Öneri Formu
Hadis Id, No:
29235, N001886
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَتْنَا حَفْصَةُ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ مَاتَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَرْسَلَ إِلَيْنَا فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاغْسِلْنَهَا وَتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ سَبْعًا إِنْ رَأَيْتُنَّ ذَلِكِ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حَقْوَهُ وَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا إِيَّاهُ » . وَمَشَطْنَاهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ وَأَلْقَيْنَاهَا مِنْ خَلْفِهَا .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Hişâm, ona Hafsa, ona da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından birisi ölmüştü, o, bize haber göndererek: “Onu su ve sidr ile yıkayınız, yıkama sayısını üç, beş ya da– bunu uygun gördüğünüz takdirde- yedi defa olarak tek yapınız. Son yıkamanın suyuna bir miktar kâfur koyunuz. Bitirdiğiniz vakit de beni haberdar ediniz” buyurdu. Biz de yıkama işini bitirince onu haberdar ettik, o da bize hikvini (belden aşağısını örten izarını) verdi ve: “Bunu ona iç gömleği olarak giydiriniz” buyurdu. Biz de onun saçlarını üç bölük halinde ördük ve o bölükleri arkasına salıverdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1886, /2211
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29237, N001887
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ عَنْ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ نَغْسِلُ ابْنَتَهُ فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكِ إِنْ رَأَيْتُنَّ ذَلِكِ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حَقْوَهُ وَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا إِيَّاهُ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Yezid, ona Eyyûb, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah’ın (sav) kızının cenazesini yıkıyorken o, yanımıza gelip şöyle buyurdu: “Onu su ve sidr ile üç, beş ya da gerek görürseniz daha fazla yıkayınız, son yıkamasına kâfur yahut bir miktar kâfur katınız. Bitirdiğiniz zaman da beni haberdar ediniz” buyurdu. Biz de bitirince onu haberdar ettik, O, bize hikvini (belden aşağısını örten izarını) verdi ve: “Bunu ona iç gömleği olarak giydirin” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1887, /2212
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282819, T000990-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282820, T000990-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282821, T000990-4
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282822, T000990-5
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282739, M002892-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الزَّهْرَانِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ وَأَيُّوبَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ بَيْنَمَا رَجُلٌ وَاقِفٌ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِعَرَفَةَ إِذْ وَقَعَ مِنْ رَاحِلَتِهِ - قَالَ أَيُّوبُ فَأَوْقَصَتْهُ أَوْ قَالَ - فَأَقْعَصَتْهُ وَقَالَ عَمْرٌو فَوَقَصَتْهُ - فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلُوهُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَكَفِّنُوهُ فِى ثَوْبَيْنِ وَلاَ تُحَنِّطُوهُ وَلاَ تُخَمِّرُوا رَأْسَهُ - قَالَ أَيُّوبُ فَإِنَّ اللَّهَ يَبْعَثُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّيًا وَقَالَ عَمْرٌو - فَإِنَّ اللَّهَ يَبْعَثُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يُلَبِّى » .
Tercemesi:
Bize Ebu’r-Rabî ez-Zehrânî, ona Hammâd, ona Amr b. Dinar ve Eyyub, onlara Saîd b. Cübeyr, ona İbn Abbâs’ın (r. anhumâ) şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Bir adam Arafat’ta Rasulullah (sav) ile birlikte vakfe yapmakta iken devesinin üzerinden düşüverdi. - Eyyub: hayvan onun boynunu kırdı yahut da hayvan onu öldürdü, derken, Amr: Hayvan onun boynunu kırdı, dedi.- Bu durumdan Nebi’ye (sav) söz edilince, o: “Su ve sidr ile onu yıkayın, iki elbise ile onu kefenleyin, ona hanût (koku) da sürmeyin, başını da örtmeyin. –Eyyûb dedi ki: Şüphesiz Allah kıyamet gününde onu telbiye getirici olarak diriltecektir, dedi. Amr da: Şüphesiz Allah onu kıyamet gününde telbiye getirdiği halde diriltecektir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2892, /479
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, kefenlemek
Cenaze, kefenlerken başı açık bırakmak
Cenaze, sidir ile yıkanması
Hac, İhramlı olarak ölen kimsenin kefenlenmesi
KTB, CENAZE, CENAİZ
Ölüm, vakfe anında
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15806, T000990
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Mansur b. Zâzân el-Vasıtî (Mansur b. Zâzân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رضى الله عنهما ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رضى الله عنهما أَنَّ رَجُلاً كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُحْرِمًا فَوَقَصَتْهُ نَاقَتُهُ فَمَاتَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلُوهُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَكَفِّنُوهُ فِى ثَوْبَيْهِ وَلاَ تُمِسُّوهُ بِطِيبٍ وَلاَ تُخَمِّرُوا رَأْسَهُ فَإِنَّهُ يُبْعَثُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّدًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282740, M002897-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا أَبُو بِشْرٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رضى الله عنهما ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رضى الله عنهما أَنَّ رَجُلاً كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُحْرِمًا فَوَقَصَتْهُ نَاقَتُهُ فَمَاتَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلُوهُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَكَفِّنُوهُ فِى ثَوْبَيْهِ وَلاَ تُمِسُّوهُ بِطِيبٍ وَلاَ تُخَمِّرُوا رَأْسَهُ فَإِنَّهُ يُبْعَثُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّدًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Sabbâh, ona Huşeym, ona Ebu Bişr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (r. anhumâ) rivâyet etmiştir; (T) Bize Yahya b. Yahya –lafız ona ait olmak üzere-, ona Huşeym, ona Ebu Bişr, ona Saîd b. Cübeyr, ona İbn Abbâs’ın (r. anhumâ) rivâyet ettiğine göre Nebi (sav) ile birlikte ihramlı bir adam vardı. Devesi onu düşürdü, boynunu kırdı ve öldü. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Onu su ve sidr ile yıkayıp, ihramda giydiği elbiseleriyle onu kefenleyiniz. Ona koku değdirmeyin, başını da örtmeyin. Çünkü o, kıyamet gününde saçları zamklanıp keçeleştirilmiş olarak diriltilecektir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2897, /479
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, kefenlemek
Cenaze, kefenlerken başı açık bırakmak
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
Hac, İhramlı olarak ölen kimsenin kefenlenmesi
KTB, CENAZE, CENAİZ
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالَ ابْنُ نَافِعٍ أَخْبَرَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا بِشْرٍ يُحَدِّثُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يُحَدِّثُ أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُحْرِمٌ فَوَقَعَ مِنْ نَاقَتِهِ فَأَقْعَصَتْهُ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُغْسَلَ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَأَنْ يُكَفَّنَ فِى ثَوْبَيْنِ وَلاَ يُمَسَّ طِيبًا خَارِجٌ رَأْسُهُ . قَالَ شُعْبَةُ ثُمَّ حَدَّثَنِى بِهِ بَعْدَ ذَلِكَ خَارِجٌ رَأْسُهُ وَوَجْهُهُ فَإِنَّهُ يُبْعَثُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّدًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282741, M002899-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالَ ابْنُ نَافِعٍ أَخْبَرَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا بِشْرٍ يُحَدِّثُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يُحَدِّثُ أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُحْرِمٌ فَوَقَعَ مِنْ نَاقَتِهِ فَأَقْعَصَتْهُ فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُغْسَلَ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَأَنْ يُكَفَّنَ فِى ثَوْبَيْنِ وَلاَ يُمَسَّ طِيبًا خَارِجٌ رَأْسُهُ . قَالَ شُعْبَةُ ثُمَّ حَدَّثَنِى بِهِ بَعْدَ ذَلِكَ خَارِجٌ رَأْسُهُ وَوَجْهُهُ فَإِنَّهُ يُبْعَثُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مُلَبِّدًا .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Beşşâr ve Ebu Bekir b. Nâfi rivâyet etti. İbn Nâfi dedi ki: Bize Ğunder, ona Şu‘be’nin şöyle dediğini rivâyet etti: Ebu Bişr’i Saîd b. Cübeyr’den şunu rivâyet ederken dinledim: O, İbn Abbâs’ı (r. anhumâ) şunları anlatırken dinlemiştir: Bir adam ihramlı olduğu halde Nebi’ye (sav) geldi. Devesinin üzerinden düştü ve hayvanı onu öldürdü. Nebi (sav) su ve sidr ile yıkanmasını, başı dışarda kalacak şekilde (altlı, üstlü) iki elbise (bez) ile kefenlenmesini ve ona koku sürülmemesini emir buyurdu. Şu‘be dedi ki: “Bundan sonra o bana bu hadisi yine rivâyet ettiğinde: Başı ve yüzü dışarıda kalacak şekilde (kefenleyin) çünkü o, kıyamet gününde saçlarını zamklayıp keçeleştirmiş olduğu halde diriltilecektir” diye rivâyet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 2899, /480
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, kefenlemek
Cenaze, kefenlerken başı açık bırakmak
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
Hac, İhramlı olarak ölen kimsenin kefenlenmesi
KTB, CENAZE, CENAİZ