Giriş

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) her hangi bir ay­ oruç tutmazdı. Biz de O'nu o ayın hiçbir gününde artık oruç tutmayacak zannederdik. Hz. Peygamber (sav) herhangi bir ay o kadar oruç tutardı ki, biz O'nun o ayın tamamını oruçlu geçireceğini zannederdik. Yine Hz. Peygamber'i (sav)gece namazı kılarken görmek istemezsin ama onu muhakkak namaz kılarken görürsün. Uyurken görmek istemezsin fakat onun uyuduğunu görürsün." Süleyman, Humeyd'den onun Enes'e (ra) oruç hakkında soru sorduğunu nakletmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Hayyan arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
279064 B001972-2 Buhari, Savm, 53

Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed, onlara Abde, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav), Müslümanlara olan merhametinden dolayı onlara peş peşe oruç (visal orucu) tutmayı yasakladı. İnsanlar 'Sen peş peşe orucu tutuyorsun' dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben sizler gibi değilim! Rabbim beni yedirir ve içirir." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle demiştir: (Hocam) Osman b. Ebu Şeybe 'Müslümanlara merhametinden dolayı' ifadesini zikretmedi.


    Öneri Formu
13394 B001964 Buhari, Savm, 48

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) her hangi bir ay­ oruç tutmazdı. Biz de O'nu o ayın hiçbir gününde artık oruç tutmayacak zannederdik. Hz. Peygamber (sav) herhangi bir ay o kadar oruç tutardı ki, biz O'nun o ayın tamamını oruçlu geçireceğini zannederdik. Yine Hz. Peygamber'i (sav)gece namazı kılarken görmek istemezsin ama onu muhakkak namaz kılarken görürsün. Uyurken görmek istemezsin fakat onun uyuduğunu görürsün." Süleyman, Humeyd'den onun Enes'e (ra) oruç hakkında soru sorduğunu nakletmiştir.


    Öneri Formu
13412 B001972 Buhari, Savm, 53

Bana Mâlik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İftar etmeksizin peş peşe oruç (savm-ı visal) tutmayın! Savm-ı visal tutmayın! Bunun üzerine sahabe: 'Ama sen iftar etmeden peş peşe oruç tutuyorsun Ey Allah'ın Rasulü!' dediler. Hz. Peygamber (sav) de: 'Ben sizin gibi değilim. Rabbim beni yedirdiği ve içirdiği halde gecelerim' buyurdu." Hataen bir kimseyi öldüren veya zıhâr yapan kimsenin tutması gereken oruçlar bölümü: Bana Yahya, Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Hataen adam öldürüp veya zıhar yapıp kendisine iki ay peş peşe oruç kefareti farz olan kimse, kefaret orucuna başlayınca hastalanıp zor duruma düşse ve orucuna ara vermek zorunda kalsa, iyileşince tekrar kaldığı yerden devam eder. Hastalık sebebiyle orucu ertelemez. Bu konuda duyduğum en güzel hüküm budur. Aynı şekilde hataen bir kimseyi öldürüp farz olan kefaret orucunu tutmaya başlayan kadın da oruç esnasında hayız görse, o da temizlenince kaldığı yerden oruca devam eder, hayız oldum diye kefaret oruçlarını ertelemez. Kendisine iki ay aralıksız kefaret orucu farz olan kimse, sadece hastalık ve hayız sebepleriyle orucunu bozabilir. Yolculuk hali kefaret orucuna ara vermek için bir sebep sayılmaz. Bu konuya dair duyduğum hükümlerden en güzeli budur.' Hasta kimse oruçluyken nasıl davranır bölümü: Bana Yahya, Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Alimlerden şöyle duydum: Bir kimse kendisiyle birlikte oruç tutmanın güçleştiği bir hastalığa yakalansa, bu oruç da onu yorsa ve bir hayli güç duruma soksa, orucunu bozabilir. Aynı şekilde namazda ayakta durması zor olan ve bu yüzden güç durumda kalan kimse de namazını oturarak kılabilir. Allah, kulunun özrünü ve hangi durumda olduğunu daha iyi bilir. Allah'ın dini kolaydır. Allah yolculara seferde oruç tutmama müsaadesi vermiştir, halbuki seferde olan kimse, oruç tutmaya hastadan daha iyi güç getirir. Allah teâlâ Kitab'ında (Sizden hasta olanlar veya yolcu olanlar, tutamadıkları günler kadar başka günlerde oruçlarını tutarlar..." (Bakara, 2/184) buyurmakta ve seferde olan kimse oruca hastadan daha iyi güç getirebileceği halde, yolcuya seferde oruç tutmama müsadesi vermektedir. Bu konuda duyduğum en güzel hüküm ve üzerinde de ittifak olan hüküm budur.


    Öneri Formu
35553 MU000673 Muvatta, Sıyam, 13

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, ona Süfyân, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Selîl, ona Ebu Mücîbe el-Bâhilî, ona babası ya da amcası şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna gelip 'ey Allah'ın Rasulü! Ben, geçen sene size gelen adamım' dedim. Hz. Peygamber (sav), 'senin bedenini zayıf görüyorum, hayırdır?' buyurdu. O da 'ey Allah'ın Rasulü! (Oruç tuttuğum için) gündüz yemek yemedim. Sadece geceleyin yemek yedim' dedi. Rasulullah (sav) 'bedenine işkence etmeni sana kim emretti ki' buyurdu. Ben 'ey Allah'ın Rasulü! Ben epeyce güçlüyüm' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'sabır ayı (olan Ramazan'ı) ve ondan sonra bir günü oruçlu geçir' buyurdu. Ben 'epeyce güçlüyüm' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'sabır ayı (olan Ramazan'ı) ve ondan sonra iki günü oruçlu geçir' buyurdu. Ben 'epeyce güçlüyüm' dedim. Bunun üzerine 'sabır ayı (olan Ramazan'ı), ondan sonra üç günü ve haram ayları oruçlu geçir' buyurdu."


    Öneri Formu
17325 İM001741 İbn Mâce, Sıyâm, 43

Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed, onlara Abde, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav), Müslümanlara olan merhametinden dolayı onlara peş peşe oruç (visal orucu) tutmayı yasakladı. İnsanlar 'Sen peş peşe orucu tutuyorsun' dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben sizler gibi değilim! Rabbim beni yedirir ve içirir." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle demiştir: (Hocam) Osman b. Ebu Şeybe 'Müslümanlara merhametinden dolayı' ifadesini zikretmedi.


    Öneri Formu
279063 B001964-2 Buhari, Savm, 48

Bize Ahmed b. Bekkâr, ona Muhammed b. Seleme, ona İbn İshak, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: Ben Abdullah b. Amr'ın yanına girip 'Amcacığım! Rasulullah'ın (sav) sana söylediği şeyi (uyarıyı) bana haber verir misin' dedim. O da şöyle cevap verdi: "Yeğenim! Ben 'Sene boyu oruç tutacağım, her gün de bir kez mutlaka Kur'ân'ı hatmedeceğim' diyerek pek zor bir işe kalkışmıştım. Rasulullah (sav) bunu işitip yanıma geldi, hatta evime kadar geldi ve 'Senin sene boyu oruçlu olacağın ve sürekli Kur'ân okuyacağın sözün bana ulaştı' buyurdu. Ben de 'Evet yâ Rasulullah! Bunu ben söyledim' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Böyle yapma! Her aydan üç gün oruç tut' buyurdu. Ben, 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O zaman pazartesi ve perşembe olmak üzere haftada iki gün oruç tut' buyurdu. 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, Nebî (sav) 'O halde) Davud (as) orucu tut. Zira o, Allah katındaki en faziletli oruçtur. Bir gün oruçlu, bir güç oruçsuz olursun. Davud (as), bir söz verdiğinde caymaz, düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı' buyurdu."


    Öneri Formu
21526 N002395 Nesai, Sıyâm, 76

Bize Muhammed b. Abdula'lâ, ona Hâlid, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Abbas eş-Şâir, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ey Abdullah b. Amr! Sen yıl boyunca oruç tutuyor, geceleri de namaz kılıyormuşsun! Bunu yaptığında gözünün feri gider, bedenin de yorgun düşer. Sürekli oruç tutan, hiç oruç tutmamış demektir. Senenin tamamını oruçlu geçirmek; aydan üç gün oruç tutmakla da mümkündür ki ancak bu şekilde senenin tamamı oruçlu geçirilebilir. Ben 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' dediğimde, Hz. Peygamber (sav) 'O zaman Davud (as) orucu tut. O bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı' buyurdu."


    Öneri Formu
21540 N002401 Nesai, Sıyâm, 78

Bize Zekeriyya b. Yahya, ona Vehb b. Bakiyye, ona Hâlid (b. Abdullah), ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kilâbe, ona da Ebu Melîh; babası Zeyd ile beraber Abdullah b. Amr'ın yanına girdiklerini ve onun şöyle rivayet ettiğini nakletmiştir: "Rasulullah'a (sav) tuttuğum oruçtan bahsedilmiş. Hz. Peygamber (sav) bunun üzerine yanıma geldi. Ona içi lif dolu, dört köşe bir minder takdim ettim. O ise yere oturdu. Minder de benimle onun arasında kaldı. Nebî (sav) 'Her ay üç gün oruç tutman sana yetmiyor mu?' buyurdu. Ben 'Yâ Rasulullah! (Lütfen)' dedim. O 'Beş gün?' buyurunca, ben 'Yâ Rasulullah! (Lütfen)' dedim. O 'Yedi gün?' buyurunca, ben 'Yâ Rasulullah! (Lütfen)' dedim. O 'Dokuz gün?' buyurunca, ben 'Yâ Rasulullah! (Lütfen)' dedim. O 'on bir gün?' buyurunca, 'Yâ Rasulullah! (Lütfen)' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Senenin yarısına denk gelen Davud (as) orucunun üzerinde bir oruç yoktur! O da bir gün oruç tutup, bir gün tutmamaktır' buyurdu."


    Öneri Formu
21569 N002404 Nesai, Sıyâm, 79


    Öneri Formu
277518 N002394-2 Nesai, Sıyâm, 76