32 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Adem, ona İbn Mübarek, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Mahmud b. Rabî şöyle rivayet etmiştir: Itbân b. Malik, Hz. Peygamber'in onların namazgahında, onlara namaz kıldırdığını kast ederek “Rasulullah (sav) kuşluk vakti namaz kıldırdı, (namazı bitirip) selam verdiğinde biz de selam verdik” dedi.
Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre isnadı sahihtir.
Bize Muhammed b. Hâlid, ona Bişr b. Şuayb, ona babası (Şuayb b. Ebu Hamza), ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) gece yarısı mescide çıktı. (Râvi Şuayb) hadisin (tamamını) sevk edip şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) farz kılmaksızın, onları Ramazan'ı ikâme etmeye teşvik edip şöyle buyurmuştur: "Ramazan'ı iman ve samimiyet ile geçirenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Harun b. Abdullah el-Bezzâz, ona Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Said b. Ebu Hind, ona Ebu'n-Nadr, ona Büsr b. Saîd, ona da Zeyd b. Sabit'in rivayet ettiğine göre; Allah'ın Rasulü (sav) mescitte bir oda edindi. Geceleyin evden çıkıp orada namaz kılar, erkekler de onunla birlikte namaz kılarlardı. Cemaat her gece oraya gelirdi. Bir gece Allah'ın Rasulü mescide çıkmadı. İnsanlar öksürdüler, seslerini yükselttiler, evinin kapısına çakıl taşları attılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) öfkeli bir halde evden çıktı ve dedi ki: "Ey insanlar! Bu yaptığınız işe o kadar ısrarla devam ettiniz ki, ben bu namazın size farz kılınacağından korktum. Siz bu namazı evlerinizde kılın! Çünkü farz namaz hariç, insanın kıldığı namazların en hayırlısı evinde kıldıklarıdır."
Açıklama: Burada sözü edilen namaz, teravih namazıdır. Bu hadisten anlaşılacağı üzere sünnetleri evde kılmak, câmide kılmaktan daha faziletlidir. Hatta câmi, Kâbe, Mescid-i Aksâ ve Mescid-i Nebî gibi en mübarek yerlerden olsa ve insanın evi mescide çok yakın bulunsa bile, yine de nafileleri evlerde kılmak daha faziletlidir.
Bize İbnu'l-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Şube, ona el-Hakem, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi: "Bir gün teyzem Meymûne bt. el-Hâris'in evinde gecelemiştim. Hz. Peygamber (sav) yatsıyı kıldırdı, sonra gelip dört rekât daha kıldı. Sonra bir süre uyudu, sonra kalkıp namaza durdu. Ben de O'nun sol tarafına durdum. Hz. Peygamber beni sağ tarafına çevirdi. Sonra beş rekât namaz kıldı, namazdan sonra bir müddet uyudu, hatta ben onun nefesinin sesini -yahut horlamasını- işittim. Sonra tekrar kalkıp iki rekât namaz kıldı, sonra mescide çıktı ve sabah namazını kıldırdı."
Bize Abdusselam b. Atik, ona Ebu Müshir, ona İsmail b. Abdullah b. Semâ'a, ona Evzaî, ona Süleyman b. Habib, ona da Ebu Ümame el-Bahili, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç sınıf insan vardır ki bunların tümü Allah'a emanettir. (Birincisi) Allah yolunda savaşa çıkan kimsedir. Bu kişi Allah, ruhunu alıp cennete koyuncaya veya elde ettiği sevap ve ganimetle (onu evine) geri döndürünceye kadar Allah'a emanettir. (İkincisi) mescide giden kimsedir. Bu kişi de Allah, ruhunu alıp cennete koyuncaya veya kazandığı sevap ve ganimetle (onu evine) döndürünceye kadar Allah'a emanettir. (Üçüncüsü de) Evine selam vererek giren kimsedir. Bu kimse de Allah'a emanettir."
Bize İshak el-Ensârî, ona Mân, ona Mâlik b. Enes, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Ninesi Müleyke, hazırladığı bir yemeğe Rasulullah (sav)'ı davet etti. O da yemekten yedi ve 'kalkın da sizinle namaz kılalım' buyurdu. Enes (anlatmaya devam ediyor): Ben de uzun zamandır kullanıldığından kararmış bir hasırı alıp onu su ile çiteledim. Rasulullah (sav) onun üzerine namaza durdu, ben ve yetim bir çocuk da onun arkasında saf tuttuk. İhtiyar (ninem) ise bizim arkamızda namaz kıldı. Rasulullah (sav), bize iki rekat namaz kıldırdı, akabinde ayrıldı. [Ebu İsa şöyle demiştir: Enes hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Amel de, ilim ehlinin büyük çoğunluğu nezdinde bu hadise göre olup onlar, ''imamla birlikte bir adam ve kadın bulunduğunda adam imamın sağına, kadın da ikisinin arkasına geçer'' demişlerdir. Bazıları, bu hadisi alarak kişinin tek başına safın arkasında durduğunda namazının caiz olacağını benimseyip çocuk (sabî) için namazın yok hükmünde olduğunu, sanki Enes'in de Nebî (sav)'nin arkasında tek başına saf tuttuğunu ifade etmişlerdir. (Ancak) durum, bu görüşü benimseyenlerin dediği gibi değildir. Çünkü Nebî (sav), Enes'i yetim (çocuk) ile kendi arkasına almıştır. Eğer Nebî (sav), yetim (çocuğun) namazının bir hükmü olmadığını var saysaydı onu Enes ile birlikte (safın arkasına) almaz, Enes'i de sağına alırdı. Nitekim Musa b. Enes'ten, Enes vasıtasıyla rivayet olunduğuna göre Enes, Nebî (sav) ile birlikte namaz kılmış, Hz. Peygamber (sav) de onu sağına almıştı. (Ayrıca) bu hadiste Hz. Peygamber (sav)'in, (ev ahalisi için) bereket olması ümidi ile nafile namaz kıldığına dair işaret vardır.]