Giriş

Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve Abde b. Süleyman; (T) Bize İbnü'l-Müsenna, İbn Beşşar, o ikisine İbn Ebu Adî, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katade, ona Zürâre, ona da Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz yüce Allah, işlemedikleri veya söylemedikleri müddetçe ümmetimin gönlünden geçen günahları affetmiştir."


    Öneri Formu
891 M000332 Müslim, İman, 202

Bize Muhammed b. Minhal ed-Darîr ve Ümeyye b. Bistâm, onlara Yezid b. Zürey, ona Ravh b. Kasım , ona Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasullah'a (sav), "göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah'ın her şeye gücü yeter" (Bakara 2/284) ayeti nazil olunca, ayetin bu içeriği, Rasulullah'ın (sav) ashabına çok ağır geldi. Hemen Rasulullah'a (sav) geldiler ve diz üstü çöküp “ey Allah'ın Rasulü! Namaz, oruç, cihat ve sadaka gibi güç yetirebildiğimiz bir takım amellerle mükellef tutulmuştuk. Şimdi ise sana bu ayet nazil oldu ve bizler buna güç yetiremiyoruz” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "sizden önceki ehl-i kitabın dediği gibi 'işittik ve isyan ettik' mi diyeceksiniz? Bilakis, 'işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır' deyin" buyurdu. Onlar da “işittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş ancak sanadır” dediler. Böylece insanlar bu ayeti okuyup dilleri buna yatışınca Allah, bu ayetin ardından şu ayeti indirdi: "Peygamber ve ona inananlar, Rabbinden indirilene iman etti. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman etti. Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş ancak sanadır dediler." (Bakara 2/285) İnsanlar bu ayetin gereğini yerine getirince de Allah Teâlâ bu ayeti nesh etti. Ardından Allah Azze ve Celle : "Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, ettiği kötülük de kendi aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma" (Bakara 2/286) ayetini indirdi ve bu duaya "evet" dedi. Daha sonra "Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme" (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu. En sonunda "Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevla'mızsın! Kafirlere karşı bize yardım et." (Bakara 2/286) duasına da "evet" buyurdu.


    Öneri Formu
888 M000329 Müslim, İman, 199

Bize Haccac, ona Hammad b. Seleme, ona Süleyman et-Teymî, ona Said el-Kaysî, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir Müslüman, sahip olduğu Müslüman anne-babasına sevabını Allah'tan bekleyerek iyi davranırsa, Allah Teala o kişi için, Cennetten iki kapı açar. Şayet anne-babasından biri hayatta ise, Allah Teala ona cennetin bir kapısını açar. Eğer onlardan birini kızdırırsa, onlar o çocuktan razı oluncaya kadar Allah da ondan razı olmaz." İbn Abbas'a, 'Anne-baba, o çocuğa haksızlık etmiş olsalar da mı?' diye soruldu. O da, "Çocuğa haksızlık etmiş olsalar dahi" diye cevap verdi.


    Öneri Formu
163260 EM000007 Buhari, Edebü'l-Müfred, 4


    Öneri Formu
889 M000330 Müslim, İman, 200


    Öneri Formu
892 M000333 Müslim, İman, 202


    Öneri Formu
33680 D004733 Ebu Davud, Sünne, 19, +


    Öneri Formu
5133 M001357 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 149


    Öneri Formu
5136 M001358 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 150


    Öneri Formu
273273 D004733-2 Ebu Davud, Sünne, 19, +


    Öneri Formu
4164 M002380 Müslim, Zekat, 91