Giriş


    Öneri Formu
42097 DM001856 Darimi, Menasik, 18

Bize Muhammed b. Yusuf (b. Vakıd b. Osman), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde (b. Husayb), ona da babası (Amir b. Husayb b. Abdulla hb. Haris b. A'rec) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) birini ordunun başına komutan olarak atadığı zaman ona şöyle emrederdi: "Müşrik düşmanlarınla karşılaştığın zaman onlara şu üç alternatiften birisini teklif et. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara dokunma. Önce onları İslam'a davet et. Eğer davetine icabet ederlerse sen de kabul et ve onlara dokunma. İslam'a girmeyi kabul edenlere kendi yurtlarından çıkıp muhacirlerin yurdu (olan Medine'ye) gelmeleri teklifinde bulun. Onlara Medine'ye gelmeleri durumunda oradaki muhacirlerin sahip oldukları haklara ve sorumluluklara sahip olacaklarını bildir. Bunu kabul etmezlerse Müminlere uygulanan Allah'ın hükümlerinin kendilerine de uygulandığı bedevî Müslümanlarla aynı konumda olacaklarını, Müslümanlarla birlikte düşmana karşı cihad etmeleri dışında kendilerine ganimetten ve feyden herhangi bir pay ayrılmayacağını belirt. Yok eğer İslamı kabul etmezlerse onlardan cizye vermelerini iste. Bunu kabul ederlerse onlardan cizye al ve onlara dokunma. Cizye teklifini reddederlerse Allah'tan sana yardım etmesini dile ve onlarla savaş. (Savaş esnasında) bir kalede bulunanları kuşatırsan ve kaledekiler, kendilerini Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesi altına almanı isterlerse onları Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesi altına alma. Kendinin, babanın veya arkadaşlarının can ve mal güvencesi altına al. Zira (hataen de olsa) Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesine aykırı hareket etmiş olmanızdansa kendinizin ve babalarınızın verdiği can ve mal güvencesine aykırı hareket etmiş olmanız daha iyidir. Yine savaş esnasında bir kaleyi kuşatırsan ve kaledekiler Allah'ın hükmüne tabi olmayı kabul ederlerse onlara Allah'ın hükmünü uygulama. Kendi hükmünü uygula. Çünkü Allah'ın onlar hakkındaki hükmüne isabet edip etmediğini bilemezsin. Sonra da onlar hakkında uygun gördüğün şekilde hükmet.


    Öneri Formu
44185 DM002486 Darimi, Siyer, 8

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) birini ordunun başına komutan olarak görevlendirdiğinde ona kendisinin Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmesini, yanındaki Müslümanlara da iyi muamelede bulunmasını emreder ve şu tavsiyede bulunurdu: "Allah'ın adına, Allah yolunda, Allah'ı inkar edenlerle çarpışın. Ganimetten çalmayın. anlaşmanıza sadık kalın. Düşmanlarınızı öldürdükten sonra (gözlerini oyarak, kulaklarını veya burunlarını ya da diğer azalarını keserek) onlara müsle yapmayın. Hiç bir çocuğu öldürmeyin. Müşrik düşmanlarınla karşılaştığın zaman onlara şu üç alternatiften birisini teklif et. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara dokunma. Önce onları İslam'a ve kendi yurtlarından çıkıp muhacirlerin yurdu (Medine'ye) gelmeye davet et. Müslüman olarak Medine'ye hicret etmeleri durumunda oradaki muhacirlerin sahip oldukları haklara ve sorumluluklara sahip olacaklarını onlara bildir. Medine'ye hicreti kabul etmezlerse bedevî Müslümanlarla aynı konumda olacaklarını, onlarla aynı muameleye tabi tutulacaklarını ve cihad etmeleri dışında kendilerine ganimetten ve feyden herhangi bir pay ayrılmayacağını belirt. Eğer kabul etmezlerse Allah'tan sana yardım etmesini dile ve onlarla savaş. Bir kaleyi kuşattığında kaledekiler, kendilerini Allah ve Rasulü adına güvence isterlerse onlara Allah ve Rasulü adına güvence verme. Kendin veya arkadaşların adına güvence ver. Zira Allah ve Rasulü'nün güvencesine aykırı hareket etmiş olmanızdansa kendinizin ve arkadaşlarınızın verdiği güvenceye aykırı hareket etmiş olmanız daha iyidir. Yine savaş esnasında bir kalede bulunanları kuşatırsan ve kaledekiler kendilerine Allah adına hüküm uygulamanı isterlerse onlara Allah adına hüküm uygulama. Kendi hükmünü uygula. Çünkü Allah adına verdiğin hükümde isabet edip etmediğini bilemezsin." veya buna benzer (ifadeler kullanmıştır). Ebu İsa bu konuda Numan b. Mukarrin'den rivayet edilen bir hadisin de bulunduğunu ve Büreyde'nin yukarıdaki hadisinin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ahmed, ona Süfyan, ona da Alkame b. Mersed benzer muhtevalı hadisi "Eğer kabul etmezlerse onlardan cizye al. Şayet bunu da kabul etmezlerse Allah'tan onlara karşı sana yardım etmesini dile." ziyadesiyle rivayet etmiştir. Yine Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadisi Veki ve başkaları Süfyan'dan rivayet etmiştir. Aynı hadisi Muahmmed b. Beşşar'ın dışında biri Abdurrahman b. Mehdî'den rivayet etmiş ve bu rivayetinde düşmandan cizye isteme meselesini zikretmiştir.


    Öneri Formu
281868 T001617-2 Tirmizi, Siyer, 48


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْقُضَاةُ ثَلاَثَةٌ قَاضِيَانِ فِى النَّارِ وَقَاضٍ فِى الْجَنَّةِ رَجُلٌ قَضَى بِغَيْرِ الْحَقِّ فَعَلِمَ ذَاكَ. فَذَاكَ فِى النَّارِ. وَقَاضٍ لاَ يَعْلَمُ فَأَهْلَكَ حُقُوقَ النَّاسِ فَهُوَ فِى النَّارِز. وَقَاضٍ قَضَى بِالْحَقِّ فَذَلِكَ فِى الْجَنَّةِ

    Öneri Formu
18230 T001322 Tirnizi, Ahkam, 1


    Öneri Formu
1966 M004440 Müslim, Hudud, 28


    Öneri Formu
17689 D002894 Ebu Davud, Feraiz, 5


    Öneri Formu
17695 D002898 Ebu Davud, Feraiz, 7


    Öneri Formu
273565 D002898-2 Ebu Davud, Feraiz, 7


    Öneri Formu
85514 MA018678 Musannef-i Abdurrezzak, X, 157


    Öneri Formu
153020 BS15951 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,35