153 Kayıt Bulundu.
Bize Abdüssamed, ona İmrân (el-Kattân), ona Hasan, ona da Cündüb rivayet etmiştir: “Adamın biri yaralandığı için evine götürüldü. Yarası nedeniyle çok ızdırabı vardı. Kabından bir ok çıkardı ve onu kalbine sapladı. Bu olayı Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yanında konuştuklarında O, Rabbine isnad ederek “Kulum nefsi konusunda benden önce davrandı” dedi.
Açıklama: Cündüb'den gelen bu rivayete göre, yaralanan bir adam evine götürülmüş, yarası nedeniyle ızdırabı çekmektedir. Adam okunu kalbine saplamak suretiyle intihar etmiştir. Söz konusu olan Hz. Peygamber'e iletilince o Rabbine isnadla "kulum canını alma konusunda benden önce davrandı" buyurmuştur. Bu rivayette, BS15977, MK001664 EYM001527, İHS005988, İHS005989 numaralı rivayetlerdeki bilginin hilafına olayın Hz. Peygamber döneminde olduğu anlaşılmaktadır. Izdırap veren çıban değil, yaralanmadır, elini kesmemiş oku kalbine saplamıştır. Cehennem vurgusu yapılmaksızın Allah Teala'ya isnad ederek "kulum nefsi konusunda benden önce davrandı" beyanıyla bir serzeniş dile getirilmiştir.
Bize Ali b. Abdülaziz, ona Haccac b. el-Minhâl, ona Cerîr b. Hâzim, ona Hasan, ona Cündüb b. Abdullah el-Becelî rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sizden önceki kavimlerden bir adam yaralanmıştı. Yarasına dayanamayıp bir bıçak almış ve elini kesmişti. Kanaması durmamış ve sonunda ölmüştü. Cenâb-ı Hak 'Kulum ben canını almadan kendi canına kıydı ben de ona cenneti haram kıldım.' buyurdu."
Açıklama: Cündüb b. Abdullah el-Becelî'den gelen bu rivayete (MK001664) göre, önceki kavimlerden olan adam yaralanmış, ızdıraba dayanamayarak bıçakla elini kesmek suretiyle intihar etmiştir. Allah Teala da, ona 'cenneti haram' kıldığını belirtmek suretiyle, intiharın mutlaka cezalandırılacağını beyan etmiştir. Bu rivayet, İHS005989, İHS005988 rivayetlerindeki yarayı veya çıbanı deşmekle ortaya çıkan taksir yorumununu, bilinçli bir teşebbüs olduğunu beyan ederek ortadan kaldırmaktadır.
Bize Ebû Bekir, ona Muhammed b. el-Hasan b. Fûrek, ona Abdullah b. Cafer el-İsbahânî, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, ona Şu'be, ona A'meş, ona Zekvân, Ebu Hureyre'den (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim kendini bir demir parçasıyla öldürürse, cehennem ateşi içinde sonsuza kadar o demir parçasıyla karnını deşer durur. Kim zehir içerek kendisini öldürürse, cehennem ateşi içinde sonsuza kadar elindeki zehiri yudumlar durur. Kim kendisini bir dağdan atarak öldürürse, cehennem ateşi içinde sonsuza kadar kendisini çukura atar durur. “ Bu hadisi Buhârî ve Müslim Şu’be’den başka bir tarikle rivayet etmişlerdir.
Bize Ârim, ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvâf, ona Ebu'z-Zübeyr ona da Cabir b. Abdullah rivâyet etmiştir: Tufeyl b. Amr Hz. Peygamber’e “Devs kabilesi gibi bir kalen ve kuvvetin olmasını ister misin? diye sordu. Hz. Peygamber, Alah bu şerefi Ensara saklandığı için kabul etmedi. Bunun üzerine Tufeyl hicret etti. Onunla birlikte kavminden biri daha hicret etti. Adam hastalandı ve dayanamadı -ya da buna benzer bir şey söyledi-. Adam ok torbasına doğru gitti ve ucu keskin bir ok alarak bileklerini kesti, sonra da öldü. Tufeyl onu rüyasında gördü ve 'Sana nasıl muamele edildi?' diye sordu. Rabbim beni Hz. Peygamber'e (sav) hicretim nedeniyle bağışladı. "Elinin hali ne?" diye sordum. Adam: “Bana elinin halini düzeltmeyeceğiz denildi.” dedi. Tufeyl bu rüyayı Hz. Peygamber'e anlatınca, Hz. Peygamber (sav) ellerini kaldırarak onun için "Ey Rabbim! Ellerini de bağışla!" diye dua etti.
Sehl'den aynı isnadla şöyle rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav) ile müslümanlar müşriklerle karşılaşmış ve çarpışmışlardı. Hz. Peygamber de müşrikler de kendi karargahlarına çekildikleri sırada Hz. Peygamber'in ashabından bir adam müşrik ordusundan geri kalanları yakalayıp onlara karşı kılıçtan geçiriyorlardı" dedi ve hadisi zikretti.
Bize Ebu Abdullah, Ebu Bekir ve Ebu Zekeriya rivayet ettiler. Onlara Ebu'l-Abbas, ona er-Rebi', ona eş-Şafiî, ona İbn Uyeyne, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona da Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Dünyada kendisini bir şey ile öldürene, kıyamet günü aynı şey ile azap edilir."
Biz Ebu Halife, ona Ebu'l-Velîd, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Zekvân, Ebu Hureyre'den Hz. Peygamber(s.a.v.)’in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kim kendini bir demir parçasıyla öldürürse, cehennem ateşi içinde sonsuza kadar o demir parçasıyla karnını deşer durur. Kim zehir içerek kendisini öldürürse, cehennem ateşi içinde sonsuza kadar elindeki zehiri yudumlar durur. Kim kendisini bir dağdan atarak öldürürse, cehennem ateşi içinde sonsuza kadar kendisini atar durur. “
Bize Ali b. Hamşad el-Adl, ona İsmail b. İshak el-Kâdî, ona Ebu Numan b. Fadl, ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvaf, ona Ebû Zübeyir, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Tufeyl b. Amr Hz. Peygamber'e şöyle demiştir: Devs kabilesi gibi bir kalen ve kuvvetin olmasını ister misin? Hz. Peygamber bu şerefi Ensar'a sakladığı için bu teklifi reddetti. Cabir şöyle devam etti: Tufeyl kavminden bir adamla birlikte hicret etti. Adam hastalandı. Adam dayanamadı -ya da buna benzer bir kelime söyledi- Adam ok alıp onunla bileklerini kesti ve öldü. Tufeyl bu adamı rüyasında gördü ve ona rüyasında şöyle sordu: 'Allah sana ne yaptı?' Adam, 'Allah beni Hz. Peygamber'e hicret etmem sebebiyle bağışladı' dedi. Tufeyl, 'Ellerinin hali ne?' diye sorunca adam şöyle cevap verdi: 'Bana vücudundan kendi bozduğun bir şeyi düzeltmeyeceğiz' denildi. Tufeyl bu rüyayı Hz. Peygamber'e anlatınca Hz. Peygamber ellerini kaldırıp şöyle dua etti: 'Allahım ellerini de bağışla.' Bu hadis Buhârî ve Müslim'in şartlarına göre sahihtir ancak eserlerinde onu tahric etmemişlerdir.
Bize Ebu Said, ona Ebu'l-Abbas, ona er-Rebi', ona eş-Şafiî, ona Süfyan, ona Zuhrî,ona Salim b. Abdullah, ona da babası Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Hz. Ömer'in babası adına yemin ettiğini işitince şöyle dedi: "Dikkat edin! Allah babanız adına yemin etmenizi yasakladı." Hz. Ömer de, "Allah'a yemin olsun ki, ne bilerek, ne de alışkanlık gereği babamın adına yemin etmedim." Buhârî ve Müslim, İbn Uyeyne'nin hadisi olarak bunu rivayet ettiler. Biz de bunu Eyyub, ona Ebu Kılabe, ona da Sabit b. ed-Dahhâk vasıtasıyla Hz. Peygamber'den gelen merfu bir hadiste şöyle rivayet ettik: "Kim İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o kişi dediği gibidir.Kim kendisini bir şey ile öldürürse, Cehennem ateşinde onunla kendisine azap edilir. Mü'mine lanet onu öldürmek gibidir. Kim bir mü'mine küfür isnad ederse, sanki onu öldürmüş gibi olur."
Bize Abdullah b Ahmed b. Hanbel, ona Muhammed b. Hâlid b. Abdullah el-Vâsıtî, ona babası (Hâlid b. Abdullah el-Vâsıtî), ona Süfyan b. Hüseyin, ona Zührî, ona Ka'b b. Mâlik, ona babasının (Mâlik) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adam hakkında "O cehennemliktir" buyurdu. İnsanlar onun âkıbetini beklemeye başladılar. Huneyn savaşında adam büyük bir gayret gösterdi. Bunu Hz. Peygamber'e (sav) anlattılar. Hz. Peygamber (sav) "O cehennemliktir" buyurdu. Adam yaralandı, ok kutusundan bir ok aldı ve intihar etti. "Ey Allah'ın resulü, Allah senin sözünü doğruladı" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Ey Bilal! Kalk ve ilan et: Cennete ancak mümin olan girer. Allah bu dini fâcir kimse ile de destekler."