حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِى ابْنَ زَيْدٍ ح
وَحَدَّثَنِى حَامِدُ بْنُ عُمَرَ الْبَكْرَاوِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ يَعْنِى ابْنَ زِيَادٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كُلُّهُمْ عَنْ عَاصِمٍ ح
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ الْفَزَارِىُّ عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَرْجِسَ قَالَ دَخَلَ رَجُلٌ الْمَسْجِدَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى صَلاَةِ الْغَدَاةِ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ فِى جَانِبِ الْمَسْجِدِ ثُمَّ دَخَلَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا سَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"يَا فُلاَنُ بِأَىِّ الصَّلاَتَيْنِ اعْتَدَدْتَ أَبِصَلاَتِكَ وَحْدَكَ أَمْ بِصَلاَتِكَ مَعَنَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5927, M001651
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِى ابْنَ زَيْدٍ ح
وَحَدَّثَنِى حَامِدُ بْنُ عُمَرَ الْبَكْرَاوِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ يَعْنِى ابْنَ زِيَادٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كُلُّهُمْ عَنْ عَاصِمٍ ح
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ الْفَزَارِىُّ عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَرْجِسَ قَالَ دَخَلَ رَجُلٌ الْمَسْجِدَ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى صَلاَةِ الْغَدَاةِ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ فِى جَانِبِ الْمَسْجِدِ ثُمَّ دَخَلَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا سَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"يَا فُلاَنُ بِأَىِّ الصَّلاَتَيْنِ اعْتَدَدْتَ أَبِصَلاَتِكَ وَحْدَكَ أَمْ بِصَلاَتِكَ مَعَنَا."
Tercemesi:
Bize Ebu Kamil el-Cahderî, ona Hammad –yani İbn Zeyd- ; (T)
Bize Hâmid b. Ömer el-Bekrâvî, ona Abdulvahid –yani İbn Ziyad-; (T)
Bize İbn Nümeyr, Ebu Muaviye, onlara Âsım; (T)
Bize Züheyr b. Harb –lafız ona ait olmak üzere-, ona Mervan b. Muaviye el-Fezârî, ona Asım el-Ahvel, ona Abdullah b. Sercis'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) sabah namazında iken bir adam mescide girdi. Mescidin bir tarafında iki rekât namaz kıldıktan sonra Rasulullah'a (sav) uydu. Rasulullah (sav) selam verdikten sonra; "ey filan kişi, sen bu iki namazdan hangisini saydın? Tek başına kıldığın namazı mı, bizimle kıldığın namazı mı?" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1651, /281
Senetler:
1. Abdullah b. Sercis el-Müzenî (Abdullah b. Sercis)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
4. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6130, M001732
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَنَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى النَّضْرِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ
"كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا صَلَّى رَكْعَتَىِ الْفَجْرِ فَإِنْ كُنْتُ مُسْتَيْقِظَةً حَدَّثَنِى وَإِلاَّ اضْطَجَعَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Nasr b. Ali ve İbn Ebu Ömer, onlara Ebu Bekir, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Nadr, ona Ebu Seleme, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Nebi (sav) sabah namazının iki rekât (sünnet)ini kıldıktan sonra eğer ben uyanık isem benimle konuşurdu, değilsem (dinlenmek için) yanı üzere uzanırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1732, /291
Senetler:
()
Konular:
İbadet, nafile, evlerde
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, Nafile Namaz, nafile ibadetin vakti
Namaz, namazların sünnetleri
Namaz, sabah namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6013, M001699
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ خَالِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ قَالَ
"سَأَلْتُ عَائِشَةَ عَنْ صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ تَطَوُّعِهِ فَقَالَتْ كَانَ يُصَلِّى فِى بَيْتِى قَبْلَ الظُّهْرِ أَرْبَعًا ثُمَّ يَخْرُجُ فَيُصَلِّى بِالنَّاسِ ثُمَّ يَدْخُلُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَكَانَ يُصَلِّى بِالنَّاسِ الْمَغْرِبَ ثُمَّ يَدْخُلُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَيُصَلِّى بِالنَّاسِ الْعِشَاءَ وَيَدْخُلُ بَيْتِى فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَكَانَ يُصَلِّى مِنَ اللَّيْلِ تِسْعَ رَكَعَاتٍ فِيهِنَّ الْوِتْرُ وَكَانَ يُصَلِّى لَيْلاً طَوِيلاً قَائِمًا وَلَيْلاً طَوِيلاً قَاعِدًا وَكَانَ إِذَا قَرَأَ وَهُوَ قَائِمٌ رَكَعَ وَسَجَدَ وَهُوَ قَائِمٌ وَإِذَا قَرَأَ قَاعِدًا رَكَعَ وَسَجَدَ وَهُوَ قَاعِدٌ وَكَانَ إِذَا طَلَعَ الْفَجْرُ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Huşeym, ona Halid, ona Abdullah b. Şakik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Aişe'ye Rasulullah'ın (sav) nafile namazı hakkında sordum. O dedi ki: Benim evimde (odamda) öğle farzından önce dört rekât kılar sonra çıkıp cemaate namaz kıldırır, sonra evime girer, iki rekât kılardı. Cemaate akşamı kıldırdıktan sonra, içeri girer iki rekât kılardı. Cemaate yatsıyı kıldırıp evime girerek iki rekât kılardı. Geceleyin de aralarında vitir de olmak üzere dokuz rekât kılardı. Geceleyin uzun bir süre ayakta, yine geceleyin uzun bir süre oturarak namaz kılardı. Kıyamda iken kıraat yapmış ise yine kıyam halinde rükûa ve secdeye varırdı. Eğer oturarak kıraat yapmış ise oturduğu halde rükû ve sucud yapardı. Tan yeri ağarınca da iki rekât kılıverirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1699, /287
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, namazların sünnetleri