Giriş

Bize Ebu Seleme Yahya b. Halef ve Humeyd b. Mes'ade, onlara Bişr b. Mufaddal, ona Yunus b. Ubeyd, ona Muhammed b. Sirin, ona Ebu'l-Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Kardeşiniz Necaşi vefat etti, haydi kalkın ve onun için cenaze namazı kılın." (İmrân) dedi ki: 'Bunun üzerine biz de kalktık, cenaze için saf tuttuğumuz gibi saf tuttuk ve cenaze namazında olduğu gibi onun için namaz kıldık.' (Tirmizî dedi ki) Bu konuda Ebu Hüreyre, Câbir b. Abdullah, Ebu Saîd, Huzeyfe b. Esîd ve Cerir b. Abdullah’tan nakledilen rivayetler vardır. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis, bu kanaldan hasen, sahih ve garib bir hadistir. Ayrıca bu hadis, Ebu Kilâbe’nin amcası Ebu'l-Mühelleb aracılığıyla da İmrân bin Husayn’dan rivayet edilmiştir. Ebu’l Mühelleb’in adı, Abdurrahman b. Amr’dır, Muaviye b. Amr olduğu da söylenir.


Açıklama: Bu hadis, Peygamber Efendimiz'in (sav) Necâşî için gıyâbî cenaze namazı kıldırdığına işaret ettiği gibi aynı zamanda cenaze başka bir yerde de olsa da gıyâbî cenaze namazının meşruiyetine delil olarak kabul edilir. Necâşî, Resulullah'ı (sav) görmeden Ona iman ettiği ve ilk muhacirleri ülkesinde himaye edip onlara güzel muamelede bulunduğu için İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilmiştir.

    Öneri Formu
16044 T001039 Tirmizi, Cenaiz, 48

Bize Harun b. Abdullah ve Haccac b. Şâir, onlara Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah şöyle nakletmiştir: Nebi (sav) bir gün hutbe verdi ve ashabından birisinin vefat edip, pek yeterli gelmeyen bir kefen ile kefenlendiğinden ve geceleyin defnedildiğinden söz edildi. Nebi (sav) bunun üzerine -bir kimsenin buna mecbur kalması hali müstesna- ölen bir kimsenin cenaze namazı kılınmadan geceleyin defnedilmemesini emretti. Ayrıca Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biri kardeşini kefenlediği zaman kefenini güzel yapsın."


Açıklama: Bu rivayet, İslam'ın insana verdiği değeri ifade ettiği gibi vefat eden kişiye saygı göstermeyi ve aynı zamanda cenaze işlerinde titizlik göstermeyi de ortaya koymaktadır.

    Öneri Formu
281422 M002185-2 Müslim, Cenaiz, 49

Bize Ebu Seleme Yahya b. Halef ve Humeyd b. Mes'ade, onlara Bişr b. Mufaddal, ona Yunus b. Ubeyd, ona Muhammed b. Sirin, ona Ebu'l-Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Kardeşiniz Necâşî vefat etti, haydi kalkın ve onun için cenaze namazı kılın." (İmrân) dedi ki: 'Bunun üzerine biz de kalktık, cenaze için saf tuttuğumuz gibi saf tuttuk ve cenaze namazında olduğu gibi onun için namaz kıldık.' (Tirmizî dedi ki) Bu konuda Ebu Hüreyre, Câbir b. Abdullah, Ebu Saîd, Huzeyfe b. Esîd ve Cerir b. Abdullah’tan nakledilen rivayetler vardır. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis, bu kanaldan hasen, sahih ve garib bir hadistir. Ayrıca bu hadis, Ebu Kilâbe’nin amcası Ebu'l-Mühelleb aracılığıyla da İmrân bin Husayn’dan rivayet edilmiştir. Ebu’l Mühelleb’in adı, Abdurrahman b. Amr’dır, Muaviye b. Amr olduğu da söylenir.


Açıklama: Bu hadis, Peygamber Efendimiz'in (sav) Necâşî için gıyâbî cenaze namazı kıldırdığına işaret ettiği gibi aynı zamanda cenaze başka bir yerde de olsa da gıyâbî cenaze namazının meşruiyetine delil olarak kabul edilir. Necâşî, Resulullah'ı (sav) görmeden Ona iman ettiği ve ilk muhacirleri ülkesinde himaye edip onlara güzel muamelede bulunduğu için İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilmiştir.

    Öneri Formu
282027 T001039-2 Tirmizi, Cenaiz, 48

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Müsennâ b. Said, ona Katâde, Ebu Tufeyl, ona da Huzeyfe b. Esîd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), kendilerini (namazgâha) çıkarıp "Beldeniz dışında vefat eden kardeşiniz için (cenaze) namazı kılın!" buyurmuş. Onlar da "O, kimdir?" diye sormuşlar. Rasulullah (sav) da "(O), Necâşî'dir" buyurmuştur.


    Öneri Formu
15148 İM001537 İbn Mâce, Cenâiz, 33

Bize Ali b. Hucr ve Amr b. Zürâre en-Neysâbûrî, onlara İsmail, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kardeşiniz (Necâşî) vefat etmiştir. Kalkın da (onun cenaze) namazını kılın.


    Öneri Formu
18926 N001948 Nesai, Cenâiz, 57

Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hafs b. Ğiyâs, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kardeşiniz Necâşî vefat etmiştir. Kalkın da (cenaze) namazını kılın. (Râvi Câbir şöyle demiştir): Hz. Peygamber (sav) kalkıp bizleri cenaze (namazında) safa soktuğu gibi saf tutturdu ve (Necâşî'nin cenaze) namazını kıl(dır)dı.


    Öneri Formu
18978 N001972 Nesai, Cenâiz, 72

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail, ona Eyyûb, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kardeşiniz (Necâşî) vefat etmiştir. (Haydi) kalkıp (cenaze) namazını kılın. (Râvi Câbir şöyle demiştir): (Bunun üzerine) Hz. Peygamber (sav), bizleri (gıyâbî cenaze namazını kılmak için) iki saf düzenine soktu.


    Öneri Formu
18985 N001975 Nesai, Cenâiz, 72

Bize Amr b. Ali, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) Necâşî'nin (gıyâbî cenaze) namazını kıl(dır)dığı gün ben, ikinci saftaydım.


    Öneri Formu
18986 N001976 Nesai, Cenâiz, 72

Bize İsmail b. Mesud, ona Bişr b. Mufaddal, ona Yunus, ona Muhammed b. Sîrîn, ona Ebu Mühelleb, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kardeşiniz Necâşî vefat etmiştir. (Haydi) kalkıp (cenaze) namazını kılın. (Râvi İmrân) şöyle demiştir: (Bunun üzerine) bizler kalktık. Hz. Peygamber (sav) de bizleri cenaze (namazında) safa soktuğu gibi saf tutturdu ve (Necâşî'nin) (gıyâbî cenaze) namazını tıpkı (herhangi bir) cenaze (namazının) kılındığı gibi kıldık.


    Öneri Formu
18990 N001977 Nesai, Cenâiz, 72

Bize Abdula‘lâ b. Hammâd, ona Yezid b. Zürey‘, ona Saîd, ona da Katâde’nin rivayet ettiğine göre, Ata kendilerine Câbir b. Abdullah el-Ensârî’nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre, Nebi (sav), Necâşî’nin cenaze namazını kıldırdı. O (Hz. Peygamber (sav)), bizi arkasında saf halinde dizdi. Ben ikinci yahut üçüncü safta idim, (dedi).


    Öneri Formu
35007 B003878 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 38