377 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				 Giriş
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyân, ona Habib b. Ebu Sâbit, ona Meymûn b. Ebu Şebîb, ona da Semure b. Cündeb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beyaz renkli elbiseler giyiniz. Zira o daha temiz ve daha hoştur. Ölülerinizi de onunla kefenleyiniz" [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen-sahih bir hadistir. Bu konuda İbn Abbas ve İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir.]
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak, ona İbn Cureyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize bir hutbe verdi ve hutbesinde, vefat edip bedenini tam olarak örtmeyen bir kefenle kefenlenip geceleyin gömülen ashabından olan birinden bahsetti. Ardından zorunluluk olmadıkça cenaze namazının kılınabilmesi için bir kişinin geceleyin gömülmesini yasakladı. Ayrıca Rasulullah (sav) 'Biriniz bir din kardeşini kefenlerse özenle kefenlesin' buyurdu."
Bize Hasan b. Sabbâh el-Bezzâr, ona İsmail b. Abdülkerim, ona İbrahim b. Akîl b. Ma'kil, ona babası, ona Vehb b. Münebbih, ona da Câbir, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden birisi vefat ettiği zaman, imkan bulunura hibera denilen kumaş ile kefenlensin."
Bize Muhammed b. Ubeyd el-Muhâribî, ona Ebu Mâlik Amr b. Hâşim el-Cenbî, ona İsmail b. Ebu Halid, ona da Âmir, Ali b. Ebu Talib'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benim kefenimi pahalısından kullanmayın. Çünkü ben Rasulullah'ı (sav) 'Kefen hususunda pahalıya kaçmayın. Zira o, cenazenin üzerinden çabucak kaybolur gider' buyururken işittim."
Bize Ahmed b Salih, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Hişâm b. Sa'd, ona Hâtim b. Ebu Nasr, ona Ubâde b. Nüsey, ona babası ona da Ubâde b. Samit, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "En iyi kefen, iki parça olandır. En iyi kurban da boynuzlu koçtur."
Bize Ebu Süfyan Abdürrahim b. Mutarrif er-Ruâsî ve Ahmed b. Cenâb, onlara İsa –Ebu Davud, 'O İbn Yunus'tur' demiştir-, ona Said b. Osman el-Belevi, ona Azra, –Abdurrahim 'Urve b. Said el-Ensarî' demiştir-, ona babası, ona da Husayn b. Vahvah şöyle rivayet etmiştir: "Talha b. Berâ hastalandığında, Nebi (sav) onu ziyarete gitti ve 'Gördüğüm kadarıyla ölüm, Talha'ya baya bir yaklaşmıştır. Eğer vefat ederse bana haber verin ve acele edin. Çünkü bir Müslümanın cesedinin aile halkı arasında bekletilmesi uygun değildir' buyurdu."
Bize Seleme b. Şebîb, ona Ebu Muğîre, ona Ufeyr b. Ma'dân, ona Süleym b. Âmir, ona da Ebu Ümâme (Sudey b. Aclân), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kurbanlıkların en iyisi koç, kefenlerin en iyisi ise (tüm vücudunu örtecek kadar uzun ve geniş olan) hülledir." [Ebu İsa (Tirmizî) 'Bu hadis garîbdir. Ufeyr b. Ma’dan, hadis konusunda zayıf bir râvidir' demiştir.]
Bize Kuteybe (b. Said), ona Ebu Safvân (Abdullah b. Said), ona Üsâme b. Zeyd, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Uhud günü Hamza'nın cesedinin yanına geldi ve başında durdu. Cansız bedenine müsle yapıldığını (gözünün oyulduğu, kulağının ve burnunun kesildiğini) görünce şöyle buyurdu: Safiyye’yi sevindirecek olmasaydım, Hamza'nın cesedini böylece bırakır, vahşi hayvanların yemesine terk eder ve kıyamet günü de onların karınlarından diriltilmesini isterdim. Sonra Rasulullah (sav), çizgili kumaştan yapılmış bir elbise istedi ve onunla Hamza'yı kefenledi. Kefen, başına doğru çekildiğinde ayakları, ayaklarına doğru çekildiğinde ise başı açıkta kalıyordu. Şehitler çok, fakat kefen yapılacak malzeme azdı. Bir, iki ya da üç kişi bir kefene sarılıyor, sonra da aynı kabre defnediliyordu. Defnederken Rasulullah (sav) 'Hangisinin Kur'an bilgisi çoktur?' diye soruyor ve onu kıbleye doğru ön tarafa geçiriyordu. Böylece tüm Uhud şehitlerini defnetti ve onlar için cenaze namazı da kılmadı." [Ebu İsa (Tirmizî), hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Enes hadisi hasen-garibdir ve sadece bu tarikle bilinmektedir. Nemire, eskimiş (çizgili) elbise demektir. Bu hadisin rivayetinde Üsâme b. Zeyd'e muhalefet edilmiştir. Şöyle ki hadisi, Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, ona da Câbir b. Abdullah b. Zeyd rivayet etmiştir. Ma'mer ise bu hadisi Zührî'den, o Abdullah b. Sa'lebe'den, o da Cabir'den rivayet etmiştir. Bu hadisi Zührî vasıtasıyla Enes'ten nakleden Üsâme b. Zeyd'den başkasını da bilmiyoruz. Muhammed (b. İsmail Buhârî)'ye bu hadisin isnadı hakkında sorduğumda 'Leys’in, İbn Şihâb, onun Abdurrahman b. Ka'b b. Mâlik, onun da Cabir vasıtasıyla rivayet ettiği hadis daha sahihtir' demiştir.]
Bize Kuteybe b. Said, ona Hafs, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Âişe, önceki hadisin aynısını rivayet etmiş, ancak 'pamuktan (kefen)' lafzını fazladan zikretmiştir. Râvi (Urve'nin babası Zübeyr) dedi ki: Aişe'ye (Hz. Peygamber'in (sav) kefeni için) iki parça bez ve hibara işi çizgili bir elbise getirildiğini söyleyenlerin olduğu hatırlatılınca, Âişe 'Evet, çizgili elbise getirildi, fakat onunla kefenlemeyip geri verdiler' dedi.
Bize Ahmed b. Hanbel ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara İbn İdris, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona Miksem, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Necran işi üç parça kumaş ile kefenlendi. Bunların iki parçası hulle, diğeri de vefatı sırasında üzerindeki gömleği idi." [Ebu Davud, Osman (b. Ebu Şeybe)'nin 'Şu üç parça ile kefenlendi: İki parça kırmızı hulle ve vefat ederken üzerindeki gömleğidir' dediğini nakletmiştir.]