حدثنا عبيد الله بن موسى قال أخبرنا سليمان أبو إدام قال سمعت عبد الله بن أبى أوفى يقول عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إن الرحمة لا تنزل على قوم فيهم قاطع رحم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163367, EM000063
Hadis:
حدثنا عبيد الله بن موسى قال أخبرنا سليمان أبو إدام قال سمعت عبد الله بن أبى أوفى يقول عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إن الرحمة لا تنزل على قوم فيهم قاطع رحم
Tercemesi:
— Abdullah ibni Ebi Evfa’dan işitildiğine göre, Peygamber (sallahü aleyhi ve selem)’in şöyle dediğini anlatmıştır:
«İçlerinde Sıla-i rahmi terk edenin bulunduğu bir topluluğa, rahmet inmez. »[126]
Burada topluluktan maksad, sıla-i rahmi terk edene yardımcı olanlar ve onun halini kötü görmeyip hoşlananlardır, diye tevcih yapıldığı gibi, yağmur bereketinin rahmet manasına kullanıldığı görüşü ile insanlardan yağmur kesilmesine vesile olacağı şeklinde de yorumlanmıştır.
Abdullah İbni Ebi Evfa:
Ashabdan olup, asıl ismi alkame ibni Halid’dir.Hudeybiye vak’asında bulunmuş ve meşhur hadisler rivayet etmiştir.Hicri 86 veya 87 tarihinde Küfe’de vefat etmiştir.Küfe’de vefat eden ashabın sonuncusudur.Allah ondan razı olsun.[127]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 63, /105
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Süleyman b. Zeyd el-Muharibi (Süleyman b. Zeyd)
3. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
وعن عبدة عن أبى خالد عن قيس عن جرير بن عبد الله قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163508, EM000097
Hadis:
وعن عبدة عن أبى خالد عن قيس عن جرير بن عبد الله قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله
Tercemesi:
Cerîr îbni Abdullah'dan, Resûlüllah (Sallatlahü Aleyhi ve Se'.tem) şöyle dedi:
«— İnsanlara merhamet etmiyene, Allah merhamet etmez.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 97, /128
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, insanlara
حدثنا حجاج قال حدثنا شعبة قال أخبرني عبد الملك قال سمعت قبيصة بن جابر قال سمعت عمر أنه قال : من لا يرحم لا يرحم ولا يغفر من لا يغفر ولا يعف عمن لم يعف ولا يوق من لا يتوقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164376, EM000371
Hadis:
حدثنا حجاج قال حدثنا شعبة قال أخبرني عبد الملك قال سمعت قبيصة بن جابر قال سمعت عمر أنه قال : من لا يرحم لا يرحم ولا يغفر من لا يغفر ولا يعف عمن لم يعف ولا يوق من لا يتوقى
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 371, /308
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
Müttaki, Allah katında itibarlı olan kimseler
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak
حدثنا خلاد بن يحيى قال حدثنا سفيان عن يزيد بن أبى زياد عن عمرو بن سلمة عن عبد الله قال : ما من مسلمين إلا بينهما من الله عز وجل ستر فإذا قال أحدهما لصاحبه كلمة هجر فقد خرق ستر الله وإذا قال أحدهما للآخر أنت كافر فقد كفر أحدهما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164490, EM000435
Hadis:
حدثنا خلاد بن يحيى قال حدثنا سفيان عن يزيد بن أبى زياد عن عمرو بن سلمة عن عبد الله قال : ما من مسلمين إلا بينهما من الله عز وجل ستر فإذا قال أحدهما لصاحبه كلمة هجر فقد خرق ستر الله وإذا قال أحدهما للآخر أنت كافر فقد كفر أحدهما
Tercemesi:
— (102-s.) Abdullah'dan :
— İki müslüman yoktur ki, bunlarla Allah arasında bir perde (muhafaza) olmasın. Bunlardan biri, arkadaşına dargınlık sözü söyleyince, Allah'ın perdesini yırtmış olur, (artık korunmaz). Bunlardan biri diğerine":
«— Sen kâfirsin!» derse, ikisinden biri kâfir olur, (muhatab gerçekten kâfir değilse, söyliyen kâfir olur).[852]
Bu haberden anlaşılıyor ki, birbirine sadık kalan ve birbirini incitmeyen iki Müslümanın, bu hal üzere bulundukları müddet koruyucuları Altâh Tealâdır. Eğer bunlardan biri hududu aşar ve arkadaşını gücendirecek sözde bulunursa, Allah muhafazasından d işarda kalırlar ve birbirleriyle uğraşarak cezalarını çekerler.[853]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 435, /348
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Hakaret, müslümanı kafirlikle itham etmek ve ona hakaret etmek
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني زيد بن وهب قال سمعت جريرا عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله عز وجل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164375, EM000370
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثني زيد بن وهب قال سمعت جريرا عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله عز وجل
Tercemesi:
— Cerîr'den işitildiğine göre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
«— İnsanlara acımıyana Azız ve Celîl olan Allah merhamet etmez.»[728]
Bu hadîs-İ şerîf ve benzerleri 95-99. sayılarda geçmişti. Burada tekrar getirilişinin sebebi, ravilerden birinin dinleyiciye «Yavrum», diye hitap et-mesindendir. Buradaki metinde bu hitap zikredilmemiştir.[729]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 370, /307
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن زبيد عن مرة عن عبد الله قال : ان الله تعالى قسم بينكم أخلاقكم كما قسم بينكم أرزاقكم وان الله تعالى يعطي المال من أحب ومن لا يحب ولا يعطي الإيمان إلا من يحب فمن ضن بالمال أن ينفقه وخاف العدو أن يجاهده وهاب الليل أن يكابده فليكثر من قول لا إله إلا الله وسبحان الله والحمد لله والله أكبر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164088, EM000275
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن زبيد عن مرة عن عبد الله قال : ان الله تعالى قسم بينكم أخلاقكم كما قسم بينكم أرزاقكم وان الله تعالى يعطي المال من أحب ومن لا يحب ولا يعطي الإيمان إلا من يحب فمن ضن بالمال أن ينفقه وخاف العدو أن يجاهده وهاب الليل أن يكابده فليكثر من قول لا إله إلا الله وسبحان الله والحمد لله والله أكبر
Tercemesi:
Abdullah (Radiyallahuanh)'dan rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
«Allah Tealâ, aranızda rızıkları böldüğü gibi, ahlâklarınızı da aranızda bölmüştür, (ahlâklarınız birbirinizinkinden farklıdır). Yine Allah Tealâ, malı, sevdiğine ve sevmediğine verir. Fakat îmanı ancak sevdiğine verir. Kim malı harcamakta cimrilik ederse, düşmanla mücahededen kor-karsa ve gecenin uykusuzluk gibi, kendisine meşakkat vermesinden kor-karsa:Lâ İlahe İllallah, SübhanaUah, Elhamdü Lillah, Allahu Ekber,
sözünü çok söylesin. (Allah'dan başka hiç bir İlâh yoktur, Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. Her türlü hamd ve övgü Allah'a mahsustur, Allah her şeyden yücedir.)»[548]
Malı harcamakta cimri olmak, düşmanla mücahededen korkmak ve gece rneşakkatından sakınmak iyi hasletler değildir. Bu vasıflara sahip olanlar kınanır ve makbul kimseler sayılmazlar, bir nevi za'f ve manevî hastalık İçinde sayılırlar. Bu hallerini terk edemiyenler için bir deva olarak şu teşbihler gösterilmiştir ki, bunlara ihlâsla devam ederlerse bu çirkin huylardan kurtulabilirler:
Lâ İlahe İllallah : Allah'dan başka ibadet edilecek hiç bir İlâh yoktur. Ancak Allah'a ibadet edilir ve ondan yardım istenir. Dünyada ve âhirette sığınlacak yegâne varlık O'dur, akıbet dönüşte O'nadır. Bu manâyı düşünüp canlandırmak ve Allah'ın azametini hatırlamak, insana tevekkül bahşeder, güven verir.
Sübhanellah : Allah, noksan sıfatlardan beri ve yücedir. Hep kemal sıfatları ile vasıflanmıştır. Eşi ve benzeri yoktur. Her şey onun kudret ve iradesiyle meydana gelir. Öldürür ve diriltir, mülk ve tasarrufunda ortağı yoktur. Bu mânaya teslimiyet gösterenden korku zail olur.
Elhamdü LİUâh : Her türlü nimet ve erzakı yaratıklara ihsan eden AllaEı Tealâ'ya, bu tÜKenmez ikramına karşılık şükürde bulunmak bir vecibedir. İşte her mükeleften çıkacak olan türlü türlü nimetler karşılığında!:! övgü, hamd ve şükürler ancak Allah'a mahsustur. Malı ve mülkü veren do odur, alan da. Bu nimetlere karşı şükür yalnız dille karşılanamaz. İbadet etmekle ve var olan maldan hayır yollarına ve fakirlere harcamakla ifa edilir, Bu sorumluluğu düşünenden de cimrilik ve meşakkaHere tahammülsüzlük kalkar.
Allahu Ekber: Allah her şeyden büyüktür. Hİç bir varlık onun dengi olamaz. Hududu ve nihayeti yoktur. Onun azameti karşısında her şey küçüktür ve yokluğa mahkûmdur. Bu teşbihe ihlâs ve anlayışla devam etme!;, İnsandan kibir ve gururu, benlik ve azameti yok eder.
Metinde adı geçen bu teşbihlerin tavsiye edilmesi, mevcut hastalıkların giderilmesi içindir. Yoksa, iyi hasletlere malik bulunmayanlar, yalnz lâfız olarak bu teşbihleri vird edinsinler ve böylece selâmet bulsunlar demek değildir.[549]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 275, /246
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Tevhid, İslam inancı
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل بن إبراهيم قال حدثنا زياد بن مخراق عن معاوية بن قرة عن أبيه : قال قال رجل يا رسول الله إني لأذبح الشاة فأرحمها أو قال إني لأرحم الشاة أن أذبحها قال والشاة ان رحمتها رحمك الله مرتين
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164379, EM000373
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل بن إبراهيم قال حدثنا زياد بن مخراق عن معاوية بن قرة عن أبيه : قال قال رجل يا رسول الله إني لأذبح الشاة فأرحمها أو قال إني لأرحم الشاة أن أذبحها قال والشاة ان رحمتها رحمك الله مرتين
Tercemesi:
— Rivayet edildiğine göre bir adam (Peygamber'e) şöyle:
— Ey Allah'ın Resulü! Ben koyun kesiyorum, fakat ona acıyorum.
— Yahut adam şöyle dedi: Ben koyuna acıyorum, eğer onu boğazlarsam.
— Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve Sellem) iki defa şöyle buyurdu:
«— Sen koyuna acırsan, Allah sana acır.»[733]
Burada hayvanlara acımanın ve onlara merhametli davranmanın se-vab olduğuna işaret edilmektedir. Nitekim hayvanlar boğazlanırken onlara eziyet etmemek ve lüzumsuz acı vermemek için bıçağı iyi bileylemek ve hayvanı itip kakmamak sünnettir. Böyle hareket ise merhametin eseridir.[734]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 373, /308
Senetler:
1. Kurra b. İyâs el-Müzeni (Kurra b. İyas b. Hilal b. Râib)
2. Ebu İyas Muaviye b. Kurra el-Müzenî (Muaviye b. Kurra b. İyas b. Hilal b. Riâb b. Ubeyd)
3. Ziyad b. Mihrâk el-Müzeni (Ziyad b. Mihrak)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Kurban, kesim kuralları
Merhamet, hayvanlara
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن إسماعيل قال أخبرني قيس قال أخبرني جرير عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164381, EM000375
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن إسماعيل قال أخبرني قيس قال أخبرني جرير عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من لا يرحم الناس لا يرحمه الله
Tercemesi:
— Cerîr, Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellemj'den haber verdiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur:
«— İnsanlara merhamet etmeyen kimseye, Allah merhamet etmez.»[737]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 375, /309
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Merhamet, insanlara
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن سمى مولى أبى بكر عن أبى صالح السمان عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : بينما رجل يمشى بطريق اشتد به العطش فوجد بئرا فنزل فيها فشرب ثم خرج فإذا كلب يلهث يأكل الثرى من العطش فقال الرجل لقد بلغ هذا الكلب من العطش مثل الذي كان بلغني فنزل البئر فملأ خفه ثم أمسكها بفيه فسقى الكلب فشكر الله له فغفر له قالوا يا رسول الله وإن لنا في البهائم أجرا قال في كل كبد رطبة أجر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164384, EM000378
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني مالك عن سمى مولى أبى بكر عن أبى صالح السمان عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : بينما رجل يمشى بطريق اشتد به العطش فوجد بئرا فنزل فيها فشرب ثم خرج فإذا كلب يلهث يأكل الثرى من العطش فقال الرجل لقد بلغ هذا الكلب من العطش مثل الذي كان بلغني فنزل البئر فملأ خفه ثم أمسكها بفيه فسقى الكلب فشكر الله له فغفر له قالوا يا رسول الله وإن لنا في البهائم أجرا قال في كل كبد رطبة أجر
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü A leyhi ve Seîlem) şöyle buyurdu :
«— Bir adam yolda yürüdüğü sırada ona şiddetli bir susuzluk arız oldu. Nihayet bir kuyu buldu ve oraya indi. Su içtikten sonra kuyudan çıktı. Bir de gördü ki, susuzluktan dilini çıkararak soluyan bir köpek rutubetli toprak yiyor. Bunu gören adam (kendi kendine) dedi ki:
— Bana isabet eden susuzluğun aynısı bu köpeğe de isabet etti. Sonra kuyuya inip ayakkabısını su doldurdu. Sonra onu ağzı ile tuttu (ve elleri ile kuyu duvarlarına tutunarak yukarı çıktı) da köpeğe su verdi. Bundan dolayı Allah onun amelini kabul etti ve onu mağfiret buyurdu.»
Ashab dediler ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Hayvanlara iyilik etmekte, bize mükâfat var mı? Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Canlı her hayvan için bir mükâfat vardır.»[741]
Allah Tealâ'nın bütün yaratıklarına karşı şefkat ve merhamet göstermek esas olmakla beraber, dinin emirlerini yerine getirmek ve Allah'ın kanunlarını çiğnetmemek ve emanetlerini korumak İçin tayin edilen ölçüler çerçevesinde ceza uygulamakta merhamet bahis konusu değildir. Nitekim zina edenlere tatbik edilecek dayak cezasının.yerine getirilmesi halinde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
«— (Bekâr olup da) zina eden kadınla, zina eden erkeğin her Mrine yüz kırbaç vurun. Allah'a ve âîiiret gününe inanıyorsanız, bunlara Allah'ın dini hususunda (emirlerini uygulamakta) merhametiniz tutmasın,» (Nûr Sûresi, âyet.- 2}
İşte Allah'ın emirlerini uygulamak gerektiği zaman merhamet göstermemek ve gevşek davranmamak lâzımdır. Hak ve hukukun çiğnenmediği yerlerde ise daima merhametli davranmak, Allah'ın rahmetini kazanmaya vesile teşkil eder. Hayvanlara merhametli davranmak, yine dinin zararlı saymadığı hayvanlara merhamet etmeyi kapspr. Yılan, Akrep ve Kuduz Köpek gibi zararlı hayvanlara merhamet düşünülemez. Bunları öldürmek ve yok etmek de dinin bir emridir.
O halde dinin yasaklamadığı hallerde insanlara ve hayvanlara ac;y;p merhamet etmek gereklidir.[742]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 378, /310
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Merhamet, hayvanlara
حدثنا محمد بن عقبة قال حدثنا محمد بن عثمان القرشي قال حدثنا حريز قال حدثنا حبان بن زيد الشرعبى عن عبد الله بن عمرو بن العاص عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ارحموا ترحموا واغفروا يغفر الله لكم ويل لأقماع القول ويل للمصرين الذين يصرون على ما فعلوا وهم يعلمون
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164386, EM000380
Hadis:
حدثنا محمد بن عقبة قال حدثنا محمد بن عثمان القرشي قال حدثنا حريز قال حدثنا حبان بن زيد الشرعبى عن عبد الله بن عمرو بن العاص عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : ارحموا ترحموا واغفروا يغفر الله لكم ويل لأقماع القول ويل للمصرين الذين يصرون على ما فعلوا وهم يعلمون
Tercemesi:
— Abdullah İbni Amr ibni'1-As, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seîlem)den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«— Merhamet edin ki, merhamet olunasmız. Bağışlayın ki, Allah sizi bağışlasın. Yazıklar olsun söz hunilerine, (huni" gibi, sıvıları akıtıp da kendine bir şey bırakmayan söz dinleyicilerine) ve yazıklar olsun bile bile (kötü) işleri üzerine ısrar eden kimselere!»[746]
Metinde mutlak olarak merhamet etmek tavsiye edildiğinden hadîs-i şerîfin hayvanlara da şumûliyeti vardır. Bu bakımdan hadîs-i şerif hayvanlara merhamet mevzuuna girmiştir.
Kıma' kelimesinin çoğulu olan Akmam manâsı huniler demektir. Şişelere ve kaplara sıvıları aktarma vazifesi gören huni, nasıl ki kendine aktardığı sıvıdan bir şey alıkoymaz ve ondan faydalnamazsa, insanlar da böyle olmamalıdır. İşittiği hak sözü başkasına aktarıp da kendine bir şey bırakmayan, yani o sözü kendinde uygulamayan huni gibi sırf aktarma vazifesi görmüş olur. Kendisi aktardığı şeyden faydalanmaz. Faydalanmayınca da kendine yazık etmiş olur. Azab çekmeğe hak kazanır. Başkalarına iyilik tavsiye edip de kendilerini unutanlar, gerçekleri kendilerinde uygulamayanlar ziyana düşmüş kimselerdir. Bunlar cemiyet içinde huni görevinde bulunmuş olurlar.
İşledikleri işin kötü olduğunu bildikleri halde, ısrarla o iş üzerinde duranlar ve nedamet çekmeyenler, yine ziyana düşen ve azaba hak kazanan kimselerdir. Çünkü küçük günah dahi olsa, üzerinde ısrarla durulduğu ve o işe devam edildiği takdirde, bu günah büyük günahlardan sayılır. Büyük günahlar kısmına girdikten sonra, tevbe de bulunmadığına göre azabı gerektirir. Onun için bile bile günahlara devam edip, ısrar etmemek lâzımdır.[747]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 380, /312
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Hibban b. Yezid eş-Şer'abi (Hibban b. Yezid)
3. Harîz b. Osman er-Rahabi (Harîz b. Osman b. Cebr b. Ahmed b. Es'ad)
4. Muhammed b. Osman el-Kuraşi el-Mahzûmî (Muhammed b. Osman b. Seyyar)
5. Muhammed b. Ukbe es-Sedusi (Muhammed b. Ukbe)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Kötülük
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
Teşvik edilenler, Bağışlayıcı olmak