46 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona Esved b. Kays, ona da Cündeb b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Cebrâil (as), bir süre Hz. Peygamberʼin (sav) yanına uğramamıştı. Kureyş'ten bir kadın, " (Galiba) şeytanı onu ihmal etti" dedi. Bunun üzerine, "Kuşluk vaktine, çöktüğü zaman geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da" (93/1-3) ayetleri indi.
Açıklama: Hadis metninde yer alan kadının Ebu Süfyanʼın kız kardeşi, Ebu Lehebʼin karısı olan Ümmü Cemil olduğu kaydedilmiştir (İbn Hacer, Ebū'l-Fadl Ahmed b. ʿAlî b. Muhammed b. Ahmed el-ʿAskalânî (ö. 852/1448), Fethu'l-Barî Şerhu Sahîh el-Buhârî, I-XIII, Beyrut 1379/1959, 9/8).
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Esved b. Kays, ona da Cündeb şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), rahatsızlanmıştı; bir ya da iki gece kalkamadı. Bir kadın, yanına geldi ve 'Ey Muhammed, görüyorum ki şeytanın seni kesinlikle terk etmiş' dedi. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Kuşluk vaktine, çöktüğü zaman geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da (Duhâ, 93/1-3)' ayetlerini indirdi.
Açıklama: Hadis metninde yer alan kadının Ebu Süfyanʼın kız kardeşi ve Ebu Lehebʼin karısı olan Ümmü Cemil olduğu kaydedilmiştir (İbn Hacer, Ebū'l-Fadl Ahmed b. ʿAlî b. Muhammed b. Ahmed el-ʿAskalânî (ö. 852/1448), Fethu'l-Barî Şerhu Sahîh el-Buhârî, I-XIII, Beyrut 1379/1959, 9/8).
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer Gunder, ona Şube, ona Esved b. Kays, ona Cündeb el-Becelî şöyle demiştir: "Bir kadın Hz. Peygamber'e 'Ya Rasulullah! Arkadaşının sana gelmede yavaş davrandığını görüyorum.' dedi. Bunun üzerine 'Rabbin seni terketmedi ve sana darılmadı.' (Duhâ 93/3) ayeti indi."
Açıklama: Kirmani rivayette bahsedilen kadının kafir olduğunu, nasıl olur da Hz. Peygamberʼe Allahʼın Rasulü şeklinde hitap ettiğini ele alır ve iki ihtimalden bahseder. Bunlardan birincisi inandığı için değil, Hz. Peygamberle alay etmek için Allahʼın Rasulü ifadesini kullanmıştır. İkinci ihtimal ise hadisi nakleden raviler tasarrufta bulunmuş ve kadının ifadelerini Allahʼın Rasulü şeklinde düzelterek aktarmışlardır (Şemsu'd-Dīn el-Kirmānī, el-Kevākibu'd-Derārī, XVIII, 196).
Bize Züheyr b. Harb, ona Amr b. Âsım el-Kilâbî, ona Süleyman b. Muğîre, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) vefatından sonra Ebu Bekir, Ömer'e, "Haydi Ümmü Eymen'e gidelim; Rasulullah'ın (sav) onu ziyaret ettiği gibi biz de ziyaret edelim" dedi. (Enes b. Mâlik sözlerine devam etti) dedi ki, "Ümmü Eymenʼin yanına vardığımızda ağlayıverdi". Ebu Bekir ile Ömer, "seni ağlatan da nedir? Halbuki, (biliyorsun ki) Allah'ın katındakiler Rasulü için daha hayırlıdır" dediler. Ümmü Eymen, "Allah'ın katındakilerin Rasulü için daha hayırlı olduğunu bilmediğimden ağlamıyorum. Ancak ben, gökten gelen vahyin kesildiğine ağlıyorum" dedi. (Olayı aktaran Enes b. Mâlik), "(onun bu sözü), onları derinden etkiledi ve Ümmü Eymen'le beraber ağlamaya başladılar" dedi.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Esved b. Kays, ona Cündüb b. Süfyan (ra) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber rahatsızlandı ve iki veya üç gün kalkamadı. Bir kadın geldi ve 'Ey Muhammed! Umarım şeytanın seni terk etmiştir. İki veya üç gündür sana yaklaştığını görmedim.' dedi. Bunun üzerine Allah, 'Kuşluk vaktine ve karanlığı çöktüğü vakit geceye and olsun ki Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.[Duha, 93/1-3]' ayetlerini indirdi.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "[İlk vahiy hadisesinden] sonra bir süre vahiy gelmedi. Başımı göğe doğru kaldırıp baktığımda birden Hira'da bana gelen meleği, yer ile gök arasındaki bir kürsüde otururken gördüm. Ondan korkup yere düştüm. Ailemin yanına gelip 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Ey örtünüp bürünen!' (Müddessir, 74/1) ayetinden 'Pisliği terket'(Müddessir, 74/5) ayetine kadar olan kısmı indirdi. Ebu Seleme şöyle demiştir: '(Ayette yer alan)'Ricz kelimesi, putları ifade etmektedir'.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in vahyin kesilmesini anlattığını ve şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Yürüdüğüm esnada gökten bir ses duydum. Başımı göğe doğru kaldırıp baktığımda birden Hira'da bana gelen meleği, yer ile gök arasındaki bir kürsüde otururken gördüm. Ondan korkup yere düştüm. Ailemin yanına gelip 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Onlar da benim üzerimi örttüler. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Ey örtünüp bürünen!' (Müddessir, 74/1) ayetinden 'Pisliği terket'(Müddessir, 74/5) ayetine kadar olan kısmı indirdi. Ebu Seleme şöyle demiştir: '(Ayette yer alan)'Ricz kelimesi, putları ifade etmektedir'. (Câbir) 'Bu olaydan sonra vahiy kesilmeyip peş peşe devam etti' dedi.
Açıklama: İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Esved b. Kays, ona da Cündeb el-Becelî şöyle rivayet etmiştir: Ben, Nebi (sav) ile bir orduda beraberdim. [Hz. Peygamber'in (sav) parmağı kanadı. O da şiirsel bir formda] "Sen ancak bir parmaksın ki kanadın; Allah yolundadır bütün bu karşılaştığın" buyurdu. Cündeb el-Becelî devamla şöyle dedi: '[Bu olay üzerine] Cebrâil (as) bir süre vahiy getirmedi; müşrikler de 'Muhammed terk edildi' dediler. Bunun üzerine Allahu teâlâ, 'Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı (Duhâ, 93/3)' ayetini indirdi.' Ebu İsa [Tirmizî], "Bu, 'Hasen-sahih' bir hadistir. Bu hadisi Şu'be ve Sevrî de, Esved b. Kays'tan rivayet etmişlerdir' demiştir.
Açıklama: 'Hasen-Sahih' gibi birleşik sıhhat değerlendirmeleri Tirmizî'nin Sünen'inde çokca yer almaktadır. Ancak tam olarak hangi anlama geldiği konusunda hadis alimleri arasında ihtilafa sebep olmuştur. “Hadis iki tarikten rivayet edilmiş olup birine göre sahih, diğerine göre hasen seviyesindedir” şeklindeki açıklamanın tercih edildiği kaydedilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mücteba Uğur, "Hasen" maddesi, DİA, İstanbul, 1997, 16/374-375.