zülhuleyfe'de Şecere denilen yerde iken bir koku duydu. Yan tarafında Kesîr b. Salt vardı. Ömer 'Bu koku kimden geliyor?' diye sordu. Kesîr: 'Benden geliyor, Ey Müminlerin Emiri! Saçlarımı kokulu bir şeyle yapıştırdım, (haccımı yaptıktan sonra da) tıraş olmak istemedim.' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Ömer (ra), 'Hurma ağacının dibindeki çukurda bulunan su birikintisine git, başını ovarak yıka, sürdüğün koku iyice temizlensin.' dedi. Kesîr b. Salt da gitti onun dediğini yaptı." Mâlik, 'eş-Şerebe, hurma ağacının dibinde bulunan çukur anlamınadır.' dedi.
Açıklama: Eerin 1406/1985 baskısında (lâ harfi) mevcut olup ibare yukarıdaki gibidir.Buna göre mana "traş olmak istemedim" şeklinde olur. Eserin 1425/2004 baskısında ise (lâ harfi) yoktur. O zaman mana "traş olmak istedim" şeklini almaktadır.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Hammâd b. Seleme, ona Hişâm b. Urve, ona babası, Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasûlullah'a (sav) ihrama girmeden önce en güzel kokuyu sürerdim." Hişâm şöyle dedi: Urve bize [İhrama girmeden ve kurban kesme günü farz olan tavafı yapmadan önce güzel koku sürünün.] derdi.
Bize Abdullah b. Salih, ona el-Leys, ona Hişâm, ona Osman b. Urve, ona Urve, Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Ben Rasulullah'a (sav), ihrama gireceği zaman bulabildiğim en güzel kokuyu sürerdim."
Bize Yezîd b. Hârun ve Cafer b. Avn, bu ikisine Yahya b. Said, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona babası Hz. Ayşe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'a (sav), ihrama girerken ve farz tavafı yapmadan önce Mina'da güzel koku sürerdim."
Bize Hasan el-Hulvânî, ona Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdurrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbrahim b. Meysera, Tavus'un şöyle dediğini rivayet etti: "İbn Abbas Hz. Peygamber'in (sav) cuma günü gusül abdesti alma konusundaki hadisinden söz etti. Tâvûs, ben de İbn Abbas'a 'Evinde güzel koku veya (güzel kokulu) yağ varsa, ondan da sürünür mü?' diye sordum. İbn Abbas da 'Onu bilmiyorum.' diyerek cevap verdi."
Bize Ebü'n-Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Sabit, Enes b. Malik'in şöyle anlattığını rivayet etti: "Rasulullah'ın (sav) (uzun bir müddet) hizmetinde bulundum. Bana bir kez olsun öf bile demedi. Yaptığım bir şey için bana 'Niçin şöyle şöyle yaptın?' veya 'Şöyle şöyle yapsaydın ya' demedi. Enes şöyle devam etti: 'Yeminle konuşuyorum, Rasulullah'ın (sav) eli kadar yumuşak ne bir atlasa ne de bir ipeğe dokundum. Rasulullah'ın (sav) kokusundan veya terinden daha güzel bir koku hiç koklamadım."
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona İbn Aclân, ona Bükeyr (T) Bize Ubeydullah b. Said, ona Yahya, ona İbn Aclân, ona Bükeyr b. Abdullah b. el-Eşecc, ona Büsr b. Said, ona Abdullah'ın eşi Zeyneb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yatsı namazına gelen kadınlar koku sürmesin."
Bize Ebu Bekir b. İshak, ona Abdurrahman b. Ğazvan, ona Şu'be, ona Huleyd b. Cafer ve el-Müstemir, ona Ebu Nadra, Ebu Said'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav), yüzüğüne misk dolduran bir kadından bahsetti ve misk kokuların en güzelidir." buyurdu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Ebü'z-Zübeyr, ona Cabir (T) Bize Yahya b. Yahya –lafız da ona aittir- ona Ebu Heyseme, ona Ebü'z-Zübeyr Cabir’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte hacca niyet ederek yola çıktık. Yanımızda kadınlar ve çocuklar da vardı. Mekke'ye varınca Beytullah'ı tavaf ettik ve Safa ile Merve arasında sa'y yaptık. Müteakiben Rasulullah (sav) bize "Yanında hedy (kurban) olmayan ihramdan çıksın." buyurdu. 'İhramdan çıktığımızda bize hangi şeyler helaldir?' diye sorduk. Rasulullah (sav) "Her şey helaldir." buyurdu. Bunun üzerine eşlerimizle birlikte (cima) olduk, elbiselerimizi giydik ve koku süründük. Terviye günü gelince hacca niyet ettik. Safa ile Merve arasında yaptığımız ilk sa'y bizim için yeterli oldu. Sonra Rasullah (sav) bize deve ile sığırı ortaklaşa kurban etmemizi emretti. Bu bizden her yedi kişinin, bir deve kurban etmesi şeklinde olacaktı.