288 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Nu'man, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta vakfe yaparken ansızın devesinden düştü. Düşer düşmez deve onun boynunu kırdı. Hz. Peygamber (sav) şöyle söyledi: "Bu adamı su ve sidr ile yıkayınız ve iki ihram bezi ile kefenleyiniz. Ona koku sürmeyiniz, başına bez de sarmayınız. Çünkü bu ihrâmlı hacı kıyamet gününde Lebbeyk, Allâhumme lebbeyk... diyerek diriltilecektir."
Bize Kuteybe, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi: Bir adam Rasûlullah (sav) ile beraber Arafat'ta vakfe yaparken birden devesinden düştü. Deve onun boynunu kırdı -veya boynunu kırdı anlamına gelen "قصع" fiili yerine, öldürdü manasına gelen "قعص" fiilini kullandı-. Bunun üzerine Rasûlullah (sav), "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye getirir halde diriltecektir" buyurdu.
Bize Ebu Nu'man'ın, ona da Ebu Avâne'nin Ebu Bişr'den, o da Saîd b. Cübeyr'den naklen haber verdiğine göre İbn Abbas (ra) şöyle anlatmış: Bir adamı, bindiği devesi sırtından atıp öldürmüştü, adam ihrâmlı idi. O sırada biz de Hz. Peygamber'le (sav) birlikte idik. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki parça (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona hiçbir koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye getirir halde diriltecektir."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber'le (sav) birlikte vakfe yaparken ansızın devesinden düştü. Düşer düşmez de devesi onun boynunu kırdı. -Burada "vekasa" fiilini yahut aynı manaya gelen "ek'asa" fiilini kullandı-. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidr ile yıkayın ve iki bez ile -yahut giydiği iki ihram ihram bezi ile- kefenleyin. Ona koku sürmeyin ve başını da örtmeyin. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber'le birlikte vakfe yaptığı sırada birden devesinden düştü, devesi onun boynunu kırdı. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bu adamı su ve sidr ile yıkayın ve iki kat bezle kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına bez örtmeyin ve buhur ile de kokulandırmayın. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdurrahman el-Muhâribî, ona Abbâd b. Kesîr, ona Amr b. Hâlid, ona Habib b. Ebu Sâbit, ona Asım b. Damre, ona da Ali'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cenazeyi yıkayan, kefenleyen, kokulayan, taşıyan, namazını kılan ve (cesette) gördüğü hoş olmayan durumları ifşa etmeyen kişi, annesinin onu doğurduğu günkü gibi (tertemiz) olur."
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr ve Eyyub, onlara Saîd b. Cübeyr, ona da ibn Abbas (ra) şöyle anlatmı: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber (sav) ile birlikte vakfe yapıyordu. Adam aniden devesinden düştü. -Râvî Eyyûb, deve onun boynunu kırdı (وقص) dedi, Amr ise deve onu derhal öldürdü (قصع) dedi-. Neticede adam hemen öldü. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidir ile yıkayın ve iki (ihram) bezi ile kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına da bez sarmayın. Çünkü o kıyamet gününde -Eyyûb telbiye okuyarak, dedi; Amr ise telbiye getirerek dedi- diriltilecektir."
Açıklama: Hadisin metninde yer alan "veya biraz kafur" sözü ravinin tereddütünden kaynaklıdır.