Giriş

Bize Abdân, ona Abdullah, ona da İbn Cüreyc, Abdullah b. Ubeydullah b. Ebu Müleyke'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Osman (b. Affân)'ın bir kızı Mekke'de vefat etti. Bizler de cenazeye katılmak için gelmiştik. İbn Ömer ve İbn Abbas da (r. anhüm) gelmişti. Ben de o ikisinin arasında veya o ikisinden birinin yanında oturuyordum, diğeri gelip benim yanıma oturdu. O esnada Abdullah b. Ömer (r.anhuma), Amr b. Osman'a şöyle dedi: Cenazede ağlanmasını engellemeyecek misin? Zira Rasulullah (sav) 'Şüphesiz ölen kişi, ailesinin ona ağlaması sebebiyle azap görür’ buyurmuştur."


    Öneri Formu
9669 B001286 Buhari, Cenaiz, 32

İbn Abbas (r.anhuma) 'Ömer (ra) hadisinde bir kısım ağlamaları kastederdi' dedi ve şöyle anlattı: Ömer'le (ra) birlikte Mekke'den ayrılarak yola çıkmıştım. Beydâ denilen yere vardığımızda, baktım ki dikenli bir ağacın altında bir kervan duruyor. Ömer 'Git, bak bakalım. Kervandakiler kimlermiş?' dedi. Gidip baktığımda Suheyb'i gördüm. Gelip Ömer'e haber verdiğimde 'Onu, bana çağır' dedi. Suheyb'in yanına döndüm ve 'Kalk, müminlerin emirinin yanına gidelim' dedim. Bir süre sonra Ömer vurulduğunda, Suheyb ağlayarak ve 'Vah kardeşim! Vah arkadaşım!' diye sızlanarak yanına girdi. Bunun üzerine Ömer 'Ey Suheyb! Rasulullah (sav) 'Şüphesiz ölen kişi, ailesinin arkasından ona bir takım ağlamaları sebebiyle azap görür" buyurmuşken benim için ağlıyor musun?' dedi.


    Öneri Formu
9676 B001287 Buhari, Cenaiz, 32

Bize İsmail b. Halil, ona Ali b. Müshir, ona Ebu İshak eş-Şeybânî, ona Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî) şöyle rivayet etmiştir: "Ömer (ra) yaralanınca, Suheyb 'Vah kardeşim!' diye hayıflanmaya başladı. Bunun üzerine Ömer 'Hz. Peygamber'in (sav) 'Şüphesiz ölen kişi, geride kalanların ağlaması sebebiyle azap görür' buyurduğunu bilmiyor musun?' diyerek onu uyardı."


    Öneri Formu
9682 B001290 Buhari, Cenaiz, 32

Bize Abdurrahman b. Bişr, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr (b. Dinar), ona da İbn Ebu Müleyke 'Bizler Ümmü Ebân bt. Osman'ın cenazesindeydik...' demiş ve hadisin devamını nakletmiştir. Ancak Eyyüb ve İbn Cüreyc'in yaptıkları gibi, hadisi ref etmemiş yani hadisi Hz. Ömer tarikiyle Hz. Peygamber'e (sav) dayandırmamıştır. Eyyüb ve İbn Cüreyc'in rivayet ettikleri hadis, Amr (b. Dinar)'ın hadisinden daha tamdır.


Açıklama: İlgili rivayet için bkz. M002150 numaralı hadis.

    Öneri Formu
3613 M002151 Müslim, Cenaiz, 23

Bize İsmail, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb, oona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) Necâşî’nin vefat ettiği gün (Necâşî’nin) vefat haberi verildi. Rasulullah (sav), insanlarla birlikte namazgâha çıktı, (cenaze namazı için) saf tuttu ve (cenaze namazında) dört defa tekbir getirdi."


Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.

    Öneri Formu
9555 B001245 Buhari, Cenaiz, 4

İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Ömer vefat edince, söylediği hadisi Âişe’ye (r.anha) anlattığımda, o şöyle dedi: Allah (cc), Ömer’e rahmet etsin. Vallahi Rasulullah (sav) 'Allah (cc) ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle ölen mümine azap eder' buyurmamış, sadece 'Şüphesiz Allah, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle kafirin azabını artırır' buyurmuştur. Hz. Âişe 'Ayrıca bu konuda size (Hiçbir günahkar, bir başkasının günahını yüklenmez) (En'âm, 6/164) ayeti yeter' demiştir. Bu cevap karşısında İbn Abbas (Güldüren de ağlatan da ancak Allah'tır) ayetini okudu. İbn Ebu Müleyke 'Vallahi bu cevap karşısında İbn Ömer hiçbir şey söylemedi' demiştir.


Açıklama: İlgili rivayet için bkz. B001286, B001287 numaralı hadisler.

    Öneri Formu
9677 B001288 Buhari, Cenaiz, 32

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona babası (Ebu Bekir b. Amr), ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Hz. Peygamber'in eşi Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), yakınlarının başında ağladığı Yahudi kadına ait bir mezarın yanından geçiyordu. Bunu görünce 'Onlar, o kadının mezarı başında ağlıyorlar. Kadınsa kabrinde azap görüyor' buyurdu."


    Öneri Formu
9681 B001289 Buhari, Cenaiz, 32

Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Muhammed b. Ubeyd (et-Tenafisî), ona Yazid b. Keysan (el-Yeşküri), ona Ebu Hazim'in (Selman Mevla Azze) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav), annesinin kabrine geldi, ağladı ve çevresindekileri de ağlattı. Ardından Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Yüce Rabbi'mden onu (annemi) bağışlaması için dua etmek üzere izin istedim; ancak bana izin verilmedi. Bunun üzerine kabrini ziyaret etmek için izin istedim, buna izin verildi. Kabirleri ziyaret ediniz. Kuşkusuz kabir ziyareti, ölümü hatırlatır."


    Öneri Formu
20719 D003234 Ebu Davud, Cenaiz, 75, 77

Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Yahya b. Said, ona da Amre, Âişe'nin (r.anhâ) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Mute Savaşı'nda) Zeyd b. Hârise, Cafer (b. Ebu Talib) ve Abdullah b. Ravâha'nın şehit olduğu haberi gelince, Hz. Peygamber (sav) oturdu. Hüznü yüzünden okunuyordu. Bu esnada ben de kapı deliğinden olanları görüyordum. Hz. Peygamber'in (sav) yanına bir adam geldi ve Cafer'in ailesinin (çokça) ağladığından bahsetti. Hz. Peygamber (sav) adamdan kadınları ağlamaktan men etmesini istedi. Adam gitti, sonra geri geldi ve onları men ettiğini ancak kadınların kendisini dinlemediğini söyledi. Hz. Peygamber (sav) adamdan ikinci kez onları men etmesini istedi. Adam gitti ve tekrar gelip 'Vallahi, kadınlar bana (veya bize) -bu tereddüt Muhammed b. Abdullah b. Havşeb'den kaynaklanmaktadır- baskın çıktılar!' dedi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Onların ağzına toprak saç!' buyurdu. Bunun üzerine Âişe adama 'Allah, burnunu yere sürtsün! Bir işi beceremedin. Rasulullah'ı da (sav) sıkıntısından kurtarıp rahatlatmadın' dedi."


    Öneri Formu
9742 B001305 Buhari, Cenaiz, 45

Bize Muhammed b. Râfi ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzâk (b. Hemmâm), ona da İbn Cüreyc, ona da Abdullah b. Ebu Müleyke şöyle rivayet etmiştir: "Osman b. Affan'ın bir kızı Mekke'de vefat etmişti. Biz de cenazeye katılmak için gelmiştik. İbn Ömer ve İbn Abbas da gelmişti. Ben de o ikisinin arasında oturuyordum. Şöyle ki ben onlardan birinin yanına varıp oturmuş, ardından da diğeri gelip benim yanıma oturmuştu. Abdullah b. Ömer, karşısında duran Amr b. Osman'a şöyle dedi: Cenazede ağlanmasını men engellemeyecek misin? Zira Rasulullah (sav) 'Şüphesiz ölen kişi, ailesinin ona ağlaması sebebiyle azap görür' buyurmuştur. İbn Abbas (buna itiraz sadedinde), Ömer'in 'Bir kısım ağlamalar sebebiyle (ölüye azap edilir)' dediğini söyledi. Sonra da şu olayı anlattı: Ömer'le birlikte Mekke'den ayrılarak yola çıkmıştım. Beydâ denilen yere vardığımızda baktım ki bir ağacın altında bir kervan duruyor. Ömer 'Git bak bakalım. Kervandakiler kimlermiş?' dedi Gidip baktığımda gördüm ki Suheyb de orada imiş. Hemen gelip Ömer'e haber verdim. Ömer de 'Onu bana çağır' dedi. Suheyb'in yanına döndüm ve 'Kalk, müminlerin emirine gidiyoruz' dedim. Bir süre sonra Ömer yaralandığında Suheyb yine ağlayarak ve 'Vah kardeşim! Vah arkadaşım!' diyerek geldi. Bunun üzerine Ömer ona şöyle dedi: Ey Suheyb! Rasulullah (sav) 'Şüphesiz ölen kişi, ailesinin ona olan bazı ağlamaları sebebiyle azap görür' buyurmuşken bana mı ağlıyorsun? İbn Abbas sözlerine şöyle devam etti: Ömer vefat edince, bu rivayeti Hz. Âişe'ye söyledim. Bunu duyunca Hz. Âişe şu itirazda bulundu: 'Allah, Ömer'e rahmet etsin. Hayır. Vallahi Rasulullah (sav) 'Şüphesiz Allah, bir kimsenin ağlaması sebebiyle ölen kişiye azap eder' buyurmadı. Fakat o 'Şüphesiz Allah, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle kafirin azabını artırır' buyurmuştur. Hz. Âişe ayrıca 'Size Kur'an'daki şu ayet de bu konuda yeter (Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez) (En'am, 6/164) dedi. İbn Abbas da buna karşı 'Güldüren de ağlatan da ancak Allah'tır' dedi." [İbn Ebu Müleyke 'Vallahi bu durum karşısında İbn Ömer hiçbir şey söylemedi' demiştir.]


    Öneri Formu
3611 M002150 Müslim, Cenaiz, 23