54 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu Zekeriyya: Yahya b. Muhammed el-Anberî, ona İbrahim b. Ebu Talib, ona İshak b. İbrahim, Ubeydullah b. Said, Muhammed b. el-Müsennâ, Muhammed b. Beşşar, Abbas el-Anberî ve İshak b. Mansur, onlara İshak b. İbrahim, ona Muaz b. Hişam, ona Ebu Katâde ona da Abdullah b. Serces, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hiç biriniz hayvanların kovuklarına bevletmesin. Uyuduğunuzda kandili söndürün, çünkü fare fitili alıp hane halkını kundaklayabilir. Su kırbalarının ağzını bağlayın, içeceklerin üzerini örtün ve kapıları kilitleyin." [Katâde'ye 'hayvanların kovuklarına bevletmenin sakıncası nedir?' denildiğinde 'Oraların cinlerin meskenleri' olduğunu söylemiştir.]
Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyûb, ona Humeyd, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Selimeoğulları kaldıkları mahallelerinden taşınıp Nebi’ye (sav) yakın bir yere yerleşmek istediler. Fakat Rasulullah (sav) onların Medine’yi tenhalaştırmalarını hoş görmediğinden: "Neden (Mescid-i Nebevî'ye gidip gelirlen) (attığınız adımların) izlerini (mükâfatını) hesaba katmıyorsunuz?" buyurdu. Mücahid de dedi ki: Onların adımları, ayaklarıyla yerde yürürken bıraktıkları izleridir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Said b. Ebu Meryem arasında inkita vardır.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Mâlik, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatacağı zaman, elbisesinin kenarıyla üç kere yatağını silkeleyip şöyle desin: Rabbim! Senin adınla yatağa uzanır senin adınla kalkarım. Eğer benim canımı alacak olursan beni bağışla. Eğer tekrar hayata gönderecek olursan beni salih kullarını koruduğun gibi koru." Yahya ve Bişr b. Mufaddal, onlara Ubeydullah, ona Said, ona Ebu Hüreyre, ona da Hz. Peygamber tarikiyle Abdülaziz b. Abdullah'a mütâbaat etmişlerdir. Züheyr, Ebu Damra, İsmail b. Zekeriyya, Ubeydullah'tan, o Said'den, o babasından, o Ebu Hüreyre'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) naklederek isnada bir kişi ilave etmişlerdir. Bu hadisi İbn Aclân, Said, ona Ebu Hüreyre, ona Hz. Peygamber tarikiyle nakletmiştir.
Açıklama: isnadda talik bulunmaktadır.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Mâlik, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatacağı zaman, elbisesinin kenarıyla üç kere yatağını silkeleyip şöyle desin: Rabbim! Senin adınla yatağa uzanır senin adınla kalkarım. Eğer benim canımı alacak olursan beni bağışla. Eğer tekrar hayata gönderecek olursan beni salih kullarını koruduğun gibi koru." Yahya ve Bişr b. Mufaddal, onlara Ubeydullah, ona Said, ona Ebu Hüreyre, ona da Hz. Peygamber tarikiyle Abdülaziz b. Abdullah'a mütâbaat etmişlerdir. Züheyr, Ebu Damra, İsmail b. Zekeriyya, Ubeydullah'tan, o Said'den, o babasından, o Ebu Hüreyre'den, o da Hz. Peygamber'den (sav) naklederek isnada bir kişi ilave etmişlerdir. Bu hadisi İbn Aclân, Said, ona Ebu Hüreyre, ona Hz. Peygamber tarikiyle nakletmiştir.
Açıklama: İsnadda talik bulunmaktadır.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Mâlik, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatacağı zaman, elbisesinin kenarıyla üç kere yatağını silkeleyip şöyle desin: Rabbim! Senin adınla yatağa uzanır senin adınla kalkarım. Eğer canımı alacak olursan bağışla. Eğer tekrar hayata gönderecek olursan salih kullarını koruduğun gibi koru. ” Yahya, Bişr b. Mufaddal, Ubeydullah’tan, o Said (b. Ebu Saîd) vasıtasıyla Hz. Peygamber’den (sav) aynı hadisi rivayet konusunda Abdülaziz b. Abdullah’a tabi olmuştur. Züheyr, Ebu Damre, İsmail b. Zekeriyya, Ubeydullah’tan, o Said’den, o babasından, o Ebu Hureyre’den (ra), o da Hz. Peygamber’den (sav) şeklindeki rivayette bir rivayet zincirine bir kişi ilave etmişlerdir. Bu hadisi İbn Aclân da Said b. Ebû Said’den, o da Ebu Hureyre’den (ra), o da Hz. Peygamber’den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: İsnadda talik bulunmaktadır.
Bize İshak, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Câbir b. Abdullah (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Gece karanlığı bastığı -yahut gecelediğiniz- vakit, gecenin (koyu karanlık) bir kısmı geçene kadar çocuklarınızı dışarıya (çıkmaktan) alıkoyun. Çünkü şeytan (zarar ve musibet) o zaman yayılır. Besmele ile kapıları kapayın, çünkü şeytan kapalı kapıyı açamaz." [Bize Amr b. Dînâr, ona da Cabir b. Abdullah, hadisi Atâ'nın naklettiği gibi rivayet etti ama "besmele çekin" ifadesini zikretmedi.]
Bize İshak, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Câbir b. Abdullah (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Gece karanlığı bastığı -yahut gecelediğiniz- vakit, gecenin (koyu karanlık) bir kısmı geçene kadar çocuklarınızı dışarıya (çıkmaktan) alıkoyun. Çünkü şeytan (zarar ve musibet) o zaman yayılır. Besmele ile kapıları kapayın, çünkü şeytan kapalı kapıyı açamaz." [Bize Amr b. Dînâr, ona da Cabir b. Abdullah, hadisi Atâ'nın naklettiği gibi rivayet etti ama "besmele çekin" ifadesini zikretmedi.]