32 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Abdullah el-Bezzâz, ona Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Said b. Ebu Hind, ona Ebu'n-Nadr, ona Büsr b. Saîd, ona da Zeyd b. Sabit'in rivayet ettiğine göre; Allah'ın Rasulü (sav) mescitte bir oda edindi. Geceleyin evden çıkıp orada namaz kılar, erkekler de onunla birlikte namaz kılarlardı. Cemaat her gece oraya gelirdi. Bir gece Allah'ın Rasulü mescide çıkmadı. İnsanlar öksürdüler, seslerini yükselttiler, evinin kapısına çakıl taşları attılar. Bunun üzerine Rasulullah (sav) öfkeli bir halde evden çıktı ve dedi ki: "Ey insanlar! Bu yaptığınız işe o kadar ısrarla devam ettiniz ki, ben bu namazın size farz kılınacağından korktum. Siz bu namazı evlerinizde kılın! Çünkü farz namaz hariç, insanın kıldığı namazların en hayırlısı evinde kıldıklarıdır."
Açıklama: Burada sözü edilen namaz, teravih namazıdır. Bu hadisten anlaşılacağı üzere sünnetleri evde kılmak, câmide kılmaktan daha faziletlidir. Hatta câmi, Kâbe, Mescid-i Aksâ ve Mescid-i Nebî gibi en mübarek yerlerden olsa ve insanın evi mescide çok yakın bulunsa bile, yine de nafileleri evlerde kılmak daha faziletlidir.
Bize İbnu'l-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Şube, ona el-Hakem, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi: "Bir gün teyzem Meymûne bt. el-Hâris'in evinde gecelemiştim. Hz. Peygamber (sav) yatsıyı kıldırdı, sonra gelip dört rekât daha kıldı. Sonra bir süre uyudu, sonra kalkıp namaza durdu. Ben de O'nun sol tarafına durdum. Hz. Peygamber beni sağ tarafına çevirdi. Sonra beş rekât namaz kıldı, namazdan sonra bir müddet uyudu, hatta ben onun nefesinin sesini -yahut horlamasını- işittim. Sonra tekrar kalkıp iki rekât namaz kıldı, sonra mescide çıktı ve sabah namazını kıldırdı."