Açıklama: Vekî'nin '' اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12397, T000496
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ أَبِى حَيَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَغَسَّلَ وَبَكَّرَ وَابْتَكَرَ وَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ كَانَ لَهُ بِكُلِّ خَطْوَةٍ يَخْطُوهَا أَجْرُ سَنَةٍ صِيَامُهَا وَقِيَامُهَا » . قَالَ مَحْمُودٌ قَالَ وَكِيعٌ اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ . قَالَ وَيُرْوَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ « مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ » . يَعْنِى غَسَلَ رَأْسَهُ وَاغْتَسَلَ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَسَلْمَانَ وَأَبِى ذَرٍّ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى أَيُّوبَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَأَبُو الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىُّ اسْمُهُ شَرَاحِيلُ بْنُ آدَةَ . وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْقَصَّابُ الْكُوفِىُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmûd b. Ğaylân, ona Vekî', ona Süfyân ve Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye, onlara Abdullah b. İsa, ona Yahya b. Hâris, ona Ebu Eş'as es-San'ânî, ona da Evs b. Evs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma günü gusül abdesti alanın, başını yıkayanın, (Cuma'nın ilk vaktinde) çıkıp (ilk vaktinde) hutbeye yetişenin, (imama) yakın olanın ve (hutbeyi) dinleyip susanın, attığı her adım için orucu ve ihyası ile (geçirilen tüm bir) senin sevabı vardır.
Bize Mahmud, ona da Vekî', ''gusül abdesti alan kendisidir. Zira o, hanımı ile münasebette bulunmuştur'' demiştir. Abdullah b. Mübârek'ten rivayet edildiğine göre o, bu hadiste ''men ğassele ve'ğtesele'' (مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ) şeklinde nakilde bulunmuştur ki bunun anlamı, ''başını yıkayıp gusül abdesti alan'' demektir.
Bu konuda Ebu Bekir, İmrân b. Husayn, Selmân, Ebu Zer, Ebu Said, İbn Ömer ve Ebu Eyyûb'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Evs b. Evs hadisi, hasen bir hadistir. (Senetteki) Ebu Eş'as es-San'ânî'nin ismi, Şerâhîl b. Âde'dir. (Senetteki diğer râvi) Ebu Cenâb ise, Yahya b. Habîb el-Kassâb el-Kûfî'dir.
Açıklama:
Vekî'nin '' اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 4, 2/367
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
2. Ebu Eş'as Şerahil b. Âde es-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde)
3. Ebu Amr Yahya b. Haris el-Gassânî (Yahya b. Haris)
4. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
5. Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye el-Kelbi (Yahya b. Ebu Hayye)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12401, T000498
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ أَتَى الْجُمُعَةَ فَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ غُفِرَ لَهُ مَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجُمُعَةِ وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ وَمَنْ مَسَّ الْحَصَى فَقَدْ لَغَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Lâyıkıyla abdest alan, ardından Cuma (namazına) gelen, (imama da) yakın olup (hutbeyi) dinleyen ve susan kimsenin iki Cuma arasındaki (günahları) bağışlanır. Üç gün de fazla(dan olmak üzere affa mazhar olur). (Hutbe esnasında) çakıl taşlarıyla bile oynayan, boş işle uğraşmış (demektir).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 2/371
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا سُرَيْجُ بْنُ النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى الْجُمُعَةَ حِينَ تَمِيلُ الشَّمْسُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12430, T000503
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا سُرَيْجُ بْنُ النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى الْجُمُعَةَ حِينَ تَمِيلُ الشَّمْسُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Süreyc b. Numan, ona Füleyh b. Süleyman, ona Osman b. Abdurrahman et-Teymî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), Cuma (namazını) güneş batıya meylettiğinde kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 9, 2/377
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Osman b. Abdurrahman el-Kuraşi (Osman b. Abdurrahman b. Osman b. Ubeydullah b. Osman)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Hüseyin Süreyc b. Numan el-Cevherî (Süreyc b. Numan b. Mervan)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, zamanı
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281760, M001965-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحِ بْنِ الْمُهَاجِرِ قَالَ ابْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قُلْتَ لِصَاحِبِكَ أَنْصِتْ . يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَقَدْ لَغَوْتَ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Rumh b. el-Muhacir (et-Tücibî) nakletti. İbn Rumh dedi ki: Bize Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Ukayl (b. Halid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Said b. Müseyyeb (el-Kuraşî) ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Cuma günü imam hutbe okurken arkadaşına (yanında bulunan kişiye) ‘Sus dinle’ dedin mi boş ve manasız davranmış olursun!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cumu'a 1965, /330
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hitabet, Hutbe
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12403, T000499
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ غُسْلَ الْجَنَابَةِ ثُمَّ رَاحَ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَدَنَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الثَّانِيَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَقَرَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الثَّالِثَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ كَبْشًا أَقْرَنَ وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الرَّابِعَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ دَجَاجَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الْخَامِسَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَيْضَةً فَإِذَا خَرَجَ الإِمَامُ حَضَرَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَسْتَمِعُونَ الذِّكْرَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَسَمُرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma günü cünüplük(ten dolayı alınan) gusül abdesti gibi gusleden, sonra (ilk ânda) yola koyulan, sanki bir deve kurban etmiş gibidir. İkinci ânda yola koyulan, sanki bir inek kurban etmiş gibidir. Üçüncü ânda yola koyulan, sanki büyük bir koç kurban etmiş gibidir. Dördüncü ânda yola koyulan, sanki bir tavuk kurban etmiş gibidir. Beşinci ânda yola koyulan da, sanki bir yumurta kurban etmiş gibidir. (Zira) imam, (minbere) çıktığında Melekler de hutbeyi (ez-zikr) dinlemek için hazır bulunurlar.
Bu konuda Abdullah b. Amr ve Semüra'dan da hadis rivaeyt edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir. Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 6, 2/372
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
Cuma namazı, sünneti
Gusül, cuma günü Yıkanmak
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Sevap, sevap
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَدُّويَهْ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ قُبَاءَ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ أَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَشْهَدَ الْجُمُعَةَ مِنْ قُبَاءَ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَلاَ يَصِحُّ فِى هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . وَهَذَا حَدِيثٌ إِسْنَادُهُ ضَعِيفٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ مُعَارِكِ بْنِ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَضَعَّفَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىَّ فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَقَالَ بَعْضُهُمْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى مَنْزِلِهِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ تَجِبُ الْجُمُعَةُ إِلاَّ عَلَى مَنْ سَمِعَ النِّدَاءَ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12416, T000501
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ مَدُّويَهْ قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ ثُوَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ قُبَاءَ عَنْ أَبِيهِ وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ أَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَشْهَدَ الْجُمُعَةَ مِنْ قُبَاءَ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَلاَ يَصِحُّ فِى هَذَا الْبَابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَىْءٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . وَهَذَا حَدِيثٌ إِسْنَادُهُ ضَعِيفٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ مُعَارِكِ بْنِ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ . وَضَعَّفَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىَّ فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَقَالَ بَعْضُهُمْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى مَنْزِلِهِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ تَجِبُ الْجُمُعَةُ إِلاَّ عَلَى مَنْ سَمِعَ النِّدَاءَ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd ve Muhammed b. Meddûye, onlara Fadl b. Dükeyn, ona İsrâîl, ona Süveyr, ona ehl-i Kubâ'dan olup Nebî'nin ashâbından bir râvi (racül) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), bize Kubâ'dan Cuma (namazına) katılmamızı emrederdi.
Bu konuda Ebu Hureyre vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) (başka bir hadis daha) nakledilmiştir ancak, sahih değildir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadisi, sadece bu tarikten bilmekteyiz. Bu konuda Hz. Peygamber'den (sav) sahih bir hadis aktarılmamıştır. Ebu Hureyre kanalıyla Nebî'den (sav) nakledildiğine göre o, "Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)" buyurmuştur. (Ancak) bu, isnadı zayıf bir hadistir. (Zira), Mu'ârik b. Abbâd'ın, Abdullah b. Said el-Makburî'den aktardığı senet ile gelmektedir. Yahya b. Said el-Kattân, Abdullah b. Said el-Makburî'yi hadiste zayıf saymıştır.
İlim ehli, Cuma (namazının) kime vacip olduğuna ilişkin ihtilaf etmiştir. Bir kısmı, "Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)" demiştir. Bir kısmı ise, "Cuma (namazı), sadece ezanı işitene vâciptir" demiştir ki bu, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak (b. Râhuye'nin) de görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 8, 2/374
Senetler:
1. Ebîhi (Ebîhi)
2. Racul Min Ehli Kuba (Racul Min Ehli Kuba)
3. Ebu Cehm Süveyr b. Ebu Fahite el-Kuraşi (Süveyr b. Said b. İlaka)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Muhammed b. Ahmed el-Kuraşi (Muhammed b. Ahmed b. Hüseyin b. Medduyeh)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, kılındığı yerler, gelme mesafesi
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ الْحَسَنِ يَقُولُ كُنَّا عِنْدَ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ فَذَكَرُوا عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَلَمْ يَذْكُرْ أَحْمَدُ فِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَيْئًا . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ فَقُلْتُ لأَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ فِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ أَحْمَدُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ نُصَيْرٍ حَدَّثَنَا مُعَارِكُ بْنُ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . قَالَ فَغَضِبَ عَلَىَّ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَقَالَ لِى اسْتَغْفِرْ رَبَّكَ اسْتَغْفِرْ رَبَّكَ . قَالَ أَبُو عِيسَى إِنَّمَا فَعَلَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ هَذَا لأَنَّهُ لَمْ يَعُدَّ هَذَا الْحَدِيثَ شَيْئًا وَضَعَّفَهُ لِحَالِ إِسْنَادِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12419, T000502
Hadis:
سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ الْحَسَنِ يَقُولُ كُنَّا عِنْدَ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ فَذَكَرُوا عَلَى مَنْ تَجِبُ الْجُمُعَةُ فَلَمْ يَذْكُرْ أَحْمَدُ فِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم شَيْئًا . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ فَقُلْتُ لأَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ فِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ أَحْمَدُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ نُصَيْرٍ حَدَّثَنَا مُعَارِكُ بْنُ عَبَّادٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْجُمُعَةُ عَلَى مَنْ آوَاهُ اللَّيْلُ إِلَى أَهْلِهِ » . قَالَ فَغَضِبَ عَلَىَّ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَقَالَ لِى اسْتَغْفِرْ رَبَّكَ اسْتَغْفِرْ رَبَّكَ . قَالَ أَبُو عِيسَى إِنَّمَا فَعَلَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ هَذَا لأَنَّهُ لَمْ يَعُدَّ هَذَا الْحَدِيثَ شَيْئًا وَضَعَّفَهُ لِحَالِ إِسْنَادِهِ .
Tercemesi:
Ahmed b. Hasan'ı şöyle derken işittim: Bizler Ahmed b. Hanbel'in (halkasında) idik. (Halkadakiler) Cuma (namazının) kime vacip olduğuna dair konuştular. (Ancak) Ahmed, bu hususta Hz. Peygamber'den (sav) bir hadis nakletmedi. Ahmed b. Hanbel'e, ''bu konuda Ebu Hureyre vasıtasıyla Nebî'den (sav) nakledilen bir hadis var'' dedim. Ahmed, (şaşkınlıkla), ''Hz. Peygamber'den (sav)!'' dedi. Ben, ''evet. Bize Haccâc b. Nusayr, ona Mu'ârik b. Abbâd, ona Abdullah b. Said el-Makburî, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in 'Cuma (namazı), gece olana dek ailesine dönebilene (vâciptir)' buyurduğunu rivayet etmiştir'' dedim. (Bunun üzerine) Ahmed b. Hanbel bana öfkelendi ve ''Rabb'inden af dile, Rabb'inen af dile'' dedi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel, (mezkur tavrı), bu hadise değer vermediği ve isnadındaki durumdan dolayı zayıf saydığı için göstermiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 8, 2/376
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Abbad Abdullah b. Said el-Makburi (Abdullah b. Said b. Keysan)
4. Mearik b. Abbad el-Abdi (Mearik b. Abbad)
5. Haccâc b. Nusayr el-Fesâtîtî (Haccâc b. Nusayr)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Hasan et-Tirmizî (Ahmed b. Hasan b. Cüneydib)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, kılındığı yerler, gelme mesafesi
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12433, T000504
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ وَجَابِرٍ وَالزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ الَّذِى أَجْمَعَ عَلَيْهِ أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ وَقْتَ الْجُمُعَةِ إِذَا زَالَتِ الشَّمْسُ كَوَقْتِ الظُّهْرِ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَرَأَى بَعْضُهُمْ أَنَّ صَلاَةَ الْجُمُعَةِ إِذَا صُلِّيَتْ قَبْلَ الزَّوَالِ أَنَّهَا تَجُوزُ أَيْضًا . وَقَالَ أَحْمَدُ وَمَنْ صَلاَّهَا قَبْلَ الزَّوَالِ فَإِنَّهُ لَمْ يَرَ عَلَيْهِ إِعَادَةً .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona Füleyh b. Süleyman, ona Osman b. Abdurrahman et-Teymî, ona da Enes, Hz. Peygamber'den benzeri (nahve) bir hadis rivayet etmiştir.
Bu konuda Seleme b. Ekva', Câbir ve Zübeyr b. Avvâm'dan da hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Enes hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
Cuma (namazı) vaktinin öğle namazı vakti gibi güneş batıya meylettiğinde (olması), ilim ehlinin büyük çoğunluğunun üzerine icmâ ettiği bir husustur. Bu (görüş), Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak (b. Râhûye)'nin de görüşüdür. Bir kısım (ilim ehli), Cuma namazının zevalden önce kılındığında aynı şekilde caiz olduğunu benimsemiştir. Ahmed (b. Hanbel), zevâlden önce (Cuma namazını) kılanın onu iade etmesini benimsememiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 9, 2/377
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Osman b. Abdurrahman el-Kuraşi (Osman b. Abdurrahman b. Osman b. Ubeydullah b. Osman)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, zamanı
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12526, T000519
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ اسْتَخْلَفَ مَرْوَانُ أَبَا هُرَيْرَةَ عَلَى الْمَدِينَةِ وَخَرَجَ إِلَى مَكَّةَ فَصَلَّى بِنَا أَبُو هُرَيْرَةَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَرَأَ سُورَةَ الْجُمُعَةِ وَفِى السَّجْدَةِ الثَّانِيَةِ ( إِذَا جَاءَكَ الْمُنَافِقُونَ ) قَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ فَأَدْرَكْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ فَقُلْتُ لَهُ تَقْرَأُ بِسُورَتَيْنِ كَانَ عَلِىٌّ يَقْرَأُ بِهِمَا بِالْكُوفَةِ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرَأُ بِهِمَا . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَالنُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ وَأَبِى عِنَبَةَ الْخَوْلاَنِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَرُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يَقْرَأُ فِى صَلاَةِ الْجُمُعَةِ بِـ ( سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الأَعْلَى ) وَ ( هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ ) . عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى رَافِعٍ كَاتِبُ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Hâtim b. İsmail, ona Cafer b. Muhammed, ona babası (Muhammed el-Bâkır), ona da Rasulullah'ın (sav) mevlâsı Ubeydullah b. Ebu Râfi' şöyle rivayet etmiştir:
Mervân, Ebu Hureyre'yi Medine'de vekil bırakıp Mekke'ye gitti. Ebu Hureyre de, bize Cuma günü namaz kıldırıp (birinci rekatta) Cuma suresini, ikinci rekatta ise Münâfikûn suresini okudu. (Sonra) ben, Ebu Hureyre'ye yetişip ''Ali'nin bize Kûfe'de okuduğu iki sureyi okudun'' dedim. Ebu Hureyre de, ''Rasulullah'ı (sav) (bu) iki sureyi okurken işittim'' dedi.
Bu konuda İbn Abbas, Numan b. Beşir ve Ebu 'İnebe el-Havlânî'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Nebî'den (sav) nakledildiğine göre o, Cuma namazında A'lâ ve Ğâşiye surelerini okurdu.
(Senetteki) Ubeydullah b. Ebu Râfi', Ali b. Ebu Tâlib'in (ra) kâtibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 22, 2/396
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. ibn Ebu Râfi' Ubeydullah b. Eslem el-Medeni (Ubeydullah b. Eslem)
3. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
4. Ebu Abdullah Cafer es-Sâdık (Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
5. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cuma Namazı, Ashabın Cuma Namazında Okuduğu Sureler
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, cuma namazında hangi sureler okunur
Cuma namazı, Hz. Peygamber'in okuduğu sureler
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Yönetim, Vekil tayin etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12465, T000511
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلاَنَ عَنْ عِيَاضِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى سَرْحٍ أَنَّ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ دَخَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَمَرْوَانُ يَخْطُبُ فَقَامَ يُصَلِّى فَجَاءَ الْحَرَسُ لِيُجْلِسُوهُ فَأَبَى حَتَّى صَلَّى فَلَمَّا انْصَرَفَ أَتَيْنَاهُ فَقُلْنَا رَحِمَكَ اللَّهُ إِنْ كَادُوا لَيَقَعُوا بِكَ . فَقَالَ مَا كُنْتُ لأَتْرُكَهُمَا بَعْدَ شَىْءٍ رَأَيْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ ذَكَرَ أَنَّ رَجُلاً جَاءَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فِى هَيْئَةٍ بَذَّةٍ وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَأَمَرَهُ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ وَالنَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ . قَالَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ كَانَ سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ يُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ إِذَا جَاءَ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ وَكَانَ يَأْمُرُ بِهِ وَكَانَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُقْرِئُ يَرَاهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَسَمِعْتُ ابْنَ أَبِى عُمَرَ يَقُولُ قَالَ سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ كَانَ مُحَمَّدُ بْنُ عَجْلاَنَ ثِقَةً مَأْمُونًا فِى الْحَدِيثِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَسَهْلِ بْنِ سَعْدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ إِذَا دَخَلَ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَإِنَّهُ يَجْلِسُ وَلاَ يُصَلِّى . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ . وَالْقَوْلُ الأَوَّلُ أَصَحُّ . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا الْعَلاَءُ بْنُ خَالِدٍ الْقُرَشِىُّ قَالَ رَأَيْتُ الْحَسَنَ الْبَصْرِىَّ دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَالإِمَامُ يَخْطُبُ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ جَلَسَ . إِنَّمَا فَعَلَ الْحَسَنُ اتِّبَاعًا لِلْحَدِيثِ وَهُوَ رَوَى عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم هَذَا الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Ömer, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Muhammed b. Aclân, ona da İyâz b. Abdullah b. Ebu Serh şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Said el-Hudrî cuma günü Mervan hutbe verirken (mescide) girdi. Kalkıp namaza durdu. Muhafızlar da onu oturtmak için (yanına) geldiler. O ise, namaz(ını) kılana dek diretti. Namazı bitirince onun yanına gelip ''Allah sana rahmet etsin! Az kaldı seni hırpalayacaklardı'' dedik. O, ''Rasulullah'tan (sav) gördükten sonra o iki rekat namazı terk edecek değilim'' dedi. Ardından, Nebî (sav) Cuma günü hutbe verirken berduş bir adamın (mescide) geldiğini, Hz. Peygamber'in (sav) de (yine) hutbe verir vaziyette iken ona iki rekat namaz kılmayı emrettiğini zikretti.
İbn Ebu Ömer, ''Süfyân b. Uyeyne, imam hutbe verirken (mescide) geldiğinde iki rekat namaz kılar ve bunu da emrederdi. Ebu Abdurrahman el-Mukrî de bunu benimsemiştir'' demiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Ebu Ömer'den işittiğime göre Süfyân b. Uyeyne, ''Muhammed b. Aclân, hadiste 'sika' ve 'me'mûn'dur'' demiştir.
Bu konuda Câbir, Ebu Hureyre ve Sehl b. Sa'd'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Said el-Hudrî hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Amel, bir kısım ilim ehli nezdinde buna göredir ki bu, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk b. (Râhûye'nin) de görüşüdür. Bir kısm (ulema ise), ''(kişi),imam hutbe verirken (mescide) girdiğinde oturur ve namaz kılmaz'' demiştir. Bu (görüş), Süfyân es-Sevrî ve ehl-i Kûfe'nin görüşüdür. (Ancak) ilk görüş, daha doğrudur.
Bize Kuteybe, ona da Alâ b. Hâlid el-Kuraşî şöyle rivayet etmiştir: Hasan el-Basrî'nin cuma günü imam hutbe verirken mescide girdiğini gördüm. (Hemen) iki rekat namaz kıldı, ardında da oturdu. Hasan, (bunu) sadece mezkur hadise ittibâ ettiğinden yapmıştır ki o, bu hadisi Câbir vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 15, 2/385
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. İyaz b. Abdullah el-Amiri (İyaz b. Abdullah b. Sa'd b. Ebu Serh b. Haris)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, Cumadan önce ve sonra kılınacak namaz
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbe ile namaz arasında başka namaz kılmak
İbadethane, mescide giriş
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,