25 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî; (T) Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Abdurrezzak, ona Ma’mer, ona ez-Zuhrî, ona İbn Müseyyeb ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte idik. "İslam iddiasında bulunan bir adam hakkında" Allah Rasulü, "bu cehennemliktir" buyurdu. Savaş başlayınca adam cesaretle çarpıştı, ancak yaralandı. Hz. Peygamber’e, ‘senin cehennem ehlindendir dediğin kişi, bugün cesaretle savaştı ve öldü’ denildi. Hz. Peygamber de "Cehenneme gitmiştir" buyurdu. İnsanların bir kısmı şüphelenmeye başladı. Onlar bu hal üzereyken adamın ölmediği, ancak ağır yaralı olduğu haberi geldi. Gece oldu, yaralı adam acıya dayanamadı ve intihar etti. Bu durum kendisine haber verilince Hz. Peygamber: "Allahu Ekber, ben kendimin Allah’ın kulu ve Resulü olduğuma şahitlik ediyorum” dedi . Sonra Bilal’e "Cennete sadece Müslüman olanların gireceğini, Allah’ın bu dini fâcir kimselerle de destekleyebileceğini ilan etmesini emretti."
Açıklama: Buhari’nin 4204/3907 numaralı hadisinden anlaşıldığı üzere olay Huneyn’de geçmektedir. Farklı nedenlerle Müslüman olduğunu iddia eden, ancak bilgisi Hz. Peygamber’e verildiği gibi, toplumda davranışlarıyla da kendilerini izhar eden münafıklar bulunmakta idi. Savaş meydanında kahramanca savaşan şahsın böyle biri olduğu anlaşılmaktadır. Kendi eceli konusunda Allah’ın hükmüne boyun eğmeyip intihar etmesi de buna bir işaret olarak görülmüştür. Bu olay, intihar edenin dinden çıktığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Nitekim Allah Rasulü, adamın intiharıyla dinden çıktığını söylememiş, aksine diri iken savaş meydanında çarpışmasına atıfla “Allah bu dini facir kimselerle de destekler” şeklinde izah etmiştir. Öte yandan iman ve teslimiyet olmadığında savaş meydanında ölmenin bile bir anlamı olmadığı vurgulanmaktadır. Nitekim gerçekte Müslüman olmadığı halde, İslam iddiasında bulunan bir şahsın, savaşsa bile cennete gidemeyeceği anlatılmıştır.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Ebu Hâzim), ona Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler, gazvelerinden birinde savaşa tutuştular. Nihayet her kavim kendi karargâhına dönmüştü. Müslümanların içinde bir adam vardı ki, müşriklerden ayrı düşen her askeri takip ediyor ve kılıcıyla onu öldürüyordu. Hz. Peygamber’e: Ya Resulallah! Sahabîlerin hiçbirisi falan kişi kadar yararlı olamadı, denildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurdu. Ashâb, 'Böyle çarpışan biri cehennemlik ise hangimiz cennetlik olabiliriz ki!' demeye başladılar. Bunun üzerine bir sahabî, kendi kendine 'onu takip edeceğim' dedi. İşte o şahıs anlatıyor: ‘Hızlandığında da, yavaşladığında da yanından ayrılmadım. Adam sonunda yaralandı ve hemen ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, keskin ucunu da göğsünün ortasına koydu ve kılıcın üzerine yüklendi. Böylece kendini öldürdü. Onu takip eden sahabî ‘Senin Allah'ın Resulü olduğuna şehadet ediyorum’ diyerek Hz. Peygamber'e geldi. Hz. Peygamber: “Ne oldu?", diye sorunca, sahabî adamın durumunu anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Öyle kişi vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; ama o cehennemliktir. Yine öyle insanlar da vardı ki, insanlara göre cehennem ehlinin amelini yapar; oysa ki o, cennet ehlindendir."
Açıklama: Sehl b. Sa'd'ın rivayet ettiği bu hadise göre Hz. Peygamber, akibeti belirleyenin iman, ameli ise anlamlı kılan şeyin niyet olduğuna dikkatleri çekmiştir. Zira adamın münafıklardan olduğu bilgisine sahiptir. Aynı zamanda niyetini bilmediği için işin hakikatine vakıf olma imkanı olmayan insanoğlunun, riya, hile ve aldatma aracı olabilecek eylemler üzerinden başkası hakkındaki değerlendirmelerinde ihtiyatlı olması gerektiğine vurgu yapmıştır.
Bize Osman, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa şöyle rivayet etti: Bir adam Nebî'ye (sav) gelerek 'Ey Allah'ın Resulü, Allah yolunda savaşmak ne demektir? Kimimiz öfkesi kimimiz ise taassubu nedeniyle savaşıyor' dedi. Rasulullah (sav) ona doğru başını kaldırarak -râvi, 'adam ayakta olduğu için başını kaldırdı' dedi- ve şöyle buyurdu: "Her kim Allah'ın dini en yüce olsun diye savaşırsa o, Allah azze ve cellenin yolundadır."