Öneri Formu
Hadis Id, No:
10545, M006732
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ مَنْصُورٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ فِى مَعْنَاهُ وَقَالَ "فَأَخَذَ عُودًا" . وَلَمْ يَقُلْ مِخْصَرَةً . وَقَالَ ابْنُ أَبِى شَيْبَةَ فِى حَدِيثِهِ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hennâd b. Seriy, onlara Ebu Ahvas, ona Mansur (bu isnadla aynı manada) rivayet etti. "Eline bir çubuk aldı" dedi. Bir asa demedi. İbn Ebu Şeybe, Ebu Ahvas'dan rivayet ettiği kendi hadisinde "Sonra Rasulullah (sav) okudu." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6732, /1092
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن الأعمش قال سمعت سعد بن عبيدة يحدث عن أبي عبد الرحمن السلمي عن علي رضي الله عنه قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم في جنازة فأخذ شيئا فجعل ينكت به في الأرض فقال: "ما منكم من أحد إلا قد كتب مقعده من النار ومقعده من الجنة" قالوا: يا رسول الله أفلا نتكل على كتابنا وندع العمل قال: "اعملوا فكل ميسر لما خلق له قال أما من كان من أهل السعادة فسييسر لعمل السعادة وأما من كان من أهل الشقاوة فسييسر لعمل الشقاوة ثم قرأ فأما من أعطى واتقى وصدق بالحسنى الآية"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165599, EM000903
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن الأعمش قال سمعت سعد بن عبيدة يحدث عن أبي عبد الرحمن السلمي عن علي رضي الله عنه قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم في جنازة فأخذ شيئا فجعل ينكت به في الأرض فقال: "ما منكم من أحد إلا قد كتب مقعده من النار ومقعده من الجنة" قالوا: يا رسول الله أفلا نتكل على كتابنا وندع العمل قال: "اعملوا فكل ميسر لما خلق له قال أما من كان من أهل السعادة فسييسر لعمل السعادة وأما من كان من أهل الشقاوة فسييسر لعمل الشقاوة ثم قرأ فأما من أعطى واتقى وصدق بالحسنى الآية"
Tercemesi:
Bize Âdem, ona Şu'be, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir cenazede iken eline bir şey aldı, yere çizgi çizmeye başladı ve şöyle buyurdu:
"İstisnasız hepinizin cennet ya da cehennemdeki yeri (takdir edilmiş), yazılmıştır." Bunun üzerine kendisine dediler ki: 'Ya Rasulallah! Öyle ise kitabımıza dayanıp, güvenerek amel etmeyi bırakalım mı?' Hz. Peygamber (sav) "Hayır, sizler amel edip çalışın. Herkes niçin yaratıldıysa, o kendisine kolaylaştırılmıştır. Cennet ehlinden olanlara cennetliklerin ameli; cehennem ehlinden olanlara cehennemliklerin ameli kolaylaştırılır." buyurdu ve 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız.'Leyl suresi, 92/ 5-10 ayetlerini okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 903, /697
Senetler:
()
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239702, İHS006166
Hadis:
6166 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ سِنَانٍ، وَالْحُسَيْنُ بْنُ إِدْرِيسَ الْأَنْصَارِيُّ، قَالَا: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي بَكْرٍ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَبِي أُنَيْسَةَ، عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زَيْدِ بْنِ الْخَطَّابِ، أَنَّهُ أَخْبَرَهُ، عَنْ مُسْلِمِ بْنِ يَسَارٍ الْجُهَنِيِّ، أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ سُئِلَ عَنْ هَذِهِ الْآيَةِ: (وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنِي آدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّاتِهِمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنْفُسِهِمْ أَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ قَالُوا بَلَى) الْآيَةَ.
قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُئِلَ عَنْهَا، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "إِنَّ اللَّهَ خَلَقَ آدَمَ ثُمَّ مَسَحَ عَلَى ظَهْرِهِ بِيَمِينِهِ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ ذُرِّيَّةً، فَقَالَ: خَلَقْتُ هَؤُلَاءِ لِلْجَنَّةِ، وَبِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ يَعْمَلُونَ، ثُمَّ مَسَحَ ظَهْرَهُ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ ذُرِّيَّةً، فَقَالَ: خَلَقْتُ هَؤُلَاءِ لِلنَّارِ، وَبِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ يَعْمَلُونَ"
فَقَالَ رَجُلٌ: يَا رَسُولَ اللَّهِ فَفِيمَ الْعَمَلُ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "إِنَّ اللَّهَ إِذَا خَلَقَ الْعَبْدَ لِلْجَنَّةِ اسْتَعْمَلَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى يَمُوتَ عَلَى عَمَلٍ مِنْ أَعْمَالِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيُدْخِلُهُ بِهِ الْجَنَّةَ، وَإِذَا خَلَقَ الْعَبْدَ لِلنَّارِ اسْتَعْمَلَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى يَمُوتَ عَلَى عَمَلٍ مِنْ أَعْمَالِ أَهْلِ النَّارِ فَيُدْخِلُهُ بِهِ النَّارَ"
Tercemesi:
Bize Ömer b. Said b. Sinan ve Hüseyin b. isris el-Ensari, onlara Ahmed b. Ebubekir, Mâlik, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Abdülhamîd b. Abdurrahman b. Zeyd b. el-Hattâb, ona Müslim b. Yesâr el-Cühenî'inin rivayet ettiğine göre; Ömer b. el-Hattâb'a (ra), 'Rabbin Âdemoğullarından -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: ‘Ben sizin rabbiniz değil miyim?’ ,Onlar da; ‘Elbette öyle! Tanıklık ederiz’ dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, ‘Bizim bundan haberimiz yoktu’ demeyesiniz' (el-A'râf, 7/172) mealindeki ayetin manası sorulunca, şöyle dedi: Bu ayet Rasulullah'a (sav) sorulduğunda O'nun şöyle dediğini işittim:
"Şüphesiz ki Allah Teâlâ Âdem'i yarattı. Sonra kudret eliyle sırtını sıvazlayıp ondan zürriyetini çıkardı ve 'Bunları cennet için yarattım, cennetliklerin amelini işleyecekler' dedi. Sonra yine Âdem'in sırtına dokunup ondan bir nesil daha çıkardı ve; 'Bunları cehennem için yarattım. Cehennem ehlinin amelini işleyecekler" buyurdu. Bunun üzerine bir adam;
'Ey Allah'ın rasulü O zaman amelin ne yararı var?' deyince Hz. Peygamber (sav);
"Şüphesiz ki Allah, bir kulu cennetlik yaratınca ölünceye kadar ona cennet ehlinin amelini işletir ve bu sayede onu cennete sokar. Bir kulu da cehennem için yaratınca, ona da ölünceye kadar cehennem ehlinin amelini işletir ve bu sebeple onu cehenneme sokar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6166, 14/37
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239710, İHS006174
Hadis:
6174 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ الْجُمَحِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ، وَشُعَيْثُ بْنُ مُحْرِزٍ، قَالَا: حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سُلَيْمَانَ الْأَعْمَشِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ: حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ: "إِنَّ خَلْقَ أَحَدِكُمْ يُجْمَعُ فِي بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا وَأَرْبَعِينَ لَيْلَةً، ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ، ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ، ثُمَّ يَبْعَثُ اللَّهُ إِلَيْهِ مَلَكًا فَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ، فَيَقُولُ: اكْتُبْ عَمَلَهُ وَأَجَلَهُ وَرِزْقَهُ وَشَقِيٌّ أَوْ سَعِيدٌ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجَنَّةِ إِلَّا ذِرَاعٌ فَيَغْلِبُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ الَّذِي سَبَقَ فَيُخْتَمُ لَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلَّا ذِرَاعٌ فَيَغْلِبُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ الَّذِي سَبَقَ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُ الْجَنَّةَ"
Tercemesi:
Bize Fadl b. Hubâb el-Cümahî, ona Ebu Velîd ve Şuayb b. Muhriz, onlara Şu'be, ona Süleyman el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdullah'ın naklettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk gün kırk gecede tamamlanır. Sonra bu sürede alaka (kan pıhtısı) haline gelir. Sonra yine bu sürede mudğa (et parçası) haline gelir. Sonra Allah ona dört kelime ile; yani ameli, eceli, rızkını ve said veya şaki (cennetlik veya cehennemlik) olacağını yazmak üzere bir melek gönderir. Muhakkak ki bir kişi cennetliklerin amelini yapar, hatta cennetle arasında bir zira bir mesafe kalır ama sonra önceden yazılan bu kitabı galip gelir ve nihayetinde cehennemliklerin ameliyle (ömrünü) tamamlar. Yine bir kişi cehennemliklerin amelini yapar, hatta cehennemle arasında bir zira kadar bir mesafe kalır, sonra önceden (yazılan) bu kitabı galip gelir ve cennetliklerin amelini yaparak cennete girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6174, 14/47
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239711, İHS006175
Hadis:
6175 - أَخْبَرَنَا ابْنُ قُتَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ مَوْهِبٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ: "إِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فِيمَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّاسِ وَإِنَّهُ لِمَنْ أَهْلِ النَّارِ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فِيمَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّاسِ وَإِنَّهُ لِمَنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ"
Tercemesi:
Bize İbn Kuteybe, ona Yezid b. Mevheb, ona İbn Vehb, ona Üsame b. Zeyd, ona Ebu Hâzim, ona Sehl b. Sa'd'ın söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir adam cennetliklerin amelini yapar, yapar hatta cennetliklerle arasında hiç bir mesafe kalmaz (bir de bakarsın ki) o, cehennemliklerden oluverir. Bir adam da cehennemliklerin amelini yapar yapar hatta cehennemliklerle kendisi arasında hiç bir mesafe kalmaz (bir de bakarsın ki) o, cennetliklerden oluverir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6175, 14/50
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239718, İHS006182
Hadis:
6182 - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ سُلَيْمَانَ، بِالْفُسْطَاطِ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ الْجَوْزَجَانِيُّ، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا عَزْرَةُ بْنُ ثَابِتٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ عُقَيْلٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ، عَنْ أَبِي الْأَسْوَدِ الدِّيلِيِّ، قَالَ: قَالَ لِي عِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ: يَا أَبَا الْأَسْوَدِ أَرَأَيْتَ مَا يَعْمَلُ النَّاسُ الْيَوْمَ وَيَكْدَحُونَ فِيهِ، أَشَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى أَوْ فِيمَا يَسْتَقْبِلُونَ مِمَّا أَتَاهُمْ بِهِ نَبِيُّهُمْ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَاتُّخِذَتْ بِهِ الْحُجَّةُ عَلَيْهِمْ؟ فَقُلْتُ: بَلْ شَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ.
قَالَ: فَيَكُونُ ذَلِكَ ظُلْمًا؟ قَالَ: فَفَزِعْتُ مِنْ ذَلِكَ فَزَعًا شَدِيدًا، فَقُلْتُ: إِنَّهُ لَيْسَ شَيْءٌ إِلَّا خَلْقُ اللَّهِ وَمِلْكُ يَدِهِ، مَا يُسْأَلُ عَمَّا يَفْعَلُ وَهُمْ يَسْأَلُونَ، فَقَالَ عِمْرَانُ: سَدَّدَكَ اللَّهُ أَوْ وَفَّقَكَ اللَّهُ، أَمَا وَاللَّهِ مَا سَأَلْتُكَ إِلَّا لِأَحْزِرَ عَقْلَكَ إِنَّ رَجُلًا مِنْ مُزَيْنَةَ أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ مَا يَعْمَلُ النَّاسُ الْيَوْمَ وَيَكْدَحُونَ فِيهِ، أَشَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ، أَوْ فِيمَا يَسْتَقْبِلُونَ مِمَّا أَتَاهُمْ بِهِ نَبِيُّهُمْ وَاتُّخِذَتْ عَلَيْهِمْ بِهِ الْحُجَّةُ؟ فَقَالَ: "بَلْ شَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ"، قَالَ: فَلِمَ نَعْمَلُ إِذًا؟ قَالَ: "مَنْ كَانَ اللَّهُ خَلَقَهُ لِوَاحِدَةٍ مِنَ الْمَنْزِلَتَيْنِ فَهُوَ يُسْتَعْمَلُ لَهَا، وَتَصْدِيقُ ذَلِكَ فِي كِتَابِ اللَّهِ: {وَنَفَسٍ وَمَا سَوَّاهَا فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا} [الشمس: 8]"
Tercemesi:
Bize Ali b. Hüseyin b. Süleyman, ona İbrahim b. Yakub el-Cevzecânî, ona Osman b. Ömer, ona Azra b. Sabit, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya'mer, ona Ebü'l-Esved ed-Düelî şöyle söylemiştir: Bana İmran b. Husayn dedi ki, insanların bugün yaptıkları ameller ve çabaladıkları şeyler hakkında ne düşünüyorsun? Bunlar onlar hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm müdür? yoksa Peygamberlerinin getirdiği ve amel etmelerini gerektirecek delillerle karşılaşmalarıyla mı ilgilidir? Ben insanların yaptıkları amellerin kesinleşmiş ve ezelden takdir edilmiş olduğunu söyledim. İmran 'Öyleyse bu zulüm olmuyor mu? Bundan dolayı dehşete kapıldım' dedi. Ben de her şeyi Allah'ın yarattığını ve her şeyin onun tasarrufunda olduğunu, Allah'ın fiillerinden dolayı sorguya çekilemeyeceğini fakat insanların yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğini söyledim. Bunun üzerine bana 'Allah seni affetsin veya Allah seni muvaffak kılsın. Ben bunları sadece seni sınamak için sormuştum.' dedi ve ekledi: (Bir gün) Müzeyne kabilesinden bir adam Rasulullah'a (sav) gelerek şöyle dedi: Ya Rasulallah! İnsanların bugün yaptıkları ameller ve çabaladıkları şeyler hakkında ne düşünüyorsun? Bunlar onlar hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm müdür? Yoksa Peygamberlerinin getirdiği ve amel etmelerini gerektirecek delillerle karşılaşmalarıyla mı ilgilidir? Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hayır, bu ezelden takdir edilmiş ve verilmiş bir hükümdür." Adam o halde niçin amel ediyoruz dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Allah bir kimseyi iki varış yerinden hangisi için yaratmışsa o kişi ona göre amel ettirilir. Allah'ın kitabındaki ‘Nefse ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene and oslun' (eş-Şems, 91/7-8) ayeti de bunu tasdik etmektedir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6182, 14/60
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
208694, İHS000108
Hadis:
108 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ خَلِيلٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ حَدَّثَنَا الأوزاعي عن بن شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِيَ الله تعالى عَنْهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ نَعْمَلُ فِي شَيْءٍ نَأْتَنِفُهُ أَمْ فِي شَيْءٍ قَدْ فُرِغَ مِنْهُ قَالَ: "بَلْ فِي شَيْءٍ قَدْ فُرِغَ مِنْهُ" قَالَ: فَفِيمَ الْعَمَلُ؟ قَالَ: "يَا عُمَرُ لَا يُدْرَكُ ذَاكَ إِلَّا بِالْعَمَلِ" قَالَ: إِذًا نَجْتَهِدُ يا رسول الله
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hasan b. halil, ona Hişâm b. Ammâr, ona Enes b. İyâz, ona Evzâî, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb, ona Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Ömer b. Hattâb (ra) 'Ya Rasulullah, yapıp ettiklerimiz (şu anda mı) yaratılıyor yoksa önceden takdir mi edilmiştir?' dedi. Hz Peygamber (sav), "Her şey önceden takdir edilmiştir." buyurdu. Hz. Ömer 'o halde niçin amel ediliyor ki' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Ya Ömer bu durum yalnızca amelle idrak edilebilir." buyurdu. Bunun üzerine Hz. Ömer 'öyleyse daha çok gayret edelim Ya Rasulalah' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, İlim 108, 1/312
Senetler:
()
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
209775, İHS000338
Hadis:
338 - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ سُلَيْمَانَ الْمُعَدِّلُ بِالْفُسْطَاطِ، حَدَّثَنَا الْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنِي مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ، عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ، حَدَّثَنِي عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ قَتَادَةَ السُّلَمِيُّ، وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَقُولُ: "خَلَقَ اللَّهُ آدَمَ، ثُمَّ أَخَذَ الْخَلْقَ مِنْ ظَهْرِهِ، فقَالَ: هَؤُلَاءِ فِي الْجَنَّةِ وَلَا أُبَالِي، وَهَؤُلَاءِ فِي النَّارِ وَلَا أُبَالِي"، قَالَ قَائِلٌ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، فَعَلَى مَاذَا نَعْمَلُ؟، قَالَ: «عَلَى مَوَاقِعِ الْقَدَرِ».
Tercemesi:
Bize Ali b. Hüseyin b. Süleyman, ona Haris b. Miskin, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Raşid b. Sa'd, ona Allah Resulünün ashabından Abdurrahman b. Katâde es-Sülemî'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah ademi yarattı, sonra yaratmaya onun sırtından başladı. Şunlar cennettedir ve ben buna aldırış etmem. Şunlar da cehennemdedir ben buna da aldırış etmem." Bir kişi dedi ki, Ya Resulalah o halde neye göre amel ediyoruz? Hz. peygamber şöyle buyurdu: "Kaderde belirlenen yere göre"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 338, 2/50
Senetler:
1. Abdurrahman b. Katade es-Sülemî (Abdurrahman b. Katade)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7822, İM000076
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْعُودٍ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ قَالَ: " يُجْمَعُ خَلْقُ أَحَدِكُمْ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَبْعَثُ اللَّهُ إِلَيْهِ الْمَلَكَ فَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ فَيَقُولُ اكْتُبْ عَمَلَهُ وَأَجَلَهُ وَرِزْقَهُ وَشَقِىٌّ أَمْ سَعِيدٌ . فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُهَا وَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُهَا "
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî' ve Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muaviye (T) Bize Ali b. Meymûn er-Rakî, ona Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd, onlara A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdullah b. Mesûd'un söylediğine göre kendisi doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilen Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde tamamlanır. Sonra bu sürede alaka (kan pıhtısı) haline gelir. Sonra yine bu sürede mudğa (et parçası) haline gelir. Sonra Allah ona dört kelime ile; yani rızkını, ecelini, amelini ve said veya şaki (cennetlik veya cehennemlik) olacağını yazmasını emrettiği bir melek gönderir. Canımı elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, sizden birisi cennetliklerin amelini yapar, hatta cennetle arasında bir zira kadar bir mesafe kalır, ama sonra (yazılan) bu kitabı öne geçer ve cehennemliklerin amelini yaparak oraya girer. Yine biriniz cehennemliklerin amelini yapar, hatta cehennemle arasında bir zira kadar bir mesafe kalır, sonra (yazılan) bu kitabı öne geçer ve cennetliklerin amelini yaparak oraya girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 10, /26
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
5. Ebu Hasan Ali b. Meymun el-Attar (Ali b. Meymun)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10530, M006726
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سَرْحٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ الْمَكِّىِّ أَنَّ عَامِرَ بْنَ وَاثِلَةَ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَسْعُودٍ يَقُولُ الشَّقِىُّ مَنْ شَقِىَ فِى بَطْنِ أُمِّهِ وَالسَّعِيدُ مَنْ وُعِظَ بِغَيْرِهِ . فَأَتَى رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُقَالُ لَهُ حُذَيْفَةُ بْنُ أَسِيدٍ الْغِفَارِىُّ فَحَدَّثَهُ بِذَلِكَ مِنْ قَوْلِ ابْنِ مَسْعُودٍ فَقَالَ وَكَيْفَ يَشْقَى رَجُلٌ بِغَيْرِ عَمَلٍ فَقَالَ لَهُ الرَّجُلُ أَتَعْجَبُ مِنْ ذَلِكَ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: " إِذَا مَرَّ بِالنُّطْفَةِ ثِنْتَانِ وَأَرْبَعُونَ لَيْلَةً بَعَثَ اللَّهُ إِلَيْهَا مَلَكًا فَصَوَّرَهَا وَخَلَقَ سَمْعَهَا وَبَصَرَهَا وَجِلْدَهَا وَلَحْمَهَا وَعِظَامَهَا ثُمَّ . قَالَ يَا رَبِّ أَذَكَرٌ أَمْ أُنْثَى فَيَقْضِى رَبُّكَ مَا شَاءَ وَيَكْتُبُ الْمَلَكُ ثُمَّ يَقُولُ يَا رَبِّ أَجَلُهُ . فَيَقُولُ رَبُّكَ مَا شَاءَ وَيَكْتُبُ الْمَلَكُ ثُمَّ يَقُولُ يَا رَبِّ رِزْقُهُ . فَيَقْضِى رَبُّكَ مَا شَاءَ وَيَكْتُبُ الْمَلَكُ ثُمَّ يَخْرُجُ الْمَلَكُ بِالصَّحِيفَةِ فِى يَدِهِ فَلاَ يَزِيدُ عَلَى مَا أُمِرَ وَلاَ يَنْقُصُ "
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Ebu Zübeyr el-Mekkî, ona Amir b. Vâsile, ona Abdullah b. Mesud şöyle söylemiştir: Şaki annesinin karnında şakî olandır. Said ise başkasından ibret alandır. Müteakiben Amir b. Vâsile, Rasulullah’ın (sav) ashabından Huzeyfe b. Esîd el-Ğıfârî denilen bir zata gelerek İbn Mesud’un söylediğini ona nakletmiştir. Bunun üzerine Huzeyfe: ‘Bir adam amelsiz nasıl şakî olabilir?’ demiş, bu kişi de ona ‘sen buna şaşıyor musun? Ben Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Nutfenin üzerinden kırk iki gece geçtiği zaman Allah ona bir melek gönderir. Melek ona suretini verir; onun kulağını, gözünü, cildini, etini ve kemiklerini yaratır. Sonra, Ya Rabbi! Erkek mi olacak, dişi mi? diye sorar. Rabbin dilediğini hüküm buyurur, melek de yazar. Sonra, Ey Rabbim! Eceli ne olacak? der. Rabbin dilediğini söyler, melek yine yazar. Sonra, Ey Rabbim rızkı ne olacak? der. Rabbin dilediği hükmü verir, melek de yazar. Sonra melek elinde bir sahife ile çıkar kendisine emredilenden ne bir fazla ne bir eksik yapabilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6726, /1090
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi (Amir b. Vasile b. Abdullah b. Umeyr b. Cabir)
3. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları